Birkaç gün önce, Malatya Fayının segment yapısı ve büyüklüğü ile ilgili olarak basında bir haber yer aldı. Basına yansıyan habere göre; Malatya Fayının da dahil olduğu toplam 128 adet fay üzerinde çalışma yapılacağı, Malatya Fayının kırılması durumunda 7,2 Mw büyüklüğünde deprem üretebileceğinden bahsedilerek, çevrede bulunan illerin bu kırılmadan değişik oranda etkilenebileceğinden bahsediliyordu.
Basına ve kamuoyuna yansıyan haberi detaylı bir şekilde incelediğimizde, açıklamayı Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir hocamın yaptığı, 6 Şubat depremlerinden sonra 100’e yakın bilim insanı bölgede 128 fayı incelediklerini/inceleyeceklerini belirterek, “Malatya Fayı'nı oluşturan 3 segmentin her birinin kendi başına kırılması halinde 7,2 büyüklüğünde deprem üretebilir" şeklinde açıklamalarda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Malatya Fayı; toplam 176 km uzunluğunda olan ve her ne kadar bazı araştırmacılar tarafından pasif olduğu iddia edilse de, aktif bir fay olduğu düşünülmektedir. MTA tarafından yapılan Türkiye Diri Fay Haritasında yer alması ve 6 Şubat depremlerinden sonra az sayıda da olsan küçük ölçekli depremlerin olması Malatya Fayının diri bir fay olduğunu göstermektedir.
Ayrıca Malatya Fayı üzerinde 5 Mayıs 1986 tarihinde 6,1 Mw ve 5,8 Mw büyüklüğünde iki depremin olması da, fayın aktif olduğunun başka bir kanıtıdır. Bu makalede fayın aktif olduğu veya olmadığını tartışmayacağız. Aktif olmadığını iddia edenler, ispatını yapmakla mükelleftir.
Malatya Fayı; Akçadag Segmenti (74 km), Arguvan Segmenti (37 km) ve Kemaliye Segmenti (65 km) olmak üzere toplam üç segment yapısından oluşmakta ve 176 km uzunluğunda olan bir faydır. Fay uzunlukları esas alınarak Wells ve Coppersmith eşitliğine göre teorik olarak 7,0-7,3 Mw büyüklüğünde deprem üretebileceği değerlendirilmektedir. Ancak bu bir yaklaşım tarzı olsa da, depremler ampirik formüllere göre büyüklük üretmeyebiliyor.
Sayın Sözbilir, Malatya Fayının 7,2 Mw büyüklüğünde deprem üretebileceği şeklindeki basına yansıyan açıklamasının bir çalışmanın sonucu olduğu izlenimini bana vermedi. Daha doğru ifade ile Sayın Sözbilir’in, ülkemizdeki 128 adet fay ile ilgili paleosismolojik çalışmalara başlandığı veya başlanacağı izlenimi vermektedir. Eğer paleosismolojik çalışmalar tamamlanmış olsaydı Malatya Fayını oluşturan Akçadağ Segmenti, Arguvan Segmenti ve Kemaliye Segmentleri üzerinde geçmiş tarihsel dönem kayıtlarında, fayların geometrilerinin ortaya çıkarılması, tekrarlanma periyotlarının belirlenmesi, son yüzey kırılmasının tarihlendirilmesi, kayma hızı verisinin elde edilmesi, her bir depremdeki ortalama kayma miktarının belirlenmesi, oluşabilecek tahmini en büyük deprem büyüklüğünün belirlenmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Malatya Fayı Kırılırsa Kayseri Nasıl Etkilenir?
Malatya Fayına ait Akçadağ segmentinin en güney ucu, Kayseri iline kuş uçuşu yaklaşık 200 km uzunluğundadır. Bu bölgede yer alan Savrun Fayı henüz kırılmadı. Savrun Fayının kayma hızı düşük olup, deprem tekerrür süresi de net olarak bilinmemektedir. Bununla beraber Savrun Fayının hangi büyüklükte deprem üretebileceği ile tekerrür süresinin de bilinmemesi ve bütün bilinmeyenlerin de paleosimolojik çalışmalar ile ortaya çıkarılması beklenmektedir.
Malatya Fayının kuzeydoğu ucunda yer alan Kemaliye Segmenti ise Divriği ilçesinin kuzeydoğusunda yer alan Deliler Fayının Tecer Segmentine 7-8 km mesafede sonlanmaktadır. Bu bölgede yer alan bu iki faya ait ilişkinin olup olmadığı veya ne şekilde bir ilişki olduğu henüz bilinmemektedir. Paleosimolojik çalışmalar kapsamında herhangi bir ilişkinin olup olmadığının da araştırılması gereken konular arasında yer almaktadır. Yine bu bölgede yer alan Sarız Fayının paleosismolojik özelliklerinin de araştırılması gerekiyor. Malatya Fayının Kemaliye Segmenti kırılırsa, Deliler Fayının Tecer Segmentide bu kırılmadan etkilenebilir mi diye bir soru aklınıza gelebilir. İki fay grubu birbirinden bağımsız. Ancak 6 Şubat depremlerini bir hatırlayalım.
6 Şubat’ta Ne Olmuştu?
6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonucunda bugüne kadar alışık olmadığımız tektonik olaylar yaşandı. Bu tektonik olaylardan birincisi, Narlı Fay segmenti ile Pazarcık Fay segmentinde gerçekleşmiştir. 6 Şubat Kahramanmaraş Pazarcık merkezli deprem aslında, Ölüdeniz Fay Zonunun Narlı segmentinde başlamıştı.
Narlı segmentinde başlayan deprem ani bir sıçrama hareketi ile Doğu Anadolu Fay Zonuna kaydı. Böylece Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde 510 yıldır kırılmayan Pazarcık segmenti kırılarak 7.8 Mw büyüklüğündeki depremi oluşturmuştu. Bölgede gelişen tektonik olayların tetiklemesi neticesinde yaklaşık, 9 saat sonra kuş uçuşu 90 km daha kuzeydoğuda yer alan Çardak Fayı 7.6 Mw büyüklüğünde deprem oluşturmuştu.
6 Şubat depremleri neticesinde Çardak Fayı kırılarak stres transferini, kuzeydoğu ucundaki Malatya Fayı ve güneybatı ucundaki Savrun Fayına yaptığı düşünülmektedir. Bundan sonraki süreç içerisinde Malatya Fayında ve Savrun Fayında deprem olursa sürpriz sayılmamalıdır.
Deliler Fayı; Kayseri ilinden başlamak üzere Sivas iline kadar dört segmentli yapıdan oluşmaktadır. Bunlar; sırasıyla Bünyan Segmenti (26 km), Sarıoğlan Segmenti (37 km), Dökmetaş Segmenti (44 km) ve Tecer Segmentinden (92 km) meydana gelmektedir. Bahse konu dört segmentli yapıdan meydana gelen Deliler Fayının sol yönlü yanal atımlı fay olduğu bilinmektedir. Malatya Fayının Kemaliye segmenti olası bir depremde kırılırsa, Deliler Fayının Tecer Segmenti bu kırılmadan doğrudan veya dolaylı etkilenebileceği araştırılmalıdır. Bu etkilenme ile Deliler Fayının hangi büyüklükte ve hangi tekrarlanma süresinde kırılacağı henüz ortaya konmuş değildir. Sayın Sözbilir’in başında olduğu ekip ile bütün bu soruların cevabı aranacaktır. Umarım bu çalışmalar hak ettiği şekilde nihayete erdirilir.
Sosyal medyada sıkça sorulan sorulardan birisi de, Malatya ve Ovacık Faylarının kırılması neticesinde hangi iller veya ilçelerin etkileneceği konusu sorulmaktadır. Aslında bir depremden sonra hangi yörenin etkileneceğinin bir önemi olmamakla birlikte (hepsi yurdum insanı), adı geçen fayın kırılması neticesinde Malatya, Sivas, Elazığ, Tunceli, Erzincan illerinin olası depreminde büyüklüğüne bağlı olarak görece etkilenebileceğini söylemek mümkündür.
Malatya Fayının Tecer, Dökmetaş, Sarıoğlan ve Bünyan Segmentlerini tetiklemesi neticesinde ise Sivas, Divriği, Gemerek, Sarkışla, Altınyayla, Sarıoğlan ve Bünyan yerleşim yerleri de görece olarak etkilenebilecektir.
Şu bilinen bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Orta Anadolu Fay Zonu bünyesinde yer alan fayların kayma hızları düşük olduğundan dolayı, deprem üretme süreleri de uzun vadelidir. Buna en güzel örnek Malatya Fayıdır. Malatya Fayının deprem üretme süresinin 2-3 bin yıl arasında olabileceği bilim insanları tarafından değerlendirilmektedir. Bu böyle olmakla beraber net bilgilerin paleosimolojik çalışmaları neticesinde ortaya çıkarılması gerekmektedir.
Kayseri şehrinin etrafında yer alan ve şehri tehdit eden diri fayların tektonik ve paleosismolojik özelliklerinin daha net ortaya konması gerekir. Elde edilecek sonuçlara göre de yeni yönetim planlarının oluşturulması gerekmektedir. Bu çalışmaların başlamasını sağlayacak ve takip edebilecek bir otoriteye ihtiyaç vardır. Yoksa aradan bin yılda geçse bu tartışmalar devam eder gider. İnsanların kafası karışık. Bu bilinmezler yüzünden daha da karmaşık hale geldiği unutulmamalıdır.
Afetsiz günler dileğimle…