1 Şubat 2024 tarihinde Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda, Kayseri 1. Deprem Farkındalık Paneli düzenlendi. Panele Erciyes ve Nuh Naci Yazgan Üniversiteleri ile İnşaat Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilciliği, Kocasinan ve Melikgazi İlçe Belediyelerinin İmar Şube Müdürleri, Kayseri Tüm Bölge Bilirkişiler Derneği, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Kayseri Şubesi ve Tüm Bilirkişiler Federasyonu kurumsal anlamda katılım sağladı. Panelin özel konuğu ise Yüksek Mimar, İnşaat Mühendisi ve Japon Deprem Uzmanı (!) YOSHINORI MORIWAKI oldu.
Kayseri’de az sayıda düzenlenen bu tür toplantılara mesleğim ve ilgim nedeniyle bende katıldım. Katılmış olduğum bu ve benzeri toplantılarda yeni bilgiler öğrenmek, bildiklerimizi pekiştirmek, güncel gelişmeleri takip etmek gibi temel hususlar bizleri daha çok ilgilendirmektedir. Türkiye ve Japonya; her iki ülkede deprem ülkesi. Japonya; depremsellik açısından “Pasifik Ateş Çemberi” nde yer alırken, Türkiye “Alp-Himalaya Deprem Kuşağı” nda yer almaktadır.
Dünyada oluşan depremlerin % 70’ den fazlası Japonya’nın da bulunduğu Pasifik Ateş Çemberi’ de meydana gelmektedir. Bu yüzden Japonya ve Türkiye gibi iki deprem ülkesinin uygulama benzerlikleri ve farklılıkları ile deprem öncesi, deprem anı ve sonrasındaki davranışların neler olabileceği her zaman dikkatimi çekmiştir.
Bu panel özelinde de en çok dikkatimi çeken konulardan biri de Melikgazi ve Kocasinan Belediyeleri İmar Şube Müdürlerinin toplantıya panelist olarak katılmaları oldu. Bu yüzden ilçelerde gerçekleşen imar uygulamalarını, ruhsatlandırma süreçlerini, yapı temel ilişkisini, kayalık ve sıvılaşan zeminlerdeki temel altı uygulamalarını, yapı stokunu, 2000 ve 2012 yılından önceki ruhsatlandırılmış yapıları, 2012 yılından sonraki denetim uygulamalarını, 6 Şubat Depremlerinin Kocasinan ve Melikgazi ilçesindeki oluşturduğu hasarları, yıkılan/yıkılması gereken binalar ile depremlerden sonraki süreçte herhangi bir karar değişikliğinin olup olmadığı, diri fay hatlarındaki imar uygulamaları gibi birçok konu hakkında bilgilenmeyi düşünerek panele katılım sağladım.
Öncelikle ülkemizin kanayan bir yarası olan deprem konusunda böylesine bir paneli düşünerek emek verip, bu kadar insanı bir araya getiren ve panelin gerçekleşmesini sağlayanları tebrik ediyorum.
Yaklaşık bin kişi olduğunu tahmin ettiğim salon hemen hemen doluydu. Benim gibi yukarıda arz etmeye çalıştığım konular hakkında çok sayıda ilgililerin olduğunu tahmin edebiliyordum.
Takdimden sonra panelistler kendilerine ayrılan yerlerine oturdular. Söze programın moderatörü Hediye Hakkomaz Şahin başladı. Daha sonra sözü Melikgazi Belediyesi İmar Müdürü Murat Akgün aldı. Akgün; 6 Şubat depremlerinden sonra Kahramanmaraş bölgesine yapılan yardımları, organizasyon şeklini, yerinde nelere ihtiyaç olduğunu, yapılan faydalı işleri ve Melikgazi Çarşısının nasıl yapıldığı konusunda bilgi sunumlarını gerçekleştirdi. Sayın İmar Müdürü haklıydı ve ülkemizde yaşanan bu kadar büyük depremlerin arkasından anlatılanların ve daha fazlasının yapılması elzemdi. Hala da gerekiyorsa yapılmaya devam edilmelidir. Daha sonra söz sırası Kocasinan Belediyesine geldi. Belediye adına İmar Şube Müdürü Fikret Ünal da, Melikgazi Belediyesinin yapmış olduğu yardımlara benzer yapılan faaliyetleri anlattı.
Bu panelden Belediyelerin Kayseri’deki imar uygulamaları ve yapı temel ilişkisinin irdelenmesi bekleniyordu ama bir türlü bu konulara sıra gelmiyordu. Sanırım ikinci bir tur olacak ve orada imar uygulamaları anlatılacak şeklinde beklenti içerisindeydim. Maalesef olmadı. İmar Şube Müdürleri Kayseri’nin yapı stoku, bina zemin ilişkisi, sıvılaşan zeminlerdeki temel uygulamaları, deprem oluşturan fayların binalara olası etkileri konusu gibi merak edilen birçok konu hakkında tek bir kelime etmediler. Demek ki Kayseri’de bu anlamda herhangi bir sorun bulunmamaktaydı. Şaşkınlık içindeydim. Peki, Kahramanmaraş Depremlerinden sonra binden daha fazla ağır hasarlı bina nasıl olmuştu?
