Erhan Ünlü

Hz. Musa ve Firavun'u Tanımak

Erhan Ünlü

İnsan çok kompleks bir yapıya sahiptir. İnsanı yine insanın tanımasının imkansızlığı ortadadır. O halde insanı nasıl tanıyacağız ve anlayacağız? Bu sorunun cevabının, iyice düşünüldüğünde Kur’an’da olduğu anlaşılır. Her şeyi yaratan yaratıcının kelamı olan Kur’an-ı Kerim elimizde olduğuna göre insanı tanımak için bu kitaba ve bu kitabın açıklayıcısı olan sahih hadislere başvurmamız gayet doğaldır. İnsanı ancak insanı yaratan en iyi tanıyabilir. Esasen gerçek vahiyden başka yararlanacağımız kaynaklar bizi hedeften daha da saptırabilir. İnsanın, modern laboratuvarda psişik yapısı, beynin nasıl çalıştığı gibi yönleri incelenmekte ise de her geçen gün insan hakkında çok şey bilmediğimizi yine bilimsel araştırmalar bize söylemektedir.
İnsanda ruh var mı, yok mu? Bilim bunu bile açıklayamamaktadır.

Demek ki insanı tanımada, asıl kaynak vahiy yani en başta Kur’an olmalıdır. Kuran-ı Kerime baktığımız zaman bazı insan karakterleri görürüz. Yüce yaratıcımız Kuran-ı Kerimde kıssaları, bize ders olması için anlatmaktadır.

Kuran-ı Kerimde; Hz. İsa ve Hz. Musa peygamberler gibi kutlu yolun rehberleri anlatılırken, bir bakarsınız öbür tarafta insanları karanlıklara sürükleyen, onların dünya ve ahiretlerini karartan, karanlıklar dünyasının karanlık karakterleri anlatılır. Firavun da bu karanlık ruhlu şahsiyetlerden birisidir. İnsanı, vahyin ışığı altında iyice tanımak için Kur’an'ın övdüğü ve bize anlattığı kutlu kişileri iyice tanımalıyız. Sonra batıl yolda giden, Yüce Allah'ın yolundan çıkan kişileri tanımalıyız. Kur’an-ı Kerim'de anlatılan bu kötü şahsiyetlerin en kötüsü Firavun olmalıdır. Çünkü o açıktan hiç kimsenin söylemeye cesaret edemediği, insanın en küstah iddiasını söylemiştir. 
-Ben sizin en yüce rabbiniz değil miyim?  diyerek tanrılık iddiasında bulunmuştur. 
İşte bu nedenle reddedilen kötü insan tiplerini tanımak için işe Firavundan başlamalıyız. Yani anlıyoruz ki Kur’an-ı Kerim'de iki ana insan karakteri anlatılır. Birisi örnek alınması istenen hakikate sarılmış, hak yolda yürüyen insan. Diğeri de yüce Allaha ve hakikate Karşı gelen, nefsine göre hareket eden insan tipidir.
Kur’an-ı Kerim bu iki insan tipini anlatırken bize insanı tanıtmak ister. Evet aynı ana babadan türeyen insan, aynı şeyleri duyup gördüğü halde bile farklı olabilmektedir. Her toplumda bozulmalar olsa da az çok yaratıcı inancı vardır.

İnsan, kendisini ve kâinatı inceleyerek dahi, tek bir yaratıcının olduğunu anlayabilir. Kur’an-ı Kerimde, İbrahim peygamber kıssasında görüldüğü gibi.

Buna rağmen insan, Musa peygamber, İsa peygamber gibi olurken, öbür tarafta küfür sisteminin lideri Firavun, küfür sisteminin dini lideri Haman veya küfrün kapital gücü Karun olabiliyor. Hepsi helak edilen bu güç, tevhit karşısında en büyük batıl sistemi oluşturmuştur. İşte insanı tanımak için bu iki uç örnekleri tanımak ve anlamak zorundayız. Tanımalıyız ki hak yolunda peygamberleri örnek alabilmeliyiz. 
Kâinatta cansız maddeler, bitkiler, hayvanlar ve her şey yaratılışının gereğini yapmaktadır. Fakat kendisine irade verilen insan farklıdır. O iyi ve kötüyü seçme ve buna göre yaşama irade-yeteneğini sahiptir. Örneğin aynı şartlar altında bir madde hacminde, ağırlığında ve her yönden farklılık göstermez. Fakat insan aynı şartlar altında dahi çok farklı özellik göstermektedir. Hazreti Musa ve Firavun aynı sarayda yaşamıştır. Böyle olduğu halde iki uçurum, uç kişilik sergilemektedirler. Hazreti Musa tevhitten, adaletten, haktan yanadır. Yüce Allah’ın Yolunda her şeye rağmen yürümektedir. Firavun ve etrafı ise tersine hareket etmektedir.

“Ben sizin en yüce rabbiniz değil miyim dedi”

“Ey kavmim, Mısır'ın hükümranlığı ve ülkemde akan ırmaklar benim değil mi. Görmüyor musunuz” 

Tanrılık iddiasında bulunmakta, hatta insanların ve Mısır'da her şeyin, ırmaklara kadar kendinin olduğunu iddia etmektedir. Bu iki insan arasındaki fark, siyah ve beyaz arasındaki zıtlık gibidir. İnsan Yaratıcısının istikametinde giderse, meleklerden üstün bir konuma yükselir. Eğer insan yaratıcısının istediği istikamette gitmezse aşağılara düşen bir varlık olur.

"Muhakkak, biz insanı en mükemmel biçimde yarattık”,”sonra onu aşağılardan en aşağısına indirdik” Tin suresi 4,5. Ayetlerde bu durum açıkça belirtilmektedir.

İnsanın, Meleklerden üstün olma veya hayvanlardan aşağı olmak için yaratılıştan verilen irade ve seçim yeteneğini bize bildirmektedir.
İşte Kur’an’ın bu iki sınıfta değerlendirdiği insan esasen bu kategoriye, hak veya batıl yolda olmasıyla ayrılmaktadır.

Bizi düşündürmesi gereken şey şu olmalıdır; Aynı yaratılışa sahip olan insanlardan nasıl oluyor da aralarında bu kadar uçurum olan insan karakterleri ortaya çıkmaktadır?

Bu iki uç insan karakterinin oluşmasındaki sebep nedir? Bu sebepleri iyice kavrarsak ideal insanlar yetiştirme imkanına sahip olabilir miyiz?

Toplumlarında, Firavun, Karun, Haman gibi kişilerin yetişmesine engel olabilir miyiz?

Bu ve benzeri soruların cevabı Kuran-ı Kerimde saklıdır. Şöyle ki; Yüce Allah Kuran-ı Kerimde bu iki uç insan karakterini tanıtıyor. Kıssalar, ibret almamız ve ders çıkarmamız için anlatılmaktadır. Kur’an-ı Kerim insanlara rehberdir, şifadır, doğru yola götürendir. Bu konuda pek çok ayet bulunmaktadır.

Bu batıl-şer karakterler günümüzde küresel düzeyde insanlara ve dünyaya zarar vermektedir. İnsanların genetiği ile oynanmakta, gıdalar, okyanuslar ve tüm dünya kirletilmektedir. Hatta hava küresel ısınma bahanesiyle kimyasal olarak uçaklarla ilaçlanmakta, insanlar zehirlenmektedir. Kur’an-ı Kerim kıyamete kadar geçerli bir kitap olduğundan bu günlere atıfta bulunan ayetlerde mevcuttur. Yeri geldiğinde bunlardan bahsedeceğiz. Çağımızdaki küresel Firavunlar, sermayeyi ele geçirmiştir. Karunlar ve Hamanlar, geçmişteki benzerlerine kıyaslanamayacak kadar tehlikeli ve etkinler. Firavun ya da Nemrut kısıtlı bir coğrafya ve insan nüfusuna zulmediyordu. Şimdiki küresel Firavunlar bütün dünyaya ve insanlara zulmediyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle kontrol ve etkileri bütün yeryüzünü kapladı. Karun, Mısır halkını soyuyor ve kontrol ediyordu. Şimdiki küresel Karunlar, dünyadaki her insanı soymaktadır. Bunların yaşadığı yer ve zaman farklı olsada, aynı batıl-şer karakterlerdir. İşte yüce Allah bu yüzden bu şer karakterleri tanımamız için bize anlatmaktadır.

Üniversitede hazırladığım “İslam Kaynaklarında Hz. Musa ve Firavun” tezimi kitap haline getirdim fakat burada genel olarak, kısaca bu iki uç karakterden bahsediyoruz.

Hz Musa ve Firavunu tanıyarak, modern küresel Firavunları ve içimizdeki Firavuni yönleri kavrayabiliriz. Böylelikle nefsimizi terbiye edebiliriz.

Firavunun kişiliğini belirleyici Kelimeler; “Büyüklenmek”,” Azgınlık” Onu en iyi tarif eden kelimelerdir.

Firavun” benden başkasını tanrı edinirseniz, Yemin ederim ki, seni zindanlar da Süründürürüm” dedi. 

Bu ayet açıkça Firavunun en temel özelliğini belirtmektedir. Bu büyüklenmeyi şu şekilde inceleyebiliriz;

Firavun Allah'a karşı başkaldıran ve onu yalanlayan biridir.

” O (Firavun) ise hemen yalanladı ve karşı çıktı.” 

“Ama onlar bütün delillerimizi yalan saydılar. Biz de onları üstün ve güçlü olana yakışır biçimde kıskıvrak yakaladık.” 

Bu yalanlamanın sebebi kibir ve çıkardan başka bir şey değildir.  O tanrılık davasındadır, ancak böylelikle küfür sistemini ayakta tutmaktadır.

Bu tanrılık iddiasındaki azılı insanın hayatından, ibretler almak ve yüce Allah'a samimi şekilde bağlanmak, akıllı bir insanın yapacağı en güzel şeydir.

 

 


 

Yorumlar 2
Hakperest 01 Ağustos 2024 13:47

Allah'ım bizi üzerine yarattığın Ahsen-i Takvim' den esfel-i safiline düşürme. Sen dilediğini aziz, dilediğini rezil edensin. ???? . Yüreğinize sağlık, kaleminize kuvvet Erhan Hocam

İbrahim 26 Temmuz 2024 16:25

Fravunları yıkacak, güçlü kaleminin devamlı olması temennisiyle hoş geldin başarılar diliyorum...

Yazarın Diğer Yazıları