Abdülaziz ÖZTÜRK

Beşerî Hukuk ve İdam

Abdülaziz ÖZTÜRK

Narin cinayeti ile vicdanlarımızı sızlatan ve tüm ülkeyi ayağa kaldıran bu vahşet gündeme idam cezasını tekrardan getirdi. Failler ve olaya dahil olanlar tutuklanırken hala cinayetin niçin işlendiği ile ilgili varsayımlardan öteye net bir bilgi yok. Bir yavrumuzun hayattan koparılması ve bu tür cinayetlerin çok kolay bir şekilde işlenmesi hukuk sistemimizdeki acizliği bir kez daha göstermiş oldu.

Mahkemeler de “Adalet mülkün temelidir” yazar ve Adalet mülkün temelidir, bunda hiçbir şüphemiz yok ama hangi adalet mülkün temelidir. Beşerî Hukuk dediğimiz insanların oluşturduğu hukuk sistemi mi yoksa bizleri yaratan Rabbimizin en güzel şekilde yaşamamız için vahiy ile emrettiği hukuk sistemi mi?

Bugün eğer bir insan vahşice bir cinayet işleyebiliyorsa veya tecavüz ediyorsa veya hırsızlık yapabiliyorsa beşerî hukuk sisteminin hiçbir caydırıcılığının olmadığını anlamamız gerekir. Çünkü hukuk sisteminde ceza caydırıcılık ilkesi ile tesis edilebilir. Eğer ceza uygulamasında caydırıcılık yoksa suçu işleyen fail işlemiş olduğu suçu kendisine meslek edinir. Hırsızlıkta ve yolsuzlukta olduğu gibi...
Bugün Narin kızımızın cinayeti ile ilgili her kes şunu söylüyor: “En ağır şeklide cezalandırılsın, takipçisiyiz, hesap soracağız vs.” ifadeler bizlere bu tür cinayetler işlendiğinde sarf edilen sözlerden başka bir şey değil ve samimiyetsizlik…

İslam’da Ceza Hukuku: Kısas

Kısas, kasten işlenen adam öldürme ve yaralamalarda suçlunun kendi işlediği fiil cinsinden ve ona denk bir ceza ile cezalandırılmasıdır. Kasten öldüren biri devlet eliyle öldürülür, kasten yaralayan biri benzeri bir şekilde ceza görür. Kur'an, kısasın önemini şöyle bildirir:

“Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır...”( Bakara, 179)

Kur'an, haksız yere cana kıyan katil için “cana can” prensibini getirir:

“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı...”( Bakara, 178.)
Kısasın Hikmeti

İdam cezası uygulansa; Başkasını öldürmeyi düşünen nice katil adayı, cezanın ağırlığı sebebiyle öldürmeye cesaret edemez, böylece hem muhatabı ölmemiş olur hem de kendisi. Kan davaları biter ve toplumda cinayet gibi fiiller minimize edilmiş olur.

Böylece devlete ve millete karşı suç işleme amacında olan suçlu, ayette zikredilen müeyyidelerle etkisiz hâle getirilir.

Beşerî Hukuk ve Adaletsizlik

Beşerî hukuk dediğimiz hukuk sistemimiz Avrupa normlarına göre tesis edilmeye çalışılmış ve toplumumuzda her zaman birileri mağdur olmuştur. Bunun en güzel örneği ağır suç işleyen katil, tecavüzcü, uyuşturucu vs. faillerin hapishanelerde milletin verdiği vergilerle misafir edilip, korunarak ödüllendirmedir.

Bugün ülkemizin rol model aldığı Batı Dünyası hukuku Gazze’deki vahşete ve katliama, PKK terörüne ve Mülteci zulmüne destek oluyorsa kendi normlarına göre adalet anlayışı budur.  Bugün batı demokrasisi adaletsizlik ve zulüm üzerine kurulmuş bir sistemdir. Sistemleri iki yüzlüdür ve kendilerinden yani kendi ırklarından ve dinlerinden olmayanlara yaşam hakkı vermez.

Bu sistemin meyvesi ülkemizde o kadar güzel alınıyor ki Teröristbaşı Apo İmralı adasında besleniyor, Dilan Polatlar kara para davasından aklanıyor ve Vatana ihanet edenler kahraman ilan ediliyor. 

İdam Cezası getirilir mi?

Cevap : GETİRİLEMEZ.

Türkiye ölüm cezasını 07.05.2004 tarih ve 5170 sayılı kanunla anayasasının 17. ve 38. maddeleri olmak üzere mevzuatından tümüyle çıkarmıştır.

Bunun yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ek 6 No’lu ölüm cezasının kaldırılmasına dair protokol, Türkiye tarafından 26.06.2003 tarihli 4913 Sayılı ölüm cezasını ortadan kaldıran kanunla kabul edilmiş ve Resmi Gazete’nin 01.07.2003 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Protokol Bakanlar Kurulu’nun 15/08/2003 tarih ve 2003/6069 sayılı kararı ile onaylanmıştır. 

Türkiye bakımından 13 No’lu Protokol 01/06/2006 tarihinden itibaren yürürlük kazanmış ve şöyledir:

Madde 1.Ölüm cezasının kaldırılması

Ölüm cezası kaldırılmıştır. Hiç kimse ölüm cezasına çarptırılmayacaktır ya da bu cezası infaz edilmeyecektir.

Sonuç olarak İdam cezası mevcut kabul edilen yasa ve protokoller çerçevesinde TBMM’de gündeme getirilir ama yasa teklifi olarak sunulamaz. Bugün idamı getireceğiz diyenler sadece popülist yaklaşımlarla siyasi çıkış yapmalarından başka bir şey değildir. Eğer Meclisteki Vekillerimiz Narinlerin ve Şehitlerimizin hesabını sorup cezalandıracağız diyorlarsa yetki de kendilerinde karar çıkartma da kendilerinde buyurun samimiyetinizi görelim…

 

Yorumlar 2
Samet Öztürk 11 Eylül 2024 22:39

Çok doğru ve açıklayıcı olmuş eline sağlık..

Kanime Aşcı 11 Eylül 2024 14:23

Yüreğinize kaleminize sağlık hocam

Yazarın Diğer Yazıları