Abdülaziz ÖZTÜRK

Kayseri'nin Yöneticileri, Filistin Dâvâsının Neresinde?

Abdülaziz ÖZTÜRK

7 Ekim hem İslam alemi hem de insanlık için bir milattır. Hakkın yanında batılın karşısında olanlarla insanlığın yanında olanlarla karşısında olanların savaşıdır. Dünya insanlık tarihine baktığımızda vahşetin zirve yaptığı insanlık onurunun ayaklar altına alındığı dönemlerin en son halkası Gazze ile birlikte tarihin tekerrürü gerçekleşmiştir. 

Değerli kardeşlerim!

Gazze Savaşı ve Filistin Davası bu ümmetin dirilişe geçişi ve ümmetin vahdetine vesile iken aynı zamanda  bir turnusol kâğıdı gibi iyileri ve kötüleri ayırt etmiştir.

Gazze savaşı küresel vicdanı çok etkiledi. Özellikle küresel güçlerin uyguladığı çifte standart, daha önce sinsice yapılıyordu ama şimdi aşikâr oldu.. Gazze savaşı, iyiyi-kötüyü, İnsan hakları konusunda samimi olanı ve olmayanı da ayırt etmesine vesile oldu. 

Burada iyi ve doğru insanların dünyayı etkilemesine sebep oldu ve insanlık vicdanı meydanlara indi.

Bir diğeri de İslamofobi'yi bitirdi ve Batı’nın İslamofobi algısı çöktü…

İslam ülkelerinin başlarındaki yönetimlerin birer kukla olduğunu ve rejimlerin korku içerisinde tükeneceklerini bir kez daha gösterdi….

Daha söylenecek sözler var ama uzun lafın kısası diyelim ve Kayseri şehrimize geçelim…

Kayseri şehri Filistin davasına gönül vermiş insanları, mücadele veren STK’ları ile örnek bir şehirdir. Kayserimizde Kudüs bilinci vermeye çalışan ve emeklerini zayii etmeyen ve gençliğe dava ruhu veren ve davası ümmet ve Kudüs olan STK’larımız, Gazze olayları ile birlikte Filistin Dayanışma Platformunu oluşturmuş ve Cumhuriyet Meydanına çadır kurmak suretiyle Filistin nöbetlerini Kayseri şehrimizdeki diğer STK ile yürütmeye devam etmektedirler. Rabbim ebeden razı olsun. 

Özellikle son 1 yıllık süreci üçe ayırmak istiyorum.

Birinci süreç Gazze savaşının kısa süre içerisinde biteceğine inanan ve Müslümanların çok büyük direniş göstereceğine inanmayan hatta kıdemli bir siyasetçi olan Bülent Arınç gibi Hamas’a üç beş kıytırık füzeyle İsrail’e mi karşı koyacaklar söylem ve mefkuresine sahip olan insanların takındıkları süreçtir. 
Onlara olan cevabımız iman varsa imkan vardır ve o mücahitler üç-beş kıytırık füzeleri ile Siyonist katilleri perişan etmeye devam ediyorlar.

İkinci süreç Seçim sürecidir ve bu süreçte herkes sağlı sollu herkes Filistin yanında yer almış ve seçim malzemelerine meze etmişlerdir. Özellikle Ak Parti seçim sürecindeki AkParti kazanırsa Filistin kazanır kaybederse Filistin düşer söylemi İstanbul’u kaybettirmiş ve bir çok ilde oylarını aşağı çekerek Filistin davasında Ak Parti’ye olan güveni sarsmıştır.  Bu süreçte Filistin diyenler seçimden sonra Filistin ve Gazze’yi terk etmişlerdir. 

Üçüncü süreç ise şu an daki Gazze ve Filistin’i destekleyenler ile gündeminden düşenlerdir ki bu süreç hepimizi ilgilendirmektedir. Cumhurbaşkanımızın en üst perde de Gazze ile ilgili söylem ve mücadelesi ve İsrail için yürüttüğü siyasi ve uluslararası mücadele takdire şayandır. Bununla birlikte yapabildikleri takdir edilirken yapamadıkları ise eleştirilmektedir. 

Gelelim şehrimize ve yöneticilerine…

En son ki Gazze yürüyüşümüzde halkın arasında tek olan ve yürüyen belediye başkanı sayın Mustafa Yalçın beydi. Onun dışında ne Melikgazi ne Kocasinan ne de büyükşehir başkanları ve vekiller yoktu.  Ak Parti ile Fatih Üzüm de platforma yürümeden katılanlardandı. 

Niçin yoktu ?

Sorgulamadık…. 

Gelelim Milli Takımımızın maçına…

Stadyumda açtırılmayan pankartlar hangi sebeple açtırılmadı?

Acaba küserler mi yoksa Türkiye Futbol Federasyonu mu izin vermedi?

Yoksa Galler Prensliğine ve İngilizler üzülürler mi?

Yunanistan’da Maccabi Tel Aviv'e karşı oynanan maçta, Panathinaikos'lu sporseverler, üzerinde "Soykırımı durdurun, Filistin'e özgürlük" yazılı dev pankartı açtıklarında dedik ki elin Yunan’ı pankart açmış bizde Kayserimizde de özellikle Galler takımının geçeceği güzergahlar üzerine Filistin’e özgürlük ve işgale son pankartları açılır diye düşünmüştük ama bilboardlarda Belediye başkanlarımızın posterleri açıldı.

Hülasa kelam Kayseri’li Yöneticilerimizden birkaçı hariç hiçbirinin Filistin ve Gazze diye bir gündemi yok ve olduğu zaman da elalem desin diye gündem yapmıştır. 
Son olarak şunu söylemem de anlayanlar için fayda görüyorum. Ak Parti son seçimlerde Kayseri’de  %38 oyla seçim tarihinin en düşük oyunu almış ve samimiyetsizlikleri seçmenler tarafından tescillenmişti. Önümüzde de seçim süreci ve Başkan adayları var ve bu adaylar içerisinde en uygun olanı İslam ve Ümmet davasına geçmişiyle birlikte mücadele etmiş, derdi Müslümanlar olmuş ve hiçbir rant olmamış bir kişi olmalıdır. Müteahhit veya Tüccar bir başkanı ümmete sermaye millete de inşaat gözüyle bakar…


 

Yazarın Diğer Yazıları