'Ürününüz tarlada kalmayacak gerekirse devlet olarak biz alacağız'
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Ürününüz tarlada serada, etiniz sütünüz ise elinizde kalmayacak. Gerekirse devlet olarak biz alacağız" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, korona virüs (Covid-19) salgını dolayısıyla "Söz Sizde" toplantısında İzmir'de bulunan tarım ve orman sektörü temsilcileriyle video konferans yöntemiyle görüştü. Toplantıya, eski Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Kars Milletvekili, Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç ve eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci katıldı.
Burada bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Covid-19 pandemisi dolayısıyla görüşmeleri video konferans yöntemiyle gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Bakanlık olarak 81 il, 922 ilçe ile sürekli irtibat halinde olduklarını ifade eden Bakan Pakdemirli, "Bölge müdürlerimizin gayretleriyle, il-ilçe müdürlerimizin fedakarlıklarıyla, inşallah bu süreci etkin bir şekilde yürütmeye, gıda denetimlerimizi de eksiksiz bir biçimde sürdürmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
“Söz Sizde” toplantılarının amacının sektörün talep ve isteklerini yerinde değerlendirmek, politikaları oluşturmak ve varsa yanlış giden bir şeyleri yolun başında düzeltmek olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, yapıcı her türlü teklif, öneri ve paylaşıma da açık olduklarını söyledi.
Türkiye'de ilk Covid-19 vakası görülmeden önce, atılan adımlar sayesinde gıda arzı noktasında herhangi bir sorun yaşamadıklarını bildiren Bakan Pakdemirli, "Bu sayede marketlerimizin stokları iyi ve rafları dolu durumda, şu an itibariyle de gıda tedarikimiz yeterli düzeydedir. Yine tahıl stoklarımız da şu an için iyi seviyededir. 2020 üretim sezonunda, ürün rekolte tahminlerimize baktığımızda, başta buğday olmak üzere, başlıca temel gıda ürünlerimizin görünümleri de iyi durumda. Gıda arz güvenliğimiz garanti altına almamız için ülkemizde ekilmedik yer bırakmamamız gerekiyor. Bunun için inşallah; hazineye ait tarıma elverişli atıl arazileri de, çiftçilerimize bedelsiz olarak tahsis ederek üretime kazandıracağız. Bu dönemde çiftçilikle ilgilenen, şehirden kırsala yerleşmek isteyen bir kesim var. Onlara da bir fırsat olsun diye bu projeyi başlattık. Hazine arazileriyle ilgili başvuruları il ve ilçe tarım müdürlüklerimiz aracılığıyla alacağız. Ayrıca başvuru kriterlerinde ise gençler, kadınlar ve arazinin bulunduğu köylerde yaşayanlar ile arazisi küçük olanlara pozitif ayrımcılık tanıyacağız. Pilot olarak başlattığımız proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, 14 milyon metrekare hazine arazisi verdi ve bunun devamı da gelecek inşallah. Tahsis edilen bu arazilerde; hububat, baklagiller, yağlı tohumlu bitkiler ve yem bitkileri gibi stratejik öneme sahip ürünlerin ekilmesini de sağlamış olacağız" diye konuştu.
Tarımsal hasılanın yükselmesindeki en önemli etkenlerden birisinin, tarımsal desteklemelerdeki artış olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, "2018 yılında çiftçimize 14,5 milyar lira tarımsal destek veriyorken, biz 2020 yılındaki bu desteklerimizi, yüzde 52 artışla, 22 milyar liraya çıkardık. Bütçemizin de yüzde 54,5’ini çiftçimize, yani tarımsal desteklere ayırdık. 2020 yılı tarımsal destekleme bütçemizin yarıdan fazlası olan toplam 22 milyar liranın 10,7 miyar liralık destekleme ödemesini de, bu yılın ilk çeyreğinde çiftçilerimizin hesaplarına yatırdık. Süt üretiminde sürdürülebilirliğin korunmasına yönelik olarak 2019 Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayı çiğ süt prim desteğini, 15 kuruşa kadar artırdık. 2019 yılı ürünü olan Yağlı Tohumlu Bitkiler ile Dane Zeytine yönelik fark ödemesi destekleri son başvuru tarihini 30 Nisan 2020'ye, Hububat, Baklagil ve Dane Mısır fark ödemesi destekleri son başvuru tarihini 29 Mayıs 2020'ye, İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım desteklemeleri son başvuru tarihini ise 30 Nisan 2020'ye kadar uzattık. Ayrıca, geçen yıl açıkladığımız fiyatlarla, çiftçimizin yanında olduğumuzu ispat ettik. Kuru üzümde, kuru incirde TMO aracılığı ile fiyat açıklayarak alım yaptık. Dane zeytine fark desteği vereceğiz dedik, söz verdik ve sözümüzde durduk. Bu yılı da artan maliyetler karşısında, doyurucu fiyat politikası ile telafi edeceğiz. Hasat zamanından önce fiyatları açıklayacağız. Yani bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Kimse merak etmesin, tedirgin olmasın, siz ekmeye, biçmeye, güvenle üretmeye devam edin. Evelallah ürününüz tarlada serada, etiniz sütünüz ise elinizde kalmayacak. Gerekirse devlet olarak biz alacağız. Ayrıca üretimin hiçbir aşamasında aksaklık yaşamamak için sokağa çıkma yasağında tarımsal üretimle uğraşan vatandaşlarımızı kapsam dışında bıraktığımızı da zaten biliyorsunuz" aktarımında bulundu.
İzmir'in, tarım ve ormancılık faaliyetlerinde birçok yatırım seçeneği sunan, potansiyeli yüksek, stratejik bir şehir olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, "İzmir’in Allah vergisi, tabii güzellikleri var. Bunlardan biri de, hava ve kara yollarının yanında, deniz ulaşımı şansının da bulunması. Yani ürettiğini satabilmesi için İzmir’in birçok alternatifi var. Bereketli toprakları, uygun iklim koşulları, zengin su kaynakları ve biyoçeşitliliği ile İzmir, ülkemizin en önemli tarım ve gıda sanayi merkezlerinden biri. Bakın 'gıda sanayi' diyorum. Bu, şu demektir; İzmirli üretmekle kalmıyor. İzmirli katmadeğer üretmeyi de biliyor. Her zaman üzerinde durduğum bir konu daha var ki, o da, İzmirli ürettiğini markalaştırarak satabiliyor. Yine İzmir’in modern ve seri tarım yöntemlerini kullanması da, onu bu işlerde 5-0 önde başlatıyor. Bana sorarsanız bunlardan daha önemlisi; İzmir, tarımsal örgütlenmeyi başarabilmiş, rekabet gücünü arttırmış ve doğal kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanma konusunda becerikli, öncü bir şehir. Yani ne mutlu ki İzmir, geçtiğimiz Kasım ayında düzenlediğimiz Tarım-Orman Şûrası çıktılarımıza da uygun bir yol haritası izliyor. Tabii bunları dile getirmekteki amacım İzmir’i övmek değil, İzmir’in örnek bir şehir olduğunu ortaya koymak. Eksiklerimiz var mı, elbette vardır. Bu toplantıyı da zaten bunun için yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Birçok sebze ve meyve üretiminin önemli bir yükünü İzmir'in yüklendiğini vurgulayan Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti: "Bakın, domates ile salatalığın yüzde 20’sini, kirazın yüzde 10’unu, silajlık mısırın yüzde 12’sini, enginarın yüzde 34’ünü, incirin yüzde 14’ünü, zeytinin yüzde 10’unu, patatesin yüzde 8’ini olmak üzere birçok bitkisel ürünün üretiminde ilk sıralarda yer almakta. Tabi bu başarısını hayvansal üretimde de göstermekte ve büyükbaş hayvan varlığında İzmir’imiz, ülkemizde 3. sırada yer almakta. Süt üretiminde, yüzde 5’lik pay ile 2. sırada, kanatlı eti üretiminde ise yüzde 6’lık pay ile 5. sıradadır. Su ürünleri ve balıkçılık alanlarında da İzmir’imiz, çok çok iyi durumda, yine İzmir'imiz, bal üretiminde 3 bin tonla 6. sırada. 9 milyar lira hayvansal üretim değeri ile Türkiye’de 2. sırada, 6,3 milyar lira bitkisel üretim değeri ile de 6. sırada, bu arada son 17 yılda hayvansal üretim değerini yaklaşık 4,3 kat ve bitkisel üretim değerini de 11 kat artırarak İzmir’imiz toplam 15,3 milyar liralık tarımsal üretim değeri ile Türkiye’de 3. sırada. Dolayısıyla İzmir, işte bu sıralamalarla hakikaten, Ege’nin incisi unvanına layık olmuştur. Ege Bölgemizin, tarımsal üretim ve ticaret üssü olmuştur. Bizler için her zaman olduğu gibi yine bir gurur vesilesi olmuştur. Bu büyük başarı sizlerindir, İzmir’indir."
Tarım-orman sektörü adına dikkat çekerek İzmir’e son 17 yılda 16,3 milyar lira tarımsal destek vererek yatırım yaptıklarının altını çizen Bakan Pakdemirli, "Kırsal Kalkınma desteklerimiz kapsamında 444 proje için yaklaşık 200 milyon lira hibe desteği ödedik. Ödediğimiz hibeler ile yapılan yatırımlar neticesinde 4 bin 757 kişiye istihdam sağlandı. Genç çiftçilerimizin toplam 572 projesini, 17,2 milyon lira hibe ile destekledik. Hayvancılığın olmazsa olmazı meralarımıza İzmir’de özel hassasiyet gösterdik. Yaklaşık 68 bin dekar mera ıslah çalışmasını tamamladık. Son 17 yılda İzmir’imiz için yaklaşık 446 milyon lira yem bitkileri desteği ödedik. 6 tarımsal ovamızı sit alanı olarak koruma altına aldık. 'Aliağa Ovası, Bakırçay Ovası, Kemalpaşa Ovası, Menemen Ovası, Ödemiş Ovası ve Selçuk Ovası’na çivi dahi çaktırmayacağız, sadece tarımsal üretim yapacağız' dedik. Dediğimizi yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yıllık 59 milyon metreküp içme suyu, 27 baraj, 8 gölet ve 96 taşkın koruma tesisi de İzmir için 17 yılın kazanımlarından bazıları, diğer taraftan yaklaşık 547 bin dekar araziyi suyla buluşturarak, çiftçilerimize yıllık 503 milyon lira zirai gelir artışı sağladık. Çiftçