Yazarlar Okulları İle Buluşuyor

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kayseri Şubesi ve Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında yapılan 'Yazarlar Okulları İle Buluşuyor' protokolü dahilinde gerçekleşen 4. etkinlikte Yazar Dursun Gürlek genç okurlarla...

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kayseri Şubesi ve Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında yapılan ‘Yazarlar Okulları İle Buluşuyor’ protokolü dahilinde gerçekleşen 4. etkinlikte Yazar Dursun Gürlek genç okurlarla buluştu.

Açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; “Sosyal sorumluluk bilinciyle Milli Eğitim ile işbirliğinde yürüttüğümüz bu projeyle, Ülkemizi daha iyi noktalara ulaştıracağına inandığımız yarınlarımız olan gençlerin sosyal ve kültürel olarak ta gelişimi için gayreti içerisindeyiz. Her yönden kalkınmış mutlu ve müreffeh, daha güçlü bir Türkiye için birlik ve beraberlik ruhu içerisinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz, “Bu projede amacımız, öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırma, çok yönlü düşünme, özgüven ve girişimcilik özelliğini geliştirme, öğrencilerin kendilerini doğru ve güzel ifade etme ve en önemlisi eleştirel bakış açısını geliştirmektir. Yazarlar Okullarda Projesi'nin ülkemiz ve şehrimiz açısından, öğrencilerle yazarları buluşturan faydalı ve çok önemli bir proje olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.

Çocukluğundan bahsederek konuşmasına başlayan Yazar Dursun Gürlek; okumaya meraklı olduğunu daha ilkokula başlamadan okumayı öğrendiğini, ilkokulu bitirince ailesinin tek erkek evlat olduğundan bağ bahçe işlerini kim yapacak diyerek öğrenimine devam etmesine izin vermediklerini, buna rağmen kendi gayretiyle tahsiline devam ettiğini genç okurlarla paylaştı.Okuma sevgisi aşkının çok evvel başladığını belirten Gürlek; “Krallar başında taç ile doğarmış, bende elimle kalem ile doğdum. Bilgisayar kullanırım ama tüm yazılarımı kalem ile yazarım, elimde nasır vardır.Kalem ile dostluğunuz olsun, hiç yazı yazmasanız da kaleminiz olsun” dedi.

Yazar Dursun Gürlek konuşmasına şu şekilde devam etti:

''Tatmayan bilmez, dışarıdan tarif olmaz. Birşeyi sevmek için bizzat onunla meşgul olacaksın. Her yaşta okuyacaksın. Gençlik yaşla alakalı değildir. Kültür adamı olmak için koşuşturuyor, okuyorsa yaşı 90’da olsa daha gençtir.İyi dinleyicileri severim. Öğrendiklerimin yüzde 50'sini kitaplardan, yüzde 50’sini kulaklarım vasıtasıyla öğrendim. Ben de iyi bir dinleyiciyimdir. Allah iki kulak bir dil vermiş, bunun anlamı bir konuş iki dinledir.

Ben hala öğrenciyim, okumadan daha zevkli bir şey bilmem. Gözünüzü dinlendirmek isteyince kitaplığa bakacaksınız. Ruhun, kalbin ve beynin manevi gıdaya ihtiyacı vardır. Bunlarda kitap okumak ve sohbet etmektir. 3-5 kitap birden okurum.''

Gürlek, hikâye, roman, araştırma kitabı, dini kitapları birlikte okuduğunu ifade ederken bunu da sofradaki zenginliğe benzetti.

Bir kitap alma, birde gönül almayı sevdiğini vurgulayan Gürlek; “kütüphanesiz ev harabe evdir. Hayatın en güzel yılları kitapla geçen yıllardır. Kitaplığınız mutlaka olsun. Her tür kitabı alın ve okuyun. Kitapların dili ağır değildir, bizim anlayışımız hafiftir” dedi.

Gürlek, hem doğu hemde batıyı çok iyi bilen Yazar Cemil Meriç’in 10 yıl hizmetini büyük memnuniyetle yaptığını belirterek anılarını paylaştı. Onun bir ayaklı kütüphane olduğundan bahsederken, Cemil Meriç’in gözlerinin görmemesine rağmen hangi kitabın kitaplıkta kaçıncı rafta hangi sırada olduğunu bildiğini söyledi. Gelen bir soru üzerine; “gök kubbenin altı boş değil, günümüzde de ayaklı kütüphaneler var” dedi.

Söyleşi plaket takdimlerinin ardından sona erdi.

Bakmadan Geçme