Ortadoğu'da 'İsrail sorunu' var!
Ensar ŞAHİN
Binlerce yıldır Ortadoğu bölgesinde çok sayıda devletler kurulmuş ve yıkılmıştır.
Ortadoğu, dünyanın merkezi konumundadır; insanlığın ve medeniyetin başladığı mekândır.
Ortadoğu’yu önemli kılan şey, bu topraklarda tarihten beri kutsal olan Kâbe’nin, üç ilahi din tarafından saygınlığı kabul edilen Kudüs’ün ve Allah tarafından etrafı bereketli kılınan Mescidi Aksa’nın bulunmasıdır.
Ortadoğu bölgesinde birçok devlet var ama en önemlileri Türkiye, Mısır, İran ve Suudi Arabistan’dır.
Ortadoğu’da kan, gözyaşı, patlayan bombalar, cinayetler, zulümler hiç eksik olmuyor. Çünkü dünyadaki güçlü ve emperyalist ülkelerin bu coğrafyadaki menfaatleri hiç bitmiyor.
Kıtalar ötesindeki Amerika Birleşik Devletleri Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Suudi Arabistan’da, İsrail’de; bu bölgedeki her yerde: Havada, karada, denizde…
İngiltere’nin sinsi planları… Rusya’nın sıcak denizlere inme hayali… Çin’in ekonomik tuzakları… Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika gibi Avrupa Devletleri’nin silah ticareti ve sömürgeleri…
Bu devletlerin, Ortadoğu topraklarında yaşayan halklar üzerinde oynadığı oyunlar da işin cabası.
Sekiz yıl süren İran-Irak savaşı, ABD’nin Irak’ı işgali, Sünnîlik-Şiîlik çatışması, Kuzey Irak’ta ABD’nin PKK-YPG’ye yaptığı tırlar dolusu silah yardımları, DEAŞ terör örgütünü kurma, petrolü yönetme… gibi ifsadî vakalar bu tertiplerden bazıları.
Bunlardan daha önemlisi de Ortadoğu’da “İsrail denen bir canavar” yaratmaları.
İsrail, kurulduğu tarih 1948’den itibaren bu bölgede fesat çıkaran, kan emici bir vampir.
İsrail, Ortadoğu’nun huzurunu bozan, burada yaşayan halkların ağzının tadını bozan Batılı Devletlerin şımarık ve uslanmaz gayri meşru çocuğu.
İsrail, hak, hukuk, kural, mabet, masum, sivil, çocuk, bebek, okul, hastane… demeden her şeyi yok eden teröristler gürûhu.
İsrail, Yahudi ırkından başka her milleti, her ülkeyi, her dini, her kutsal değeri aşağılayan Allah’ın lânetlediği Siyonist kavim.
İsrail, ABD’nin sınırsız silah desteği ile yıllardır Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren, bu bölgede doğal olan her şeyi bozan hastalıklı bir virüs.
İsrail, özelde Filistinlileri, genelde tüm Müslümanları yok etmeye çalışan dünyanın çağdaş Yecüc ve Mecüc’ü.
Ortadoğu’da güya barış adına silahlanmaya izin vermeyen ABD, kimyasal silah sebebiyle Irak’ı işgal etti ve Saddam Hüseyin’i idam etti. İran’a nükleer silah sebebiyle yıllardır ambargo uygulamaktadır.
İsrail’in elinde kullanılması yasak olan her türlü tehlikeli nükleer ve biyolojik silahlar olmasına rağmen NATO buna ses çıkarmamaktadır.
Elindeki bu güçlü silahlara güvenen İsrail de dünyadaki hiçbir uyarıyı tınmadan zulüm yapmaya, terör estirmeye devam ediyor.
Mısır’da ilk defa seçimle Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed MURSİ, Filistin’e yardım edeceği ve Refah kapısını açacağını söylediği için, ABD destekli SİSİ tarafından darbeyle indirilerek idama mahkûm edildi.
Siyonizme karşı olan MURSİ yaşasaydı İsrail, Filistin’e bu kadar soykırım yapamayacak ve Refah sınır kapısı açık olacağı için kundaktaki bebekler açlıktan ölmeyecekti.
Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketine karşı yaptıkları bu darbenin benzerini 1975 yılında İsrail ve ABD’ye karşı petrol ambargosu uygulayan Suudi Arabistan Kralı Faysal’ı sarayında suikast düzenleyerek şehit ettiler.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Suudi Arabistan kralı Muhammed bin Selman, Ürdün kralı 2. Abdullah, İsrail istihbaratı MOSSAD tarafından kendilerine darbe yapılmaması ve makamlarını kaybetmekten korktukları için kendilerine söylenildiği gibi zulme ses çıkarmadan, uyu(t)maya devam etmektedirler.
Dünyanın gelişmiş ülkeleri ve siyasîleri, 75 yıldır bir avuç Filistinlileri vahşice katleden İsrail’e ses çıkarmazken, hatta desteklerken; kendi topraklarını savunan HAMAS’ın mücahitlerini terörist(!) olarak kabul etmektedirler.
İsrail Siyonizm rejiminin sadece Filistin ve Ortadoğu için değil tüm dünya için ne kadar tehlikeli olduğunu kendilerinden okuyalım.
İsrail eski Başbakanı Menachem Begin: “Bizim ırkımız ‘üstün Irk’tır. Biz Yahudiler, bu gezegendeki ilahi tanrılarız. Biz aşağı ırklardan, onların böceklerden olduğu kadar farklıyız. Aslında bizim ırkımızla kıyaslandığında diğer ırklar canavardır ve hayvandır, en iyi ihtimalle sığır. Diğer ırklar insan dışkısı sayılır. Kaderimiz aşağı ırklara hükmetmektir. Dünyevi krallığımız, liderimiz tarafından demir çomakla yönetilecek. Kitleler ayaklarımızı yalayacak ve bize köle olarak hizmet edecekler.”
Siyonizm inancına göre, Türkiye’nin 22 tane ilini de içine alan “Arz-ı Mev’ud” (vaat edilmiş topraklar) hayalleri devam ettiği sürece ne Filistin, ne Ortadoğu, ne de dünya huzur içinde yaşayacaktır!
Bu katil, vahşi, işgalci, soykırımcı, Siyonist teröristlere dünyanın “aklı başındaki siyasîleri”, Birleşmiş Miller gibi barış için kurulmuş kurumlar “DUR!” demedikçe 3. Dünya Savaşı’nın çıkması kaçınılmadır.
Binlerce yıldan beri topraklarında yaşadığı tüm ülkeler tarafından hainlikle, nankörlükle suçlanarak kovulan, dövülen, yakılan, sürüngen bir İsrail’den bahsediyoruz.
Allah, Kur’an’da kıssasını anlattığı peygamberlerin çoğunu İsrailoğulları’na gödermiş, gökyüzünden onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirmiş, hatta onları âlemlere üstün kılmış, Hz. Süleyman ile krallık devleti kurdurmuştur. Yahudiler ise kendilerine gönderilen her bir peygambere işkence yapmışlar, kimini de şehit etmişler.
Rabbim bu azgın kavmin şerrinden Filistinlileri, Ortadoğu’yu, Türkiye’yi ve Siyonist olmayan dünya halklarını korusun inşallah.