Ali ÖZKANLI

Gönül insanları

Ali ÖZKANLI

Gönülden seven insan, kalpten kalbe açılan yolla kolayca ulaşır. Gönüllere taht kurma ustasıdır. Gönül eri olan insan, güzel insanlar yetiştirerek binlerce yüreklere aşı yapar. Bu aşılar sayesinde gönüller sevgi ocağına döner.

Gönül insanının işi sevgidir. Gönül insanı gönüller kapısının anahtarının huzur ve güven, mutluluğun şifresinin sevgi olduğunu bilir. Sevmeyen gönül insanı olamaz. Gönül insanlarının iletişim ve diyalog becerileri yüksektir. Gönül insanlarına herkes ulaşabilir. Bunların sözlerinden daha çok davranışları etkilidir.

Gönül insanları yaratılanları yaratandan dolayı sever. İnsana, hayvana, ağaca, çiçeğe, kurda, kuşa, güle ve bülbüle akan ırmak gibidir. Onlar son durakta sevdiğine kavuşmayı arzular. Onun hasretiyle yanar tutuşur. Vuslat anını iple çeker. Gönül evi bazen sağır, bazen kör, bazen dilsiz olur. Toprak gibi her şeyi içine alıp kendisine dönüştürür. Kusurları örter, hataları kendinden bilir. Gönül insanı affetmeyi sever. Yanlış kararların öfke anında verildiğini, öfkenin de nefse verilen bir ödül olduğunu bilir.

 İnsanları tanımak, özelliklerini bilmek zorundayız. Ârifler dört çeşit insan tipinden bahsederler. Birinci tip insan; Bilir ancak bildiğini bilmez. Bu insan ihmalkârdır. O halde ona hatırlatın. İkinci tip insan; Bilmez ve bilmediğini de bilmez. Bu insan akılsızdır. O halde bunu bırakınız. Üçüncü tip insan; Bilmez ancak bilmediğini bilir. Bu insan cahildir. O halde ona öğretiniz. Dördüncü tip insan ise; Bilir ve bildiğini de bilir. Bu insan âlimdir. O halde onu takip ediniz. 

Gönül insanları, önce bedenimi mutlu edeyim de sonra ruhumu diyenlerin gerçek huzuru kaybedebileceklerini hatırlatır. Gerçek mutluluk kaynağının ruhu doyurmaktan geçtiğini bilir. Kalbimiz iyilik ve güzellik mekânı olmalıdır. Gönül eğitiminin çileli olduğunu, sevmenin, yardım etmenin, affetmenin, nefsi yenmenin, insanlara hizmet etmenin zor ve büyük mücadele gerektirdiğini söyler. Gönül insanları sabretmenin erdemini, mücadele ruhunun kalplerde diri tutulması gerektiğini, hak bildiği yolda dosdoğru gidenlerin sonsuz mükâfatlara ereceğini bilir, söyler ve yaşar.

Bugün bir açı doyurdun mu? Bugün bir gönül kazandın mı? Bugün bir yetimin başını okşadın mı? Bugün bir hastayı ziyaret ettin mi? sorularına cevap bulamamamın acısını yüreğinde hisseder.

Yazarın Diğer Yazıları