ABD’de yaşayan Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş ve ekibi, yapay zekâ tabanlı sistem ile depremleri 30 gün önceden tahmin edebildiklerini San Diego’da yüzde 98, İstanbul’da yüzde 91’e yakın başarıya ulaştıklarını basın aracılığı ile kamuoyuna duyurmuştu.
Depremlerin 30 gün önceden tahmin edilmesine pozitif anlamda en çok tepki gösteren ülke Türkiye oldu. Bir deprem ülkesi olan ülkemizin deprem zararlarından azami oranda zarar görmesi, deprem tahmini yapabilen ekip başının Türk olması, çalışmaların yüzyılın olayı olarak değerlendirilebilecek yapay zeka tabanlı olması bizleri yeterince heyecanlandırdı.
Öncülüğünü Cemil Emre Yavaş’ın yaptığı ekibin ABD’deki Georgia Southern Üniversitesi’nde devam eden çalışmaları Pasifik Levhasının Kuzey Amerika Levhası ile yakınlaştığı yerde, tıpkı Kuzey Anadolu Fayı gibi yanal atımlı sağ yönlü olan San Andreas Fay Hattı üzerindeki çalışmaları kapsadığı anlaşılmaktadır.
Depremleri 30 gün önceden tahmin edebilmek bilimin ulaştığı zirve ve akademik camiada devrim niteliğinde bir olay olarak kabul edilebilir. Cemil Emre Yavaş ve ekibinin birlikte yapmış olduğu çalışmanın detaylarına ulaşıldıkça konunun kamuoyuna yansıdığı gibi olmadığı, deprem büyüklüğünün sadece 5,5 ve altındaki depremleri kapsadığı ve 30 gün önceden tahmin edebildikleri anlaşılmaktadır.
Hâlbuki Dünya’da ve ülkemizde hasar verici depremler 5,5 büyüklüğünün üstündeki depremlerdir. Bahse konu çalışmanın hala daha araştırma safhasında olduğu ve 5,5 büyüklüğü ve altındaki depremler için geçerli olduğunu öğrenmemiz sevincimizi kursağımızda bıraktı. Yine de 5,5 büyüklüğüne kadar olabilecek depremleri 30 gün önceden tahmin edebilmek küçümsenecek bir başarı değil.
Cemil Emre Yavaş ve ekibine 5,5 büyüklüğü üzerindeki depremleri de tahmin etme noktasında başarılar diliyorum.
Çinli Bilim İnsanlarının Deprem Tahmini Tuttu Mu?
Depremleri önceden tahmin etme noktasında başta ABD, Rusya, Çin, Japonya ve Türkiye gibi deprem riski yüksek ülkeler beraberce bir takım araştırma projeleri neticesinde çalışmaların başarılı sonuç vermemesi üzerine, depremleri önceden tahmin etmek yerine deprem dirençli şehirler oluşturulması konusunun daha önemli olduğu anlaşılmıştır.
Depremlerin önceden öngörülmesi hakkında 1975 yılında Çin’de gerçekleşen bir konuyu sizler ile paylaşmak isterim.
4 Şubat 1975'te, Çin'in Liaoning eyaletine bağlı Haicheng şehrinde 7.5 Ms (7,14 Mw) büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. 7,5 Ms büyüklüğündeki depremden önce depremin oluştuğu dış merkezde 1 ile 4 Şubat arasında en büyüğü 4.7 olan 500 adet öncü depremin kaydedildiği, depremin kış mevsimi içerisinde meydana gelmesi nedeniyle kış uykusunda bulunan bütün sürüngen hayvanların yüzeye çıktığı ve bölgenin bir sürüngen mezarlığı görünümü aldığı, bölgedeki sondaj kuyularında anormal değişikliklerin olduğundan bahsedilerek, bilim insanlarınca acil durum çağrısı yapılmıştır. Hükümet de bu çağrıya uyarak, ana şoktan üç gün önce deprem bölgesini boşaltmışlardı. Nihayet 4 Şubat 1975 tarihinde yani şehir boşaltıldıktan üç gün sonra 7,5 Ms (7,14 Mw) büyüklüğünde deprem olmuş, şehirde yaşayanların çoğu tahliye edilmelerine rağmen 2042 kişi hayatını kaybetmişti.
1975 depreminden bir yıl sonra ise yine Çin’de Haicheng kentinin birkaç yüz kilometre uzağında 7.8 büyüklüğünde ve 240 bin kişinin ölümüne neden olan 28 Haziran 1976 Tangshan depremi olmuştu. Ancak Çinli bilim insanları 1976 Tangshan depreminin olacağını bilemediler. Gerekçe olarak ta; 1975 depreminde gerçekleşen öncüllerin hiç birisinin 1976 depreminde gerçekleşmediği şeklinde yorumlanmıştı.
Nihayetinde 1975 yılında meydana gelen deprem üzerinde farklı bilim insanları tarafından detaylı incelemeler yapılmış ve 1975 yılında olan deprem tahminin tesadüf eseri olarak gerçekleştiği açıklanmıştır.
Türkler Düzce Depremini Önceden Bildi mi?
1999 Düzce depremini hatırlayalım. Toplam 73 km uzunluğundaki Düzce fayının 30 km'lik batı kısmı 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde kırılmıştı. Deprem konusunda çalışan bir grup uzman akademisyen topluluğu, dönemin hükümet başkanı ile görüşerek Düzce Fayının kırılmayan 43 km’lik kısmına stres transferi yapıldığı, kırılmayan bu kısmın da kırabileceği şeklinde uyarıda bulunmuşlardı. Düzce depremi konusunda uyarılan hükümetinin herhangi bir tedbir alıp almadığını bilemiyorum ama neticede 12 Kasım 1999 tarihinde 7,2 Mw büyüklüğünde Düzce depremi gerçekleşmiş ve 845 kişi hayatını kaybetmişti.
Bilimin geldiği bugünkü nokta itibariyle depremlerin nerede, ne zaman, hangi büyüklükte olabileceğini kesin olarak bilmek maalesef mümkün değildir. Ancak faylar üzerinde yapılan ayrıntılı ve detaylı çalışmalar ile hangi fay üzerinde hangi zaman aralığında ve yaklaşık büyüklüğü hakkında kesin olmamakla birlikte bir kestirim yapılabilmektedir.
Depremlerin nerede, ne zaman, hangi büyüklükte olabileceğini kesin olarak bilinceye kadar bilinçli birey, dirençli şehir oluşturmaya devam edilmelidir.
Tabiattaki doğal olayları, kendi elimizle doğal afete dönüştürmeyelim…
[email protected], X@EvsenAdnan, facebook@adnanevsen,
instagram@AdnanEvsen, youtube@adnanevsen4936