Armegeddon'a Ramak Kala

Küresel terör örgütü diyebileceğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni oluşturan beşli çete, “ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya” zulmün ve katliamların ya direkt ya da dolaylı olarak kurdurdukları terör maşaları ile failleridir. Bu devletlerin arkasında ise ya Siyonist ya Evenjelik ya da Satanist örgütlerin uzantısı olan Epstein gibi yapılanmalar vardır. Nihai hedefleri ise sapkın inançlarındaki Armegeddon Savaşıdır.

Bugün Amerika ve Avrupa ülkelerinin İsrail Terör Devletine verdikleri desteği anlamak için Armegeddon Savaşı inancının ne olduğunu bilmemiz gerekmektedir. 

Armegeddon Savaşı Nedir?
Eski ve Yeni Ahit'e baktığımızda kıyamet alameti olarak büyük bir savaştan, Armageddon Savaşı ndan bahsedildiğini görürüz. İncil'e göre insanlık tarihinin son savaşı olan Armageddon Savaşı gerçekleşecek ve bundan sonra yeryüzünde bir daha savaş olmayacaktır. Bu savaşta iyiler ve kötüler son defa karşı karşıya gelecekler ve kötülük sonsuza kadar bitecektir. İnançlarına göre tanrı, yani Hz. İsa, bizzat bu savaşta yer alacaktır.

İncil'e göre dünyadaki tüm krallar bu bölgede askerler ile beraber toplanacaklar ve atının üzerinde olan Hz İsa'ya karşı savaşacaklar. Başlarında Anti-Christ (Deccal) olacak ve eski Babil'in ruhunu temsil edecektir. Hz. İsa dünyayı karıştıran tüm zalimleri yok edecek ve dünyaya gerçek adaleti getirecektir.

Ardından yeni dünya düzeni kurulacak, dünya krallığı oluşacak ve yeni çağ başlayacaktır. Bu küresel hakimiyetin merkezi ise Kudüs olacaktır. Eski Roma İmparatorluğu şeklinde yönetilecek, ulus devletler kalmayacak ve uluslararası askeri güç oluşturulacaktır.

Bu nedenle bazı Hristiyan 'tarikatlar' Hz. İsa gelsin diye savaşın hemen gerçekleşmesini arzular ve bu yönde ciddi propagandalar ve eylemler yaparlar. Evanjelist literatürde buna "tanrıyı kıyamete zorlama" denir.

Evanjelistler kendilerini tanrıya bu konuda yardımcı olduklarını düşünürler. Kutsal kitaplarında geçen kıyamet alametleri gerçekleştirmek için çaba sarf ederler ve bu nedenle sevmemelerine rağmen- Yahudilere destek olurlar, çünkü son savaşı Müslümanlar ve Yahudiler arasında olacağına inanırlar.

Savaşın gerçekleşeceğini inandıkları bölge Mezopotamya'dır. Mezopotamya, Irak, Kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Mezopotamya kelime anlamı ile "iki ırmak arasındaki bölge" mânâsına gelir ve bu bölge Dicle ile Fırat nehirleri arasındadır.

Aynı şekilde Tevrat'ta vaat edilmiş topraklar olarak görülen bölge Nil ile Fırat nehirleri arasıdır. Bu bölgede krallığın kurulacağını inanırlar.

Evenjelistler ile Siyonistleri ortak nokta da bir araya getiren erken kıyamet inancıdır. Evenjeliklerin Gazze’deki katliama açıktan destek vermesi inançları gereği yaptıkları bir eylemdir. Uyguladıkları plan doğrultusunda taviz vermeden bölgedeki işbirlikçileri ile yaptıkları katliamlar onlar için imani bir görevdir. Bugün İsraili durdurmamalarındaki tek sebep de budur. Siyonistler için öldürmek ibadettir ve Evenjelistler için ise Hz. İsa’nın gelişini hızlandırmaktır. 

Armegeddon’da Aşamalar
-    Filistin topraklarında bir Siyonist Devleti kurulması
-    Dünyadaki Yahudilerin kurulacak olan bu devlette toplanması
-    Bu Devlet sınırlarının Fırat ve Dicle arasında yani Mezopotamya’ya hakim olması

Bu aşamalar ekseninde birinci ve ikinci aşama tamamlanmış olup üçüncü aşamaya geçilmiştir. Bu aşama Irak savaşı ile başlamış olup Arap baharı dediğimiz Suriye ve Mısır’da devreye konulmuştur. Irak’taki otorite boşluğu ve Suriye’de ki parçalanma, Lübnan’ın yönetim şekli İsrailin bölgesel planının bir parçasıdır. Bölgesel istikrarsızlık ile Gazze’de yaşanan katliam ile Siyonist katillerin yanında yer alan ABD, İngiltere, Fransa ve Avrupa’nın diğer ülkeleri açık destek vermeleri Evenjelik inançları bağlamındadır. 

Yeni Hedef Lübnan ve Suriye
Hedefte Lübnan var ve saldırılar başladı. Hizbullah liderlerine suikastler ile İslam ülkelerine gözdağı vermeye çalışan MOSSAD ajanlarımız adeta her yerde imajı oluşturmaya çalışıyor. Özellikle Lübnan’ın demografik yapısı ve siyasi yapısı bugünlere hazırlanmış gibi. Sorular şu:
-    İran destekli Hizbullah İsraile karşı etkin bir karşılık verebilecek mi? 
-    Yoksa füzeleri boş arazileri mi düşecek? 
-    Yoksa bölgeye tahliye ettirip işgalci Siyonistlere peşkeş çekilecek?

Suriye ise iç savaştan yıpranmış ve ülke tamamen parçalanmış durumda. Güneyden İsrail saldırınca Kuzeyden de YPG/PKK güçleri saldırıya geçecek gibi. Zaten İdlib’e kadar olan koridor boşaltılmış durumda. Suriye Ordusu savaşacak durumda mı ve ya savaşır mı? 

Türkiye’den Sisi ve Esed Atağı
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın en çok eleştiri aldığı konuların başında Sisi ile normalleşme ve Esed ile görüşme teklifi uzun vadede sınırlarımıza yaklaşan İsrail tehdidine yönelik bir adımdır. Bu şekilde okunması gerekir. Çünkü Akdeniz’deki kıta sahanlığımız ve Suriye’nin Siyonist güçler tarafından işgal edilme riski her geçen gün artmaktadır. Özellikle bölgemizde siyasi boşluk ve Arap Liderlerin iktidar da kalma hevesi Siyonist güçler tarafından kontrol edilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bunu görmesi ve attığı adımlar ülkemizin ve İslam aleminin istikbali içindir. 

Anti-İslam ve İslamofobi Oyunları
Batı soğuk savaş yıllarından sonra piyasaya sürdüğü İslami terör ve İslamofobi tezgâhı Müslümanları pasifize etmek ve kendi kurdukları düzene karşı nötr kalmaları için kullandıkları argümandır. Afganistan’dan Irak’a ve birçok İslam ülkesinde kurdurdukları örgütler ve piyonlarla bunu başarmışlardır. Cihat kavramını terörle eşleştiren emperyalist teröristler ortaya koydukları filmlerden gazetelerindeki köşe yazılarına ve devletlerinin elleriyle işlenen terör faaliyetleri ile Müslümanlar yapmış gibi göstermek suretiyle kendilerine alan açmışlardır. 

Armegeddon’a Ramak Kala
Siyonist İsrailin Filistin’deki katliamları ve Özellikle bölgedeki Amerikan unsurları ve bölgeye yapılan askeri yığınak Armegeddon Savaşı’nın ön hazırlığıdır. Bu bir efsane değil hakikattir. Bununla ilgili dini anlamda inançları ve sapkın kehanetleri vardır. Nefes alan her bir canlıyı öldürecek kadar gözleri dönen bu sapkınlar bölgeyi ve insanlığı tehdit etmektedir. Geçmişte Tapınakçıların, Haçlıların ve Moğolların yaptığı vahşeti bugün Siyonist-Evenjelik-Satanist iş birliği işlemektedir. Geçmişte dünyaya siyasi olarak hâkim olmak isteyenler bugün kıyamet kopsun diye mücadele etmektedirler. 

Bizler Ne Yapmalıyız?
Öncelikle bu savaş çoktan başlamış durumda ve bunun her yönüyle ele alınıp siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri alandaki yansımalarını inceleyip analiz yapmamız elzem olmuştur. Milli ve manevi değerlerimizi bilmemiz, dinimizi öğrenip yaşamamız en önemli adımdır. Gündemimizde tutmamız ve yapabileceğimiz boykot, sosyal medya kullanımı vs. şeylerde daha etkili adımlar atmalıyız. Geçmişte ümmetin Tapınakçılara, Haçlılara ve Moğollara karşı verdiği mücadeleyi okuyup bilmemiz bugün onlara vereceğimiz mücadelede yol gösterebilir. Çünkü tarih tekerrür eder ve yöntemler, ihanetler ve zaferler genel olarak değişmez. 
Rabbimiz vatanımızı, milletimizi ve İslam ümmetini muhafaza eylesin ve birlik beraberlik içerisinde bu zulme karşı duruş ruhu nasip etsin. Amin