Filiz TURHAN

Neden Kudüs?

Filiz TURHAN

Tarihte kan dökülmeden kazanılmış bazı savaşlar olsa da savaş denilince aklımıza gelen kan, yıkım ve acıdır. İslam coğrafyası, Batılı ülkelerin menfaate dayalı politikalarının yanı sıra mezhep çatışmalarıyla kaosa sürüklenmek istenmiş, zulmün, acının ve yıkımın adresi olmuştur. Kırım,Afganistan, Sureye, Çeçenistan, lrak,Doğu Türkistan,Arakan, Azerbaycan, Keşmir, Mısır,Somali,Mali , Kudüs. Her biri yuregimize sızı olmuş yillardir kanayan yaramız.Bu yaralarimizdan biri var ki Siyonist Yahudilerin kutsallık bahanesiyle tuz bastıkları,deşip oyduklari ciğer paremiz Kudüs. Peki neden Kudüs?  

Neden Arakan ,Pakistan, Azerbaycan değil de Kudüs? 

Stratejik ve coğrafi konumları, bereketli toprakları ve inançları sebebiyle hepsi de zulüm  ile sulanan, kan kokan  gullerimiz değil mi? Onların drami sis perdeleriyle örtülürken Kudüs neden dünya gündeminde ? Herkesin yorum yaptığı, hüküm verdiği, kimilerin yargılandığı, kimilerin yanıp kavrulduğu Kudüs te ne var ? Neden Kudüs?

Kudüs’te de yıkım var, acı var , kan var. Akrebin yelkovanı takip ettiği gibi savaşın selameti takip eden zaman döngüsüyle verdiği Tevhit mücadelesi var, Kudüs' ün kutsallık abasının altında gizlenmiş sırları var .Güle aşık bülbül misali,katmer katmer açılacağı günü bekleyen aşıklari var .

07 Ekim 2023 de 52.000 can kaybı,45.000 yaralı,%70 ini kadın ve çocukların oluşturduğu 7000 kayıp ve 53.000 harabe ile başlayan ve halen devam eden Filistin /Hamas -İsrail savaşında, ateş çemberi içerisinde can çekişen Kudüs ile ilgili toplumumuzda konuşulanlara kulak kabartinca neden Kudüs sorusunu nefsimize sorup cevap aramamız gerektiği düşüncesiyle yola çıktık.

Kudüs’te akan kan arkları kimlerin bostanını yeşertecek acaba?
Sezai Karakoç’un şiirinde belirttiği gibi -gökte yapılıp yere indirilen, her taşı, her köşe başı kutsallık pınarından içine su çekmiş - bu şehri tarihiyle, coğrafyasıyla, kutsallığıyla biraz tanısak sokaklarında akan kan kimleri neden doyuruyor belki anlarız.

Orta Doğu’nun Kenan bölgesinde kurulmuş üç büyük dinde de kutsal sayılan bu şehir, 2 defa neredeyse tamamen yok edilmiş, 23 defa işgal edilmiş, 52 defa saldırıya uğramış ve 44 defa düşmanlar tarafından ele geçirilip tekrar kurtarılmıştır. Kur’an’da kutsallığının yanı sıra bereketine de değinilen bu toprakların coğrafi ve dini konumu savaş sebebi olabilir mi?

Filistin topraklarının orta kısmında yer alan Kudüs, Tin Suresinde üzerine yemin edilen Zeytindağı, etrafını saran vadiler, kurumuş nehir yatakları ve Lut kavminin helak olduğu Ölü Denizi seyreden Cemaliyle dağların tepesinde ikame eder. Yüksekliği, coğrafi olarak stratejik bir konuma ve öneme sahip olmasının nedenlerinden biridir. Konumunun ülkeler arası geçişi kolaylaştırması ticaret köprüsü vazifesini de üstlendirmiştir Tapınak Dağı ile Zeytin Dağı’nın ayrıldığı yerde bulunan Kidron Vadisi antik çağlardan beri bölge  haritasının önemli bir parçası olmuş ve şehrin su temininde çok önemli bir rol oynamıştır. Hristiyanlıkta Hz İsa’nın burada çarmıha gerildiğine ve yeniden bu vadiye geleceğine, kendine inanan halkını burada toplayacağına inanılmaktadır. Ruhsal arınma, yargılama ve seçilme yeri olarak İncil'de sembolik bir öneme sahip olan bu bölge Hac ziyareti yapan Hristiyanların ibadet yeridir. Yahudilere göre, Kidron vadisinin üstüne biri kağıttan biri demirden iki sırat köprüsü kurulacaktır. Maddiyata çok önem verenler demir köprüye, ilme önem verenler kağıt köprüye yönelecekler Mesih sırattan geçip Kudüs surlarındaki ‘’Golden Gates’’ yani altın kapı olarak adlandırılan kapıdan geçecek ve Kubbetü’s Sahra’daki muallâk taşı(Cennetten gelen taş) üstünde tahtını kurup cennetin krallığını ilan edecek. Ayrıca Kidron Vadisi ölümden sonra dirileceklerine inandıkları yer olduğu için Yahudilerin yüksek paralar ödeyerek mezarlık aldıkları ayrıcalıklı bir alandır. Mezarlarının yönü Mescid-i Aksa'ya doğrudur. Yahudi inancına göre yeryüzüne inecek olan Mesih, Hz. Harun'un soyundan gelen bir Kohen olacaktır. Kohenlerin mezar üstünden geçememesi sebebine binaen Kanuni Sultan Süleyman, kapının önüne Müslüman mezarlığı yaptırarak Yahudi inancındaki Mesih’in altın kapıdan girişini engellemiştir. 

“Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı kutsal toprağa girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz.”(Maide Suresi 21)

Ayet-i kerimede yer alan kutsal topraklardan maksat, içinde Beytü’l-Makdis’in de bulunduğu Filistin topraklarıdır. Birçok peygamber burada yaşadığı ve defnedildiği için burası vahyin de iniş yeri olmuştur. Bu sebeple buraya “kutsal topraklar” denilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın bereketli kıldığı yurt” olarak da ifade edilen bu yerlerin kutsallığı 70 küsür ayet ile doğrudan ya da dolaylı olarak ortaya konulmaktadır. Allah Teâlâ o toprakları İsrailoğullarına bir ırk olmaları hasebiyle değil, İslâm’ın bayraktarlığını yapmaları adına va’detmişti. Bu topraklara ebediyen mirasçı olmanın birçok şartı vardı, bunların başında Allah’a verilen sözün (Ahid) yerine getirilmesiydi. Diğer taraftan ilâhî emirlere uymak, peygamberlerin yolunu izlemek, hak ve adalete riayet etmek; garibi, öksüzü mağdur etmemek, suçsuz kanı dökmemek uyulması gereken kurallar arasındaydı. Eğer İsrâiloğulları Allah’a verdikleri sözü tutmazlarsa arz-ı mev’ûddan mahrum kalacak ve lânetleneceklerdi. Onlar sözünde durmayarak yüzyıllardır kutsal beldelerde zulme ve yıkıma ad oldular.

5000 yıldan fazla yerleşik hayatı barındıran tarihinde birçok krallıklar ve yönetimler görmüş bu kutsal topraklar huzuru, adaleti,  güveni sadece İslam sancağının altında yaşamıştır. 400 yıl İslam yönetiminde esenlik içinde yaşayan, Peygamberlerin ayak izlerinin, kabir mekânlarının olduğu o topraklarda şimdi zulmün izleri var. Yüzyıllar boyunca ağlamışlar taş duvarlar önünde zerre aşınma olmamış bağnazlıklarında, kutsal saydıkları mabetler, zulme duvar olamamış.

Kudüs’ün coğrafi konumu ve üç büyük dindeki kutsallığı, tekerrür eden zulmün sebebini bize anlatmaya kafi gelmediyse biraz daha detaya inelim ve dinler tarihine gözümüzün ucuyla bakalım…

Yazarın Diğer Yazıları