Alternatif Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarının adresi Tandoğan Meydanıydı. Sosyal Demokrat bir partinin genel başkanı aynen şu cümleleri sarf ediyor , Merve Kavakçı olayını kastederek. ‘Biz mecliste olsa idik yine destan yazar, Meclisi onların başına yıkardık’ tabi bu sözlerin gerisinde meclise başörtüleri ile gelmeyi düşünen Ak Partili kadın millet vekilleri var. Amaç onlara da hadlerini bildirmek. Doğrusu Merve Kavakçı’ya o dönemde mecliste takınılan tavır sonraki yıllarda partilerin başörtülü adaylar çıkarma cesareti göstermelerini engelleyecek kadar etkili oldu. Dönemin şartları günümüzden çok farklı idi. Siyasi aktörler 12 Eylül dönemi politikalarından hala arınmış sayılmazlardı. Gerginliğe çok müsait bir ortam vardı. Ancak mecliste o havayı estirmeye hevesli kimselerin olduğu kanaati bende hala var.
Bu sorunun sorunsuz biçimde çözülmesi siyasetin normalleşmesi adına önemli bir eşiktir. Öncelikle Ak Partili vekillerin ‘Milletvekili’ oldukları unutulmamalıdır. Bu konuda muhalefet partilerinin önemli bir bölümü vekillerin başörtülü meclise gelmelerinin önünde engel olmadığını savunarak desteklerini açıkça ortaya koyarken CHP’nin parti içinde net bir tavır geliştiremediği anlaşılıyor.
Özgürlüklerin önünü kapatmaya çalışmanın hiç kimseye bir faydasının olmadığını artık görmemiz gerekiyor. Yasaklar, karşıt düşünceleri güçlendirdiği gibi ülkeye de zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramamıştır. Özgürlük içerisinde yapılan tercihlerin bazı açılardan daha sade ve doğal olduğunu düşünüyorum. Zor zamanlarda düşüncelerini inançlarını ortaya koymak kişinin samimiyet testidir bu ayrı bir konu. Demek istediğim baskıya tepki amacıyla yapılan tercihler baskı ortadan kalkınca eski anlam ve değerini kaybedebilir. İnsan hak ve özgürlüklerine gerçekten inanan, kendi dünya görüşünden emin olan insanların ve otoritelerin özgürlüklerin önünü açması gerekir. Aksi takdirde kendine düşmanlar yarattığı gibi sadık dostlarda bulamazlar.
Demokratikleşme paketinin getirdiği özgürlük havası önümüzdeki aylarda sosyal ve siyasal yaşamda bir çok değişimlerin olacağı kanaatini güçlendiriyor bende. Esen bu rüzgar karşısında ilginçtir çok fazla direnç noktaları oluşmadı. Her ne kadar da Gezi ve artçısı ODTÜ eylemleri istisna oluştursa da genel manada bir karşı duruş toplumsal direniş olmadı. Bunu iyi giden ekonomiye ya da küresel dengelere bağlamak mümkün ancak, rüzgarın bir gün tersten esmeyeceğini kimse garanti edemez.
Dilerim Ak Parti milletvekilleri başörtüleriyle meclise gelir ve çalışmalara katılırlar. Siyasetin ve sosyal yaşamın en politize olmuş meselesinin aşılması konusunda önemli bir adım atılmış olur. Farklı fikirler, farklı bakış açıları hayatın daha renkli olmasını sağlayan zenginliklerdir. Aynı zamanda düşüncelerin test edilmesine zemin hazırlar.
Özgürlüklerin önünü açalım. İnsanlar, yaptıkları işlerle ortaya koydukları projelerle değerlendirilsin. Birbirimizi keyfi yargılamalardan vazgeçelim. Özgürlük, adalet ve başarı dolu günler bizim olsun.