Hayvan Sevgisi ve Hayvan Hakları üzerine
Filiz TURHAN
BİR ALEM DAHA VAR ! İNSANA RAST GELESİN….
Giriş
“Şüphesiz ki İnsan, çok zâlim ve çok câhildir." (Ahzâb, 72)
Âlimler : iki Z olunca(zina ve zulüm) üçüncü Z (zelzele)gelir ,demişlerdir.
“Zulmedenlerin yardımcısı olmaz.” (Hac sûresi, 71) “Zâlimlerin hiçbir dostu ve sözü dinlenecek şefaatçisi yoktur.” (Mü’min sûresi, 18) Ayetlerinde zulmedenlere açık bir uyarı vardır. Zulüm, çoğunlukla Allah’tan başka dostu ve yardımcısı olmayan zayıflara, biçarelere yapılır. Zulmedenler kalpleri kararmış, Allah korkusundan mahrum kimselerdir. Böyle kimselerin kıyamet günündeki cezaları, dünyada yaptıklarının karşılığıdır. “Zerre miktarı hayır ve iyilik yapan onun mükâfatını, zerre miktarı şer ve kötülük yapan da onun cezasını görür” (Zilzâl sûresi 7-9)
Zulüm, üzerinde çok konuşulacak bir kavramdır elbette… Ancak en kısa tanımıyla "adalet" in zıddı olarak bildiğimiz bu kelimenin kavram olarak karşılığı, "bir şeyi olması gereken yere koymamak" tır. İnsan, hayatın devamı için çaba sarf etmek ve sadece kendi varlığını değil, bütün varlıkların hayata tutunma hakkını desteklemek zorundadır. Kâinat kendisini oluşturan canlı cansız bütün parçalarıyla değerli ve muhteşem bir dengeye sahiptir. Bu değer Allah Teâla tarafından yaratılmış ve tasarlanmış olmasındandır. Yaratılmışların en değerlisi olan biz insanoğlu ise yeryüzünün şerefli halifesi olarak kâinatın dengesini ve düzenini korumakla yükümlüyüz. Bu yükümlülüklerimizden biri de hayvan haklarıdır. Hayvanlar diğer bütün canlılar gibi, varlığıyla yüce yaratıcının varlığına delil olan ve öz değer taşıyan niteliklere sahiptirler. En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah'ın eseri olarak kıymetlidir ve O'nun tarafından bizlere emanet edilmiştir. Emanete ihanet etmekse münafıklık alametlerindendir.
“Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi birer ümmet olmasın..........” (En'am 6/38) İnsan olarak yaratılıp kulluk gayesi ile yaşadığımız bu dünyada, bizim hizmetimize sunulmuş canlı ve cansız nimetlerin üzerimizde hakkı olduğu kaçınılmaz bir hakikattir. Misal; bizim hayvanlar üzerinde onların da bizim üzerimizde hakları vardır ; onlar yaratılış gayelerine uygun hareket ederek ekolojik denge ve düzenin sağlanmasında ve insanoğluna hizmet yolunda görevlerini ifâ ediyorlar. Peki ya biz? Hak Teâlâ’nın dilsiz ümmeti olan bu hayvanların üzerimizdeki haklarına ne kadar özen gösteriyoruz. Yüz on dört sûreden oluşan Kur'an içerisindeki yedi sûrenin hayvan adı taşıyarak hayvanları konu edinen İslam dininin bu husustaki hassasiyetinin farkında mıyız?
Hayvanlar da hayattaki her nimet gibi insanoğlunun hizmetine takdim edilmiş gıda, giyim, nakil gibi zaruri ihtiyaçların giderilmesi için yaratılmış emanetlerken, biz insanoğlu daha da ileri giderek bu emanetleri süs malzemeleri ve estetik zevklerimize hitap etmeye kadar kullandık. Meşhur Arap yazar Kemaleddin Demîri, hayvanlar ansiklopedisi mahiyetindeki ‘’Hayatu’l Hayevani’l Kübra’’ adlı eserinde hayvanlara dair birçok bilgiye yer verirken hastalıklardan korunma ve tedavilerde de büyük önem taşıdıklarını ortaya koymuştur: İskender balığı (bizim denizlerimizde rastlanmayan ve daha çok Afrika denizlerinde rastlanan diğer adıyla deve balığı Kuzu, çıplak, leka ve iskender balığı olarak da anılan, Genelde 50-100 santimetre en çok 180 santimetre ve 60 kilogram ağırlığındaki balıktır).tüketmenin böbrek ağrısına, keçi eti tüketmenin çıban hastalığına iyi gelmesi , …gibi.
