Ensar ŞAHİN

'Ya Zafer Ya Şehadet!'

Ensar ŞAHİN

Filistinli kardeşlerimizin direnişi on bir aydır devam ediyor. 323 gündür Siyonist İsrail’in katil teröristleri kudurmuş köpek gibi her gün, aralıksız saldırıyor. 
Savaşın da bir kuralı var değil mi? Ama bu lanetli kavim hiçbir kural tanımadan, cami, kilise, hastane, okul, sivil, kadın, çocuk, bebek, Birleşmiş Milletler sığınağı… demeden her canlı varlığı yok etmeye devam ediyor. 

Uluslararası kuruluşların aldığı kararlar uygulan(a)mıyor. Neden? Çünkü İsrail’in arkasında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya var. İspanya ve İrlanda dışında her Avrupa ülkesi destekliyor İsrail’i. Yani Filistin’in mücahitleri (Hamas) sadece İsrail ile değil Haçlı ittifakı ile on bir aydır mücadele ediyor.
İsrail’in yanında bu kadar destekçisi varken, Hamas’ın yanında silahlı güç olarak Yemen ve Lübnan Hizbullah’ı var. İslam âleminin kılı kıpırdamıyor. İslam âleminden kastım ise halkı Müslüman olan ama yöneticileri Siyonistler ve ABD tarafından satın alınmış devletlerdir. Suudi Arabistan, Mısır, Suriye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt gibi.

Dünyada adalet kalmamış. Uluslararası hiçbir kurum ve kuruluşun Müslüman olmayan devletlere karşı yaptırımı yoktur. Katil Netenyahu, “Uluslararası Adalet Divanı bizi suçlu buldu ama ben öldürmeye devam edeceğim,” diyerek dünyaya kafa tutuyor.  Uluslararası Adalet Divanı, BM'nin devletler arasındaki ihtilaflarda hüküm veren en üst düzey mahkemesi. 

Yetmiş beş yıldır İsrail’in zulmüne sessiz kalan, on bir aydır çocukların bombalar altında can vermesine duyarsız olan, kundaktaki bebeklerin açlıktan ölmesini engellemeyen hangi kurum ve kuruluş olursa olsun yerin dibine batsın! Dünyanın gözü önünde yapılan soykırıma açıktan destek veren ABD’nin özgürlük anlayışı da yerin dibine batsın. 

Hele, toplanıp toplanıp “ciddi, işe yarar bir karar” alamadan dağılan İslam İşbirliği Teşkilatı yok olsun. Bu teşkilatın adam görünümlü korkak ve cesaretten yoksun temsilcilerine veyl olsun! Kudüs ve Mescidi Aksa yıllardır işgal altında. Müslümanlar bu camide namaz kılamıyor. Karşı çıkanlar, direniş gösterenler tutuklanıp cezaevinde ağır işkencelere maruz kalıyor. Bugün değilse ne zaman? Mescidi Aksa yıkıldıktan, Gazze’de yaşayan tüm insanlar şehit olduktan sonra mı harekete geçeceksiniz?

Ben İslam âleminden umudumu kestim. Köstek olmasınlar, Siyonist ve emperyalist güce kendini satmasınlar yeter! 

Siyonistler ve Haçlılar ittifak etmiş Gazzeli bir avuç kardeşlerimize namertçe saldırıyor. Bu mübarek topraklarda yaşayan iki buçuk milyon Gazzeli’nin hepsi şehit olsa da dünyanın güçlü devletlerinden bu katliamı durduracak siyasi irade yok.
Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da suikast sonucu şehit edilmesinin ardından İran, İsrail’e intikam yemini etmişti. Hemen Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Hollanda gibi devletler “İsrail’in arkasında olduklarını ve bir saldırı olursa İsrail’i koruyacaklarını ilan ettiler.” 

Görüyor musunuz Haçlı ittifakını! Bu ittifak, Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü almasından sonra hiç kesintiye uğramadan devam ediyor.

 Ey Avrupa devletleri! Tüm dünya sizin gerçek yüzünüzü gördü. Maskeleriniz düştü artık. İnsan hakları, çocuk hakları palavranız ortaya çıktı. 

Ey Amerika Birleşik Devletleri! Dünyaya “demokrasi havariliği yapmayın” artık. Gazze’deki el kadar kundaktaki bebekleri tonlarca bombalarla katlettikten sonra kimse size inanmaz.

Filistin’e destek veren Üniversite öğrencilerinizi copladınız, tutukladınız; akademisyenlerinizi ters kelepçeleyerek susturdunuz.

Binlerce Gazzeli çocuğu katleden terörist Netenyahu’yu meclisinizde 73 kez ayakta alkışlayarak, bu katliama ve soykırıma ortak olduğunuzu kanıtladınız. 
 Halklarınız bile sizin Siyonist uşağı olduğunuzu gördü. Sokaklarda “İsrail’e silah satışı yapmayın, çocukları öldürtmeyin; İsrail, Gazze’de soykırım yapıyor, Biden elinde çocuk kanı var…” diye haykırarak, “Özgür Filistin” sloganları atıyor.

Avrupa’da, ABD’de vicdanı olan herkes soykırıma karşı kıyama kalktı. Her gün İsrail büyükelçisinin önünde bu katliamı, soykırımı tek başına protesto eden insanlar var.
Hamas ve Gazze’de yaşayan halk sonuna kadar direnmeye ant içmiş. Ölümden asla korkmuyorlar. Aksine ölümü, tebessümle şehâdet ile,  Allah’a kavuşma olarak arzuluyorlar. 

15 Ağustos’ta Türkiye’ye gelerek, TBMM’de konuşan Filistin Devleti başkanı Mahmut Abbas bile bu soykırıma karşı çıkarak, “Ya Zafer Ya Şehâdet” sloganı attı. Batı yanlısı, Siyonistlerin adamı Mahmut Abbas bile bu kadar namertçe mezalime isyan etti. Düşünün artık…

İslam âlemi bu kadar sessizken; bir avuç inanmış yiğit Müslüman canı, malı, evladı, namusu, mukaddesatı uğruna “Haçlı+Siyonist çetelerle” mücadeleye devam ediyor. Hem de sonu nereye varırsa varsın. 

“Ya Zafer Ya Şehadet”  sloganı Mahmut Abbas’ın sadece dili ile söylediği bir cümledir. Ancak bu slogan; 75 yıldır Gazze halkının ve Siyonistlerle cihat eden HAMAS’ın yürüttüğü davanın parolasıdır.
Allah’a tahkiki iman ile inanan Müminler bilmelidirler ki, bir tek canımız vardır; o da niçin Allah için olmasın!

Bizim canımız; Hz Hamza’nın, Musab bin Umeyr’in, Şeyh Ahmed Yasin’in, İsmail Haniye’nin, Gazzeli açlıktan şehit olan çocukların,  Çanakkale şehitlerinin, 15 Temmuz şehitlerinin, canından daha kıymetli değildir.
Filistinli mücahitlerin yaptığı da budur işte!
Ya Zafer Ya Şehâdet… 


 

Yazarın Diğer Yazıları