Aile, günümüzde değerini kaybetmeye başladığımız önemli kurumlarımızdan biri. Aile toplumun temel direğidir. Aile zayıflar, bozulursa toplum yıkılır. Bu yüzden aileyi korumak en büyük fetihtir.
Davası, amacı ve ülküsü olan insanlar, son nefesine kadar hedeflerini gerçekleştirmek için uğraşırlar. Önüne çıkan zorluklar ve sıkıntılar onların mücadele azmini asla kaybettirmez. Derdi olan insan, Allah (cc) rızası için, hak olarak bildiği yolda, amacı doğrultusunda aklıyla, fikriyle, bedeniyle, ruhuyla, inanç, azim, çalışma ve kararlılıkla menzile ulaşmak için tüm gücünü harcar. Dile getirdiği değerler onlar için hayatın temel taşlarıdır. Mücadele şuuruyla "Sefer bizden zafer Allah'tandır." "Gayret bizden, takdir ve tevfik Allah'tandır." derler.
Toplumu ayakta tutan değerlerin başında aile gelir. Ailenin ayakta kalabilmesi için kaliteli insan yetiştirmek, bizden sonra gelecek nesillere sağlam ve güçlü bir aile kurumu oluşturmak, bunun için çalışmak dava insanlarının en temel görevidir.
Hayatta insanı yokluğu ile en çok yaralayacak ve varlığı ile en çok mutlu edecek şeylerin başında şüphesiz aile gelir. Çünkü insanoğlu, ailenin varlığı ile dünyaya geldiği için yokluğunda çok kişiyi üzebilir. Hatta hayatında travmalara yol açabilir. Bu sebeplerden dolayı aile, insan hayatında tahmin edildiğinden çok daha fazla önemlidir.
Bir aileden bahsetmek belki de en derin kuyulara inmek ile eş değerdir. Çünkü aile içinde çok fazla şey barındırır. Anne şefkati, baba güveni, ağabey desteği ve bir abla dostluğu. Fakat tüm bunlar aileyi anlatmak için çok ufak şeylerdir. Aile, insanın en büyük sırrı ve dünyaya karşı en büyük korunağıdır. Pek çok insan, hayatta en çok ailesini kaybetmekten korkar, korkmalıdır da. Çünkü insan ailesini kaybedince kendini de kaybetmiş olur. Kendini, hayatını, geçmişini ve geleceğini. Yani aile insanın pek çok şeyi değil her şeyidir diyebiliriz.
Ailesini kaybetmiş insanları gözümüzün önüne getirince, insanın aklına hiç açıcı durumlar gelmiyor. Yanlış yollara sapmış çocuklar, sevgisiz kalmış kötü durumlara düşmüş kızlar, başı bin bir türlü beladan kurtulamayan delikanlılar ve ailesiz kalmış insanlar... Aslında bunu genellemek doğru olmayabilir fakat çoğu toplumda maalesef buna çok benzer durumlar yaşanmaktadır.
Kişi ailesinden öğrenemediği için bazı şeyler karşısında, çok zor ve sıkıntılı durumlarla karşılaşabilmektedir. İnsanın bir aileye sahip olması ve dahası ona sahip çıkması bu yüzden çok hayati bir şeydir. Bir çok şeyin kıymetini ancak kaybedince biliriz fakat bir aileyi kaybetmenin faturası çok kabarık olacağından kıymetini çok iyi bilmek zorundayız.
Aile olmadan bir insan bu dünyada her zaman eksik kalacaktır. Çünkü insan ancak ailesinin yanında ya da kendisine aile olarak gördüğü insanların arasında kendini güvende hissedebilir. Bazen bir anne şefkati, bazen bir baba koruyuculuğu kimi zaman ise bir kardeşin dostluğunu arar. Bunlardan yoksun kalmak ona belki de en büyük eksiklik olarak geri döner.
Ailenin değerini bilen, koruyan ve en güzeliyle yaşayanlardan olmamız duasıyla...