Nihayetinde söz sırası mimar, inşaat yüksek mühendisi, Japon deprem uzmanı (!) Yoshinori Moriwaki’ye geldi. Toplantıya katılanların çoğu sanırım deprem uzmanı (!) Yoshinori Moriwaki için gelmişti. Moriwaki; yaklaşık 30 yıldır Türkiye’de olduğunu, Japonya adına, Japon firmalılarının veya devletin ihale ile almış olduğu inşaat işlerini takip ve kontrol eden, Atatürk ve Türkiye sevdalısı bir bilim insanı. Kırık Türkçesi ile sempati toplayan bir kişilik. Kürsüye çıkmadan Japon usulü Atatürk’ü selamlaması salonda coşkuya sebep oldu.
Moriwaki, öncelikle ekrana Türkiye Deprem Risk Haritasını yansıttı. Türkiye’nin depremselliği konusunda Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Faylarından bahsetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın dünyadaki büyük fay hatlarından biri olduğunu, Endonezya ve Malezya'dan başlayarak Hindistan, Afganistan, Irak, Azerbaycan, Türkiye, Yunanistan, İtalya ve İspanya'ya doğru gittiğini söyledi.
Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerindeki depremlerin doğudan batıya doğru göç ettiğini de sözlerine ekledi. Türkiye’de Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerindeki depremlerin doğudan batıya doğru göç ettiğini Dünyada ilk defa 1948 yılında Kayserili Jeolog İhsan Ketin söylemiştir. Japon deprem uzmanı(!) Kayserili Jeolog Prof. Dr. İhsan KETİN’i anmadı bile.
Elbette ki Moriwaki deprem farkındalık panelinde iyi ve kötü uygulama örneklerinden de bahsetti. Türkiye’de her yıl bir adet deprem tatbikatı yapıldığını, Japonya’da her ay yapıldığını, Japonya’da imar affı diye bir affın olmadığını, Türkiye’de çok fazla sayıda imar affı olduğunu, Japonya’da kaçak inşaat olmadığını, Türkiye’deki yapı stokunun yarısının kaçak olduğunu, depremsellik açısından Japonya’nın 4. Türkiye’nin 6. sırada olduğunu, insan ölümlerinde Türkiye’nin dünyada 3. sırada, Japonya’nın ise 7. sırada olduğunu, Japonya’daki yetkin mühendislik uygulamasının mezuniyet sonrası iki yıl çalışmanın ardından sınava girenlerin ilk % 10’u içinde kalanların mühendislik yapabildiklerini, Türkiye’de mühendislik uygulamasında mezuniyetten bir gün sonra bile dünyanın en büyük projesine imza atabileceğini de anlattı. Bir deprem anında Japonların evlere doğru koştuğunu, Türkiye’de ise evden dışarı kaçmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi. Bu özet bilgiler iki ülke arasındaki uygulama farklılıkları açısından son derece kıymetli bilgilerdi. Bu bilgiler için bu toplantıya gitmeye değerdi.
Ancak; Moriwaki Kayseri’nin depremselliği konusunda 2018 yılında yürürlükten kaldırılmış olan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasını ekrana yansıtması ve konuşurken de sık sık birinci, ikinci, üçüncü deprem bölgesinden bahsetmesi, programdan sonraki gezilerinde de yine uygulamada olmayan deprem bölgelerinden bahsetmesi, kurguyu bunun üzerine yapması, kendisinin bir deprem uzmanı olmadığını ispatlar nitelikteydi. Zaten de deprem uzmanı değildi. Nedense bizim ülkemizde olmayan unvanlar bol kepçe ile kullanılmaktadır. Moriwaki bir deprem uzmanı değildir. Üstelik kendisinin de deprem uzmanıyım şeklinde bir beyanatına da rastlamadım. Türkiye’de veya Japonya’da deprem konusunda ilgili birçok insan gibi temel bilgilere sahiptir. Bu da kendisini uzman yapmaz. Mimar ve yüksek inşaat mühendisliği konusunda elde etmiş olduğu tecrübeye de saygı duyarım.
Kayseri 1. Deprem Farkındalık Panelinin en garip tarafı ise, ülkemizde ve Kayseri’de deprem oluşturan fay zonlarını, fayların segment yapılarını, cinslerini, aletsel ve tarihsel dönemdeki üretilmiş deprem büyüklüklerini, 6 Şubat sonrası faylar üzerinde oluşan stres transferlerini, başta Ecemiş, Yeşilhisar, İncesu, Erkilet, Erciyes Fayları olmak üzere Kayseri’deki 28 Şubat, 7 ve 10 Mart tarihlerindeki depremleri anlatabilecek tek bir jeoloji mühendisi yoktu. Deprem farkındalık paneline katılanlar Moriwaki’nin Kayseri hakkındaki eksik ve güncel olmayan bilgileri ile yetinmek durumunda kaldılar.
Neticede toplantıdan beklenen verim alınamamıştır. Bu panelin adı birinci diye başlıyor. Anlaşılan o ki devamı gelebilecek gibi. Eğer devam edecek olan paneller bu ve benzeri gibi olacaksa, bu kadar emeğe gerek kalmayabilir. Şimdi kendimize soralım. Kayseri 1. Deprem Farkındalık Paneli, bize hangi farkındalığı sağladı?
Vesselam maksat hasıl olmadı.