Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin göstericileri öldürmeye teşebbüs etmekten yargılandığı davanın görüntülerini izlemişsinizdir. Doğrusu kendi adıma Mursi’nin dik duruşundan, vakarından Müslümana yakışır izzetinden onur duydum. Özellikle mahkum kıyafetini giymeyi reddetmesi, düzmece mahkemeye bir tokat niteliğinde idi. Mursi davasında ne kadar kararlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Suratından insanlık silinip gitmiş hissi veren hakimin, nefret ve öfke dolu tavrı karşısında ne kadarda mutmain olmuş bir duruşu vardı. Dört aylık haksız ve anlamsız mahkumiyetin ardından arkadaşlarını teselli ediyordu Cumhurbaşkanı Mursi. Esma’nın babasına övgü dolu teselli ifadeleri sunuyordu.
Hamaset dolu sözlerden ve kişileri baz alıp nutuk atmaktan pek hoşlanmam ancak bu kez duygusal olmak istiyorum. Bu kez Mursi’ye teşekkür etmek istiyorum. Eğilmediği için, ümitsizliğe kapılmadığı için, bize ümit verdiği için. Davanın sonucu ne olursa olsun Mursi benim gözümde Mısırın Cumhurbaşkanıdır ümmetin parçası olan Mısır halkının lideridir. Aynı zamanda Mursi, İslam dünyasının kazandığı yeni bir lider karakteridir.Mursi darbenin gerçekleştiği günlerde yaptığı konuşmada ve mahkeme esnasındaki duruşu ile lider özelliğini ortaya koydu. Darbe karşısında sessiz kalan bir çok insana güzel bir ders verdi.
Elbette mesele sadece Muhammed Mursi’ninmahkumiyeti, Onun hakkının gasbedilmesi meselesi değildir. Onun şahsında Mısır halkının haklarının gasbıdır. Halkın tercihinin hiçe sayılmasıdır. Mısır üzerinde oynanan oyunlar ve hesaplar Orta Doğu’daki dengelerle yakından ilgilidir. Dolayısıyla olay daha geniş manada Orta Doğu’nun geleceğiyle yakından ilgilidir.
Darbecilerin tavrı coğrafyaya göre pekte değişmiyor. Kendileri bütün dünyanın gözü önünde yüzlerce insanı sokak ortasında katlederken. Halkının hür iradesiyle seçilmiş bir cumhurbaşkanını göstericileri öldürmeye teşebbüsten yargılayabiliyorlar. Tüm bu yaşananlar size de 27 Mayıs’ı, 12 Eylül’ü hatırlatmıyor mu? Bizim yıllar önce geçtiğimiz yollardan geçiyorlar maalesef. Sıkıyönetimler, sokağa çıkma yasakları, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar ve insan onurunun hiçe sayıldığı bir düzen. Korku imparatorluğuna bel bağlamış çıkar ve hakimiyet heveslileri.
İhvan,İslamı temel düstür alan siyasi hedefleri olan bir hareket. Mısır ve çevre ülkelerinde etkili olan bir yapı. Darbe ile birlikte İhvan’ın yöneticilerinin önemli bir bölümü tutuklandı, dolayısıyla İhvanın günlük gelişmeler karşısında nasıl bir tavır alacağını kestirmek zor. Şu ana kadar izlenen politika daha çok sokak gösterileri ile darbeye direnme şeklinde kendini gösteriyor. İhvan nasıl yapar bilmiyorum ama bu çizginin bir adım ötesine geçmesi gerekiyor. İhvan toplum içindeki dinamiklerini iyi kullanmalı. İhvanın bu durumdan başarı ile çıkmasını canı gönülden diliyorum. Dilerim Mısır halkı bizim darbelerle kaybettiğimiz zamanları kaybetmezler.
Nerde olursak olalım, hangi zaman diliminde yaşarsak yaşayalım ,zulme karşı olmak, inananları birbirine ne güzel bağlıyor. Onun içinMursi’yi kendime yabancı hissetmiyorum. Onun için Esma’yı Anadolu’nun bir kentinden gibi görüyorum. Onun için, Mursi’ye ve Mısır halkınaRabia selamını yolluyorum.