'Verilemeyecek hesabımız yok'

Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte toplantı düzenledi. Korona virüs tedbirleri kapsamında basın mensuplarının çağrılmadığı toplantıda konuşan Nursaçan, "Koronavirüs salgını nedeniyle dünyada olduğu gibi ülkemizde de koruma ve kontrol kapsamında çeşitli önlemlerin alındığı malumlarıdır. Bu nedenle, basın açıklamamızı tedbiren bu şekilde öngörmüş bulunmaktayız. Tarih boyunca bazı dönemlerde salgın hastalıklar ve tabii felaketler yaşanmıştır. En son olarak ta, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de Korona salgını nedeniyle çeşitli önlemler alınmaktadır. Bu tür olayların birçok alanı olduğu gibi ekonomi, sanayi ve ticaretimizi de etkileyeceği bilinmektedir. Zor bir dönemden geçildiğinin bilincindeyiz. Etki ve sonuçlarını ise zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz. Hükümetimizin, olayın yaşandığı ilk andan itibaren bugüne kadar yürütmekte olduğu çaba ve gayret, alınan ve alınmakta olan önlemler, atılacak adımlar her türlü takdirin üzerindedir. Devlet ve millet el ele verdiğimiz sürece bu zorlu süreçlerin üstesinden gelinecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu ulusa sesleniş konuşması ve birçok alanı ilgilendiren önemli mesajları, iş dünyası olarak bizlere moral ve motivasyon kazandırmıştır. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız ve hükümetinin, Türk Milletinin geleceği için bugüne kadar almış olduğu ve alacağı kararların yanında olacağımızı özellikle ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.
 
"Bakanlık müfettişleri incelemesinde kasten yapılan hiç bir yanlışa rastlanmadı"
Bakanlık müfettişleri tarafından müdürlükte yapılan incelemeye değinen Nursaçan, "Kayseri OSB yönetimi olarak; aşağıda belirtilen konunun basın yayın organlarımızla paylaşılmasının yerinde olacağı kanaatine varılmıştır. 1 Mart 2019 tarihinde Sanayicilerimizin teveccühlerini kazanarak; Kayseri Organize Sanayi Bölgesini bu kez 4 yıllığına yönetmek adına yeniden seçildik. Seçim sürecinde; Bölge Müdürlüğümüz evraklarının usulsüz bir şekilde 3. Kişilere sızdırılması gibi birçok nahoş durum ile karşılaşınca personelimizi sorgulamak ve doğru personellerle yola devam etmek üzere araştırmalara giriştik. İlgili kurumlarla yazışmalar yaptık. Bu yazışmalar ve iç bünyede yapılan araştırmalar neticesinde; bir kısmı hakkında FETÖ/PDY konularında ilişkisi olabileceği konulu resmi belgeler elimize ulaştı. Bir kısmı için ise belgede sahtecilik ve kurum evraklarının 3.kişilere sızdırılması tespiti sonucu personellerimiz ile haklı olarak yollarımızı ayırdık. Kurumumuza intikal eden belgelere göre; hakkında soruşturma olan ve işten çıkarılan işçilerden 1 kişinin açtığı işe iade davası da yerel mahkemece reddedilerek haklılığımız onanmıştır. Adli merciler nezdinde işine son verilen çalışanlar hakkında da özel belgede sahtecilik suçundan dava açılmıştır. Bölge Müdürlüğümüz ile nedenini anlamadığımız bir biçimde husumeti bulunan bu çalışanlar ve sayemizde 12 yıl sonra seçim sandığı ile tanışan Kayseri OSB'de, seçim yarışında karşı listede yer alıp, seçim sonrası kaybetmeyi hazmedemeyen ve şikayetten medet uman birkaç kişi tarafından yapılan savcılık ve bakanlık şikayeti üzerine; Bölgemiz 6 aylık derinlemesine bir denetim geçirmiştir. Beklediğimiz gibi birkaç öneri ve tenkit dışında denetimden olumsuz hiç bir netice de çıkmamıştır. Bakanlık müfettişleri incelemesinde kasten yapılan hiç bir yanlışa rastlanmamıştır. Yahut şahsi hiç bir çıkar ile iş ve işlem yapılmadığı anlaşılmıştır. Düzenlemiş olan raporda, Kayseri iyi irdelemiş olacak ki; yapılan işlemlerde hukuki yahut usulü bir engel olmamasına rağmen; sadece dedikoduya mahal vermemek adına bizlerden daha hassas davranmamızı ve eksik gördüğü bir takım idari işlemleri yerine getirmemizi istemiştir. İnceleme ve denetim sırasında ve şuanda verilemeyecek hiç bir hesabımız yoktur" şeklinde konuştu.
 
"Denetlenmekten yana hiçbir rahatsızlığımız yok"
"Seçimi, şeffaflığı ve ihale ile arsa satışını Kayseri OSB'ye kazandırmış bir yönetim olarak denetlenmekten yana hiç bir rahatsızlığımız yok" diyen Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, şunları söyledi:
"Ancak rahatsız olduğumuz tek şey bazı sosyal medya hesaplarında ve basın yayın organlarında bizden bilgi talep etmeden işten çıkarılan bir kaç işçinin beyanı ile yazılan asılsız iddialardır. Bilinmelidir ki; Bakanlığımız; ne şahsım ne yönetim kurulumuz adına suç duyurusunda bulunmamıştır. Açıklamanın başında belirttiğim kişilerin şikâyeti üzerine, Savcılık Makamı tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından bir rapor düzenlenmesi istenmiştir. İnceleme raporunda mevcut olan bu dosyalar savcılığa sunulmuştur. Bu asılsız ve yersiz iddialar doğrulanmadan ben ve yönetimimiz hakkında iftira nitelikli yazılar yazılması ve tek taraflı beyan alınması şahsımı ve yönetim kurulumuzu çok üzmüş ve kırmıştır. Ne yazık ki; algı, olguların önüne geçmiştir. Denetimin kaybedeni kimdir diye soracak olursanız sanayicimizdir. İlgili denetim sonrası; tüm Sanayicilerimizin lehine yapmış olduğumuz bir takım uygulamalardan vazgeçilmesi salt kanun maddesinin uygulanması ve hiç bir esneklik tanınmaması talep edilmektedir. Türkiye’de bulunan Organize Sanayi Bölgelerinin tamamında çok nadir ve son çare olarak uygulanan; üretime geçmeyen parsel tahsisinin iptali uygulamasının kati şekilde uygulanması istenmiştir. Ve bu duruma benzer bir takım idari tedbirler öngörülmüştür. Yapı Kullanma İzin Belgesi verme aşamasında binaların mimari, statik ve su tesisat projeleri ile yangın tesisat projelerinin, binaları ile bire bir uygun olması talep edilecektir. Eskiden olduğu gibi, özelliklede yangın tesisatının bilahare yapılması konusunda taahhüt alınarak yapı kullanma izin belgesi verilmesi uygulamasını da maalesef yapamayacağız. Şimdiye kadar sanayicilerimizin iş ve işlemlerinin hızlanması için gereken esneklik tanınıyordu. Ancak Bakanlık denetimin sonrasında; yapacağımız işlemlerde şahsım ve Yönetimimin inisiyatifi olmayıp, doğrudan mevzuat hükümleri uygulanacaktır."
 
"Bu durumun sorumlusu ise; yapılan uygulamaya dönük işleri şikayet edenler yani sanayicimizi mağdur edenlerdir"
Nursaçan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu durumun sorumlusu ise; yapılan uygulamaya dönük işleri şikayet edenler yani sanayicimizi mağdur edenlerdir. Göreve geldiğimiz ilk günden beri söylediğimiz üzere; bizler Devletimizin emrinde Milletimizin hizmetindeyiz. Seçildiğimiz ilk günden beri amacımızın Kayseri OSB’yi sahiplenmek değil asıl sahiplerine hizmet etmek olduğunu söyledik. Ve verdiğimiz sözleri, teker teker yerine getirdik. Sözümüzün arkasında olduğumuzu ispatladık. Şeffaf yönetimi, sandığı, ihale ile parsel satımını Kayseri’de hayata geçirmiş bir yönetim olarak çok şükür veremeyeceğimiz hiç bir hesap, arkasında duramayacağımız hiç bir işimiz yoktur. Bizim, önceki dönemden farklı olarak her türlü şeffaflığı sağladığımız için denetlenmekten hiç bir korku ve kaygımız olmamıştır. Verdiğimiz söz gereği hizmetten geri durmayacağımız açıktır, ancak bu kadar hizmet memleketimin hangi köşesinde yapılsa takdir görecektir. Biz ise teşekkür bir kenara, şahsi çıkarlar uğruna bir kaç kişinin yersiz ve asılsız suçlamaları ile karşı karşıyayız. Son 5 yılda örnek alınan bir OSB haline gelip, takdir edilen projelere imza attık. Yani iş yaptık, sanayicimize hizmet ürettik, işleri adamına göre değil herkes için kolaylaştırdık. Yani iş yapmanın, hizmet üretmenin karşılığı bu ise bizde değerli sanayicilerimizin emanetine sahip çıkarak, yani sanayicilerimizin hakkını korumak için hukuki anlamda gerekli tüm adımları atacağız."