- Haberler
- Vali Düzgün: 'Kayseri'nin en çok hayırseverliğinden etkilendim'
Vali Düzgün: 'Kayseri'nin en çok hayırseverliğinden etkilendim'
Vali Orhan Düzgün gazetemize verdiği özel söyleşide, Kayseri'de bulunduğu süre içerisinde Kayserililerin en çok hayırseverliğini sevdiğini söyledi.
Söyleşi: Bünyamin Gültekin-Selda Avcı
Kayseri Valisi Orhan Düzgün ile yaptığımız söyleşinin ikinci kısmı ile sizlerle birlikteyiz. Söyleşimizin ikinci kısmında Vali Orhan Düzgün, Sosyal Medya hesabını kendisinin kullanmaya özen gösterdiğini ve gelen talepleri ilgili kurumlara ilettiğini söyledi. Evde mutfak işlerinde çok maharetli olmadığını ancak iyi tost yaptığını dile getiren Vali Düzgün; “Çocuklarım benim yaptığım tostu, annelerinin yaptığı tosttan daha çok severler” ifadelerini kullandı. Yapılan son çalışmalarla Kayseri’nin turizmine daha fazla katkı sağlamaya çalıştıklarını açıklayan Vali Düzgün, Kayseri’de bulunduğu süreç içerisinde Kayserililerin en çok hayırseverliğinden etkilendiğini aktardı. Bu keyifli söyleşimizden kesitler aktardıktan sonra Vali Düzgün ile yaptığımız söyleşimizle sizleri baş başa bırakalım.
Sosyal medya üzerinden size atılan tweetlere bile cevap veriyorsunuz. Geçtiğimiz aylarda Twitter üzerinden sizinle iletişime geçen bir vatandaşın talebini de geri çevirmemiştiniz. Sosyal medya hesaplarınıza gelen mesajlara siz mi cevap veriyorsunuz?
Vaktim oldukça Twitter hesabımı kendim kullanıyorum, kendim yazıyorum. Taleplere doğrudan cevap vermeye çalışıyorum. Ama bazen çok yoğun tweetler atılıyor. Özellikle bazı gün ve saatlerde hepsine cevap vermek mümkün olmuyor. Birçoğuna cevap vermeye çalışıyorum. Sizinle iletişime geçenlere değer vermek, yani ona cevap vermeniz onun kalbini kazanmanıza yetiyor.
Sosyal medya son yıllarda son derece önemli hale geldi. Oradan yazdığınız bir mesajı, bir haberi, ya da yapmak istediğiniz bir duyuruyu on binlerce kişinin okuduğunu görüyoruz. Bu da aslında sosyal medyanın iletişimde ne kadar önemli hale geldiğinin bir göstergesi…
Valiliğimize gelebilecek olan talepleri, istekleri cevaplandırmak için başka bir twitter hesabı kurduk. Bu hesabı da valilikten bir arkadaşımız takip ediyor. ‘@valiliktakip38’ adı altında bana gelen tweetleri doğrudan o hesaba yönlendirerek ilgili kamu kurumlarından vatandaşlarımızın talebini, isteklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.
Çocuklarım benim yaptığım tostu daha çok sever”
Evde mutfağa girer misiniz? Yemek hazırlar mısınız?
Mutfakta çok becerikli değilim. Kendime mahsus yaptığım birkaç yiyecek var. Özellikle iyi tost yaparım. Çocuklarım benim yaptığım tostu, annelerinin yaptığı tosttan daha çok severler. Ama sulu yemekler gibi karmaşık yemeklerde pek bir becerim yok.
16 Mayıs 2013 tarihinde Kayseri’de göreve başladınız. O tarihten bu güne değin Kayseri’deki izlenimlerinizi alabilir miyiz?
Kayseri, Orta Anadolu’nun merkezinde tam bir Anadolu kenti. Anadolu insanının yaşadığı, Anadolu insanının özelliklerini taşıyan; devletine, milletine bağlı, yardımsever, geleneksel kültürel değerlerimizin muhafaza edildiği bir kent olduğu bilinciyle Kayseri’ye geldim. Burada 2,5 yılı aşkın bir süredir görev yapıyorum, bu süre zarfında da beklediğim intibalara uygun bir şehir ve halk buldum. Kayseri’nin hayırsever olduğunu biliyordum. Bu süre zarfında hayırseverliğin gerçekten çok doğru bir noktada olduğunu gördüm. Pek çok vatandaşımız eğitim, sağlık ve dini tesisler konusunda son derece cömert. Neredeyse her hafta yeni bir hayır işinin ya temelini atıyoruz, açılışını yapıyoruz, ya da protokolünü imzalıyoruz. Bu bakımdan Kayserililer her türlü takdirin üzerinde.
“Kayseri’nin en çok hayırseverliğinden ekilendim”
Kayseri’nin sizi etkileyen en önemli yönü nedir? Bu bir yemek, bir mekân ya da davranış biçimi olabilir.
Davranış biçimi diyebilirim. Kayserililer hayırsever olduğu kadar, yardımsever de… Örneğin; Kayseri’nin güzel bir oturma geleneği var. Bu oturmalarda Kayserililer, hem ticareti hem siyaseti konuşurlar. Aynı meslektaşlar, apartman komşuları veya farklı ortak noktalar etrafında buluşan grupların oturmaları olur. Buralarda da bir ticaret erbabının işleri kötüye gittiği görüldüğü zaman bir araya gelinerek o vatandaşımızı bulunduğu durumdan kurtarmak için elbirliği ile ona destek ve yardımcı olurlar. Bu şekilde ayağa kalkan yeniden normal düzenine dönen, esnafımızı da gördük. Bu da gerçekten beni son derece mutlu ve memnun etti.
Öte yandan nemelazımcı değiller, bana ne demiyorlar. Herkes birbirlerine destek olmaya gayret gösteriyor. Bu gelenek, geleneksel kültürümüzde var. Ama zamanla bunlar kayboluyor. Kayseri’de bunların yaşadığını görmekte gerçekten beni mutlu etti.
“Kayseri’nin daha fazla turist aldığını düşünüyordum”
Kültür Bakanlığı’nda uzun süre görev aldınız. Kayseri’deki kültür faaliyetlerini, tarihi mekânların son durumu ile beraber değerlendirdiğinizde nasıl buluyorsunuz? Bunun geliştirilmesine yönelik gelecek planlarınız nelerdir?
Kültür Bakanlığı’nda ‘Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü’ olarak yaklaşık 5 yıl çalıştım. İlimizdeki eğitim, sağlık, tarım, güvenlik, sosyal hizmetler ve diğer birçok kamu hizmetini de ihmal etmeden ilimizin kültür ve turizm konusunda bir basamak üst sıralara yükselmesi için gayret gösteriyoruz. Kayseri’ye dışarıdan bakıldığında bir ticaret ve sanayi kenti olarak bir marka olmuştur. Aynı zamanda çok zengin bir kültürel mirasa da sahip.
Erciyes Dağı gibi çok güzel bir kış turizm merkezi var. Başta Selçuklu eserleri olmak üzere günümüzden beş bin yıl öncesine kadar dayanan Asur ve Hititlerden günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan kültürel zenginliklerimiz var. Bunların ortaya çıkartılması Kayseri’nin kültürel zenginliğinin ön plana çıkarılması adına önemli.
Dünya’da yaklaşık 1 milyar 2 yüz milyon insan her gün seyahat ediyor. Türkiye, Dünya turizm pastasından son yıllarda yapmış olduğu atılımlar önemli bir paya sahip oldu. Bu gün Dünya’nın en fazla turist kabul eden ve en fazla turizm gelirine sahip olan ilk 6-7 ülkesi arasına girdik. Kayseri’nin de burada yerini alması gerekiyor. Kayseri’ye gelmeden önce daha çok turist aldığını düşünüyordum. Göreve başladıktan sonra beklentimin çok altında bir turist geldiğini gördüm. Fakat son yıllarda Büyükşehir Belediyemizin Erciyes’te yapmış olduğu düzenlemeler, alt yapı çalışmaları, kültür varlıklarımızın restorasyonu vb. birçok çalışma kültürel zenginliklerimizi ön plana çıkarmaya başladı.
Valilik olarak Kayseri genelinde bir kültür rotaları çalışması yaptık. Belediyemiz de Kayseri şehir merkezine yönelik bir kültür yolları çalışması yaptı. Bu çalışmalarla Kayseri’nin turizmdeki alt yapısında önemli eksikliklerin giderildiğini düşünüyorum. Kayseri, ulaşım bakımından çok ciddi avantajlara sahip. Havayolu ile günde 50’ye yakın uçak Kayseri’ye iniş ve kalkış yapıyor. Yani günün her saati Kayseri’ye ulaşabilmek mümkün… Karayolunda son dönemlerde yapılan duble yol çalışmaları ile ulaşım çok daha hızlı ve kolay olmaya başladı. Konaklama tesisleri bakımından da Kayseri’de önemli ve marka oteller açıldı, açılmaya devam ediyor.
Erciyes’te bu kış 3 yeni otel hizmete girmiş olacak ve bütün bunlarla beraber Kayseri’nin kültür ve turizm bakımından da eksikliğinin giderilmesi yönünde çalışıyoruz. Konaklamaya yönelik alt yapı eksiklikleri giderildiği için tanıtım çalışmalarına daha fazla önem veriyoruz. Hem yurtdışında tanıtım faaliyetleri yapıyoruz, hem de Kayseri’ye dışarıdan seyahat acenteleri, turizm gazetecilerini ülkemize, ilimize davet ederek şehrimizi turizm bakımından da pazarlamaya çalışıyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda Arap turizmcilerin ve Afrikalı büyükelçilerin Kayseri ziyaretini de bu minvalde değerlendirebilir miyiz?
Geçtiğimiz yıl Avrupa’ya yönelik tanıtım çalışmaları yapılmıştı. Bu yılda Ortadoğu ve Afrika’ya yönelik tanıtım çalışmaları yapılıyor. Aslında Rusya’ya yönelik de tanıtım çalışmalarımız vardı. Rusya, Türkiye’ye kayak yapmaya gelen önemli ülkeler arasında yer alıyordu. İnşallah Rusya ile ilişkilerimiz düzelir. Onlara yönelik de tanıtım faaliyetleri yaparız.