Adnan EVSEN

Kayseri Fayları ve MTA Raporu

Adnan EVSEN

25 Temmuz 2024 günü Kayseri Büyükşehir Belediyesi organizasyonunda ve ev sahipliğinde Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonunda,  Kayseri Yöresi Faylarının (Yeşilhisar, Erkilet, İncesu ve Erciyes) Tektonik ve Paleosismolojik Özellikleri sunumu MTA tarafından yapıldı. MTA’nın büyük emek vererek birkaç yıldır üzerinde çalıştığı rapor nihayet Şubat 2024 tarihinde tamamlanmış ve kamuoyu ile de 25 Temmuz tarihi itibariyle paylaşılmıştır. Merak edenler rapora (https://eticaret.mta.gov.tr/index.php?route=product/product&product_id=37345) linkinden ulaşım sağlayabilirler. 

Kamuoyuna yansıdığı gibi “… daha bitmemiş, taslak halinde olan raporu gündeme getiriyorlar…” şeklindeki beyanatlar doğru değildir. Bu şehri yönetenlere yanlış bilgi aktarımı yapıldığı kanaatindeyim. Çünkü imzalı rapor MTA raflarında yerini aldı. 

Raporun kamuoyu ile paylaşıldığı Temmuz ayına kadar, Kayseri fayları hakkındaki değerlendirmelerde zaman zaman farklı açıklamalar gündeme geliyordu. Tarafımdan da o güne kadar eldeki veri seti neyse, ona göre hareket edilerek değerlendirmeler yapılmaktaydı. 2024 Yılının başına kadar Kayseri şehrini tehdit eden faylar hakkında tarihsel ve aletsel deprem kataloglarındaki bilgiler ile yorumlama yapılmaktaydı. Çünkü başka veri seti yoktu. Israrla bu fayların çalışılması gerekiyor diye feryadımız bu yüzdendi. 
Nihayetinde MTA saha çalışmalarını tamlayarak rapor haline getirdi. Ne kadar itiraz ederseniz edin, MTA’nın elde ettiği bulguları çürütecek veri setiniz yoksa havanda su dövmüş olursunuz.

Yeşilhisar, Erkilet, İncesu ve Erciyes faylarının paleosimolojik özelliklerini ortaya çıkarmak için ilk defa çalışma yapıldı ve konu hakkında da ilk defa bilgimiz oldu. Bu tür çalışmalar daha da çok artmalı ve desteklenmelidir. MTA ülkemizin konu ile ilgili yetkin ve güzide kuruluşlarından birisidir. Bu anlamda yapılan çalışmalar hafife alınmadan, daha fazla veri seti oluşturulması noktasında yeni çalışmaların yapılması desteklenmelidir. Vesselam rapora itiraz edenler de bir veri seti ile değil, ilkesel olarak itiraz etmişlerdi. 
Adı geçen fayların dışında Sarız fayı hakkında bilinmezlikler hala devam ediyorken, Deliler ve Ecemiş Faylarında çalışmaların başlaması ise memnuniyet vericidir.  

Kayseri şehrinin etrafında yer alan tarihsel depremler milattan sonra 14’de başlayıp 1895 yılı depremine kadar devam etmektedir. Bu süreç içinde toplamda 17 adet deprem meydana gelmiş, Mercalli Şiddet Ölçeğine göre en büyüğü VIII-IX olarak tanımlanmaktaydı. Hatta birçok araştırmacının değerlendirmelerine göre katalogda yer alan IX şiddetindeki depreme ait bilgilerin sağlıklı olmadığı yorumlanmaktadır. Mercalli Şiddet Ölçeğine göre genel kabul gören VIII şiddetindeki depremler 1717 ve 1835 yıllarında olmuştur. Diğer depremler VIII şiddetinden daha düşüktür. (hatırlatalım şiddet ile büyüklük birbirinden tamamen farklı kavramlardır).

AFAD tarafından yapılan değerlendirmeye göre VIII şiddetindeki depremin 6,2 büyüklüğündeki depreme yakın olabileceği değerlendirilmektedir. Dolaysısı ile Kayseri’de milattan sonra meydana gelmiş en büyük deprem 6,2 büyüklüğü olarak yorumlanmaktaydı. Aletsel dönem deprem kayıtlarına baktığımızda ise 1940 yılında 5,4 büyüklüğünde bir depremin olduğu, değişik tarihlerde meydana gelen depremlerin 5 büyüklüğünün altında kaldığı ve daha büyük deprem kaydının bulunmadığı bilinmektedir. Bu koşullar altında Kayseri etrafında yer alan faylar ile yapılan değerlendirmeler elbette ki mevcut veri setine göre yapılması gerekiyordu.

Hem aletsel deprem kayıtları, hem de tarihsel dönem deprem kayıtlarından elde edilen bu bilgilere göre Kayseri etrafında yer alan fayların deprem üretebilme kapasitesi 6 mertebesi olarak değerlendirilmekteydi. Bilimsel çalımalar elbette ki eldeki mevcut bilgilere göre yapılır. Elde edemediğiniz veya üretemediğiniz, eksik ürettiğiniz veri ile bilimsel çalışma yapılmaz, yapılamaz.  Yapılırsa bu hayalden öteye gitmez. 

6 Şubat 2023 Depremlerinden sonra Kayseri etrafındaki fayların 7,5 büyüklüğüne kadar deprem üretebileceği konusu ülkemizde çok iyi tanınan iki yerbilimci hoca tarafından gündeme taşınmıştı. Adı geçen yerbilimcilerin Kayseri’de 7,5 büyüklüğünde deprem olabileceği yönündeki düşüncesini destekleyen herhangi bir kaynak sunamadılar. Hocalardan biri Jeoloji Mühendisleri Odası’nda (JMO) bugüne kadar elde edilen raporlardan hareket ettiğini söylemişti ama bizim yaptığımız taramalarda böyle bir kaynak rapor ya da veriye ulaşamadık. Biz isterdik ki 7,5 deprem büyüklüğünde deprem olabileceği iddiasını ortaya atan kişiler delillerini sunsunlar.  

JMO tarafından 29/03/2021 tarihli FAY ÜZERİNDE YAŞAYAN İLLERİMİZ: KAYSERİ RAPORU-13 adlı raporda ise olası 6,5 den daha büyük depremde diye ifade geçmektedir. Yani deprem kataloglarında yaşanmış bir deprem bilgisi olmamakla birlikte olası 6,5 büyüklüğündeki deprem diye bahsedilmektedir. Özetle JMO’da 7,5 büyüklüğünde deprem üretebilecek faylar diye bir rapor bulunmamaktadır. 

Gelelim MTA tarafından yapılan rapora. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonunda rapor sunumunu tamamlayan hatip sıra ile mümkün koşullarda sorulara cevap vermeye çalıştı. Palosismolojik çalışma ile fay kazılarından hareketle tespiti yapılan depremlerin yaşlandırılmasında alt ve üst sınır aralıklarının çok açık olduğu, hata payları ile birlikte bu açıklığın daha da büyüdüğünü, bu durumun deprem tekerrür sürelerine etki yapabileceğini, dolaysıyla yaşlandırma ile başlayan açıklığın ve son deprem oluş zamanının diğer parametrelere de etki yapabileceği konusundaki endişemizi hatip ile paylaştık. 

Bir örnek ile kısaca açıklayalım. Raporda Erkilet Fay Zonunda Milattan Önce (M.Ö.) 17012’den 4161 yılına kadar 4 deprem olduğundan bahsedilmektedir. Dördüncü deprem MÖ’den önce (8164-4161) yıllarının arasında olduğu ifade edilmektedir. Bunun açılımı şudur; Erkilet Fay Zonunda son deprem eğer MÖ’den önce 8164 yılında olduysa günümüze kadar 10188 yıl, son deprem MÖ’den önce 4161 yılında olduysa günümüze kadar 6185 yıl geçmiş demektir. Kısaca; Erkilet Fay Zonundaki son deprem günümüzden (yaklaşık 10 000 ila 6000) yıl aralığında olduğu ve arada yaklaşık 4000 yıl farkın olduğu anlaşılmaktadır. Erkilet Fay Zonunun 0,29 mm/yıl kayma hızı ile son 10 bin yılda 2,90 m atım miktarı ile MTA raporunda belirtilen 7,52 Mw’den daha büyük deprem potansiyelinin olabileceği, eğer son deprem günümüzden yaklaşık 6 bin yıl önce olduysa deprem büyüklüğü 7,52 Mw’den daha düşük olabileceği düşünülmektedir. 

Oysaki MTA tarafından yapılan raporda Erkilet Fay Zonunun 0,26 mm yıllık kayma hızı dikkate alındığında son depremden günümüze kadar geçen sürede (tekerrür süresi 7500 yıl) 1,95 m düşey atım meydana getirebilecek 7,52 Mw büyüklüğündeki bir depremin yamulma enerjisinin biriktiği anlaşılmaktadır. 

 Erkilet fay Zonu toplam 49 km uzunluğunda olup iki segment halinde izlenebilmektedir. MTA Raporunda fayların tek parça halinde kırılması halinde değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Sahada çalışma yapan bir başka bilim insanının (rapor henüz tamamlanmadı) ön görüsü ise segmentlerin ayrı ayrı kırılacağı ve Erciyes Fayında son depremin (MÖ’den önce 100 yıl) günümüzden 2124 yıl önce olduğu, bu koşullarda 0,13 mm/yıl kayma hızı ile açıklanan deprem büyüklüğünden çok daha küçük deprem üretebileceği değerlendirilmektedir. 

MTA tarafından yapılan bu raporda fay uzunlukları esas alınarak bir değerlendirme yapılmamıştır. Fayların kayma hızlarından hareket edilerek son depremlerden günümüze kadar geçen sürede muhtemel olan atım miktarını esas alan yamulma enerjisinin oluşturacağı olası deprem büyüklüğü belirlenmeye çalışılmıştır. Bu nedenle deprem büyüklüğünü etkileyecek ortalama kayma hızı ile son depremin olduğu tarih oldukça önemlidir. 

Rapor Kayseri şehri için bilimsel verilerin elde edildiği ilk rapordur.  Elde edilen veriler üzerinde tartışmalar olabilir. Bilimsel verilere itiraz ancak başka bilimsel veri ile yapılabilir. Keşke bu tartışmaları 30 yıl önce yapsaydık şimdiye kadar şehrin nasıl yeniden şekillenebileceğini netleşmiş olurdu. Bilim böyle bir şeydir. Tartışarak doğruya ulaşmak. Rapora emek verenleri, katkı koyanları tebrik ediyorum. Bunu bir başlangıç kabul edelim ve bu tür çalışmaların devam etmesi açısından destek oluşturalım.  

Afetsiz günler dileğimle…

Yorumlar 1
Bahattin ÜRESİN 12 Ağustos 2024 19:25

Yazıdan, özetle anladığım şu: Araştırmalar ile tarihsel ve aletsel veriler ışığında değerlendirildiğinde Kayseri’de oluşabilecek en büyük depremin yaklaşık 6 büyüklüğünde olabileceği öngörülürken MTA’nın son araştırma raporundaki veriler ışığında Kayseri’deki fay hatları 7,5 büyüklüğünde deprem üretebilir. Bu, oldukça kıymetli ve sorumluluklarımızı fazlasıyla artıran bir bilgi. Adnan Evsen kendi uzmanlık alanıyla ilgili kıymetli yazılar yazmaya ve halkı bilinçlendirmeye devam ediyor. Bu nedenle kendisine teşekkür ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları