
Leyletü'l Kadr
Filiz TURHAN
"O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi." (Bakara 185)
Hz. İbrahim’e (a.s) suhuf, Hz. Musa’ya (a.s) Tevrat, Hz. Davud’a (a.s) Zebur, Hz. İsa’ya (a.s) İncil Ramazan-ı Şerif’te verildiği gibi, Kur'ân-ı Kerim’in de bu mübarek ayda inzâl olduğu bildirilmiştir.
Abdullah bin Abbas (r.a) Kur’ân’ın indirilişini şöyle anlatır:
“Kur’ân-ı Kerim, bütünüyle Levh-i Mahfuz’dan dünya semasındaki Beytü’l-İzzet’e indi. Daha sonra Cebrail (a.s), onu 23 sene boyunca peyderpey Resûlullah’a (s.a.v) indirdi.”
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Hâ Mîm. Gerçekleri açıklayan bu apaçık kitaba yemin olsun! Biz onu kutlu, şerefli ve bereket yüklü bir gecede indirdik." (Duhan 1-3)
"Her şeyi yaratan Rabbinin ismiyle oku." (Alak 1) Ayetiyle yeryüzü, bu mübarek gece ile şereflenmiştir. Tahrif ve tağyirden, şeytanın şerrinden ve insan şeytanların hilelerinden korunan ve saklanan, ârif-i billâh olanların kalplerindeki levhalarda Hakkın kudretiyle sabit olan Kur’ân-ı Azimüşşan, Kadir Gecesi'nde izzet evinden inzâl olmuştur.
Allah Teâlâ, Kadir Suresi'nde şöyle buyurur: " Şüphesiz ki, Biz Kur’ân’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Ey Resûlüm! Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede melekler ve Ruh (Cebrâil), Rablerinin izniyle her bir emir için iner de iner. O gece, tan yeri ağarıncaya kadar bir selâmettir." Vakti şereflendiren "O gecede, belli hikmetlere binaen Allah tarafından olmasına karar verilmiş her bir iş belirlenir." (Duhan 4) Bu gece, sedef içindeki bir inci gibidir. Bir fetih gecesidir. Bu geceye erişen kişinin kalbi günahlardan arınır, inşirah bulur, nefsini ve aklını fetheder; insan-ı kâmil olma yolunda ilerler. Hakka yakınlıkla iki cihana sultan olur.
Ehl-i Sünnet âlimlerinin görüşüne göre O gece yani Kadir Gecesi, Ramazan ayının 27. gecesidir.
Zirr b. Hubeyş (r.a) şöyle nakleder:"Ben, Übeyy b. Ka’b’a (r.a) dedim ki: Kardeşin Abdullah b. Mes’ud (r.a) şöyle diyor: ‘Kim bir sene boyunca geceleri namaz kılarsa, Kadir Gecesi’ne rastlar.’ Übeyy b. Ka’b (r.a) dedi ki: ‘Allah Teâlâ, Ebu Abdurrahman’a mağfiret buyursun. O, bu gecenin Ramazan’ın son on gününde olduğunu ve bunun yirmi yedinci gece olduğunu biliyor. Fakat insanların buna bel bağlamamasını istemiştir.’ Daha sonra da kesin bir şekilde yemin ederek, o gecenin 27. gece olduğunu ifade etti.
Hz. Ömer (r.a), Ashab-ı Kirâm’a Kadir Gecesi’yle ilgili soru sorduğunda, sahabeler "En iyi bilen Allah’tır" diye cevap verdiler. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a), İbn Abbas’a (r.a) "Ey İbn Abbas! Sen ne dersin?" diye sordu. O da, bazı ayetlerden hareketle şu sonuca vardı:
“Görüşüme göre, Kadir Gecesi Ramazan’ın son on gününün yedinci gecesi, yani 27. gecedir.”
Bütün Müslümanlar, bu sebeple Ramazan’ın 27. gecesini Kadir Gecesi olarak kutlamakta ve ihya etmektedir. Allahü Teâlâ, kameri [gökteki ayı] bütün seneyi dolaşacak şekilde yaratmıştır. Kameri sene 354 gündür. Şemsi yıla göre 10 veya 11 gün azdır. Bunun için her sene kameri ay, 10 gün önce gelir ve bütün senenin aylarını dolaşır. İslamiyet, bir bölgeye değil, bütün dünyaya gelmiştir. Her coğrafyadaki, her mevsimdeki insanlara hitap eder. Sıcak ve soğuk ülkeler var. Gündüzleri veya geceleri kısa ve uzun yerler var. Hepsi için tek ve aynı tarih olsaydı adaletli olur muydu? Ramazan da senenin en uzun ve en kısa, en soğuk ve en sıcak günlerine denk gelerek rahmetini, bereketini tüm dünyaya ve zamana yayıyor ve bu şerefli geceyi de takvimden bağımsız, gizli kılıyor.
Allah Teâlâ, bu gecenin tam vaktini, hikmeti gereği Ramazan içinde değiştirmektedir. Bazı değerli şeyler, kıymeti daha iyi anlaşılsın diye gizlenmiştir: Veliler, insanlar içinde gizlidir. Bu yüzden herkesi veli bilmek gerekir. Cuma gününde “saat-i icabe” vardır. Duaların kabul olacağı bu vakit gizli tutulmuştur. Ömürde ecel gizlidir. Böylece her an ölebileceğimizi bilerek günahlardan uzak durmamız gerekir. Kıyametin vakti gizlidir. Kadir Gecesi Ramazan içinde gizlidir. Böylece her Ramazan gecesi, Kadir Gecesi gibi bilinerek ihya edilsin.
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Kadir Gecesi'ni Ramazan’ın son on beşinde, özellikle son on gününde ve özellikle tek gecelerde arayınız." (Buhârî, Leyletü'l-Kadir, 3; Müslim)
İmam-ı a'zam hazretleri, Kadir gecesinin, Ramazanın 27. gecesine çok isabet ettiğini bildirmiştir. (Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevab kazanır) hadis-i şerifini düşünerek, sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur. Kadir gecesini soran bir zata, Peygamber efendimiz, (Bu yıl Kadir gecesi ramazanın ilk gecesiydi, geçti. 27. geceyi ihya et! Ramazanın 27. gecesini ihya edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehit ve gazi sevabı verilir) buyurdu. Başka birine de, (Bu yıl Kadir gecesi geçti, fakat Ramazanın 27. gecesini ihya et! Kadir gecesi sevabına kavuşursun. Şefaatten nasipsiz kalmazsın) buyurdu. Hazret-i Âişe validemize de, (13. geceydi, geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihya edersen, ahiret yolculuğu için, azık olarak, o geceki ibadet sana yeter) buyurdu. Hazret-i Âişe validemiz de, (Resulullah, ramazanın son on gününde çok ibadet ederdi) buyuruyor. [V. Necat] Kadir gecesi, açık ve sakin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuasız doğar. Kadir Gecesinde köpek sesi duyulmaz diyen âlimler de olmuştur. Ubeyd bin Ömer hazretleri anlatır: Kadir gecesi denizde idim, denizin suyunu içtim, tuzlu değildi, tatlı ve hoş idi.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: "Kadir gecesi açık olur, sıcak ve soğuk değildir. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgar yoktur. O gecenin sabahının alameti güneşin şuasız doğmasıdır." [Taberani]" Kadir gecesi sabahı güneş şuasız olarak doğar. Yükselinceye kadar sanki büyük bir tabak gibidir." [Müslim]
"Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü Teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve bol ihsana nail eder. Bunlar; Kadir Gecesi, Arefe Gecesi, Berat Gecesi ve Cuma Gecesi’dir." (Deylemî)
Bizler bu rahmet deryalarından Leyle-i Kadir ile oruç açmaya, okuyacağımız Kadir Suresi ile Kurân rahmetinin tadını almaya, Hakk Teâlâ'nın melekler ordusuyla musafahaya, iftara, sahura, zikire, duaya hazır mıyız? Bin aydan daha hayırlı bu gecede Tevhid-i zat sırrını aramaya hazır mıyız? Arayan, açık ve sakin gecelerde; ne sıcak ne soğuk havalarda; güneşin kızıl olup şuasız doğduğu sabahlarda, tuzsuz deniz sularında, pınarlardan akan zemzem sularında arasın bu geceyi. Yıldızlar gibi rahmet damlalarıyla süzülen meleklerle mest olsun bu geceyi bulan. Doğudan batıya sancak açmış meleklerin zikir halkasına otursun bu geceyi bulan.
Gecenin sahibini arayan ise gecesinde gündüzünde ; tövbeyle, şükürle, sadakayla, hayırla, alnındaki secde iziyle, tevhid ile Kurân ile Resulün, ashabı kiramın izinde rıza-ı ilahiye talip olsun. Ebû Hureyre buyurur ki; «Kadir Gecesi, yeryüzüne çakıl sayısından çok melek iner. Onların inmeleri için gök kapılarınınhepsi açılır. Her yana nûr saçılır. Büyük bir tecelli meydana gelir ve bu gece Meleküt âlemi açılır. Fakat bu husûsda insanlar birbirinden farklıdır.
Kimine hem gökyüzünün ve yeryüzünün Melekütu birarada açılır. Gökyüzünün perdeleri aradan kalkınca bu kimseler ayakta dikilen, oturan, secdeye kapanmış, zikreden, şükreden, tesbih eden ve tesbih eden bütün melekleri asli kimlikleri ile görürler.Kiminin önüne cennet açılır ve orada evleri, köşkleri, hurileri, nehirleri, ağaçları, meyveleri görür. Göğün tavanı olsa Arşı müşahede eder.Peygamberlerin, velilerin, şehidlerin sıddıkların konaklarını görür. Bu Meleküte dalar, rahmet deryasinda gezintiye çıkar. Cehennemi, onun tabakalarını ve içindeki kâfirlerin barınaklarını ve diğer fevkalâdeliklerini görür.Kiminin de önünden Allah ile arasındaki perde kalkar da O'ndan gayri hiç bir seyi görmez olur.» Kadir Gecesi’nde, bir kere Kadir suresini okumak, başka zamanda Kur’an-ı kerimi hatim etmekten daha sevabdır. Kadir Gecesi’nde bir Sübhanallah, bir Elhamdülillah, bir La ilahe illallah söylemek 700 bin tesbih, tahmid ve tehlilden kıymetlidir. Bu gece koyun sağımı müddeti kadar [az bir zaman] namaz kılmak, ibadet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibadet etmekten daha kıymetlidir. Kadir gecesi üç defa “La ilahe illallah” söyleyen müslümanın, birincisinde bütün günahları bağışlanır.
İkincisinde Cehennemden kurtulur, üçüncüsünde Cennete girer. [Tefsir-i Mugni] Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka kabul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tövbe ile geçirmek gerektiğini Efendimiz(sav) in "Allahümme inneke afüvvün kerîmün, tühıbbül afve fa’fü annî."(Ya Rabbi, Sen affedicisin, kerîmsin, affı seversin, beni de affeyle!) duasıyla öğreniyoruz. Arayanın aradığını bulduğu, zikir ve tövbe ile geçirdiğimiz bu gece, imanımızı tazelemeye ve Rabbimizin zâtının tecellisine vesiledir. İmam Gazali Hz. nin de buyurduğu gibi gecenin sahibini bulmak ve affına mashar olup bayramda bayram edebilmek şerefi cümlemize nasip olsun.
İmam Gazali Hz. Kalplerin Keşfi isimli eserinde Vehb İbni Münebbih' in şu sözünü nakleder ; Şeytan Her bayram günü öfkesinden inler. Etrafına toplanan yardımcıları "Seni öfkelendiren nedir?" diye sorarlar, Şeytan da onlara şu cevabı verir: "Bugün Allah, Muhammed (sav) ümmetinin günahlarını affetti. Onları mutlaka nefsî arzulara ve hazlara daldırarak oyalamalısınız."
Büyüklerimizin de buyurduğu gibi bizler her geceyi Kadir bilelim, Ramazanı, orucu gönlümüze kaim edelim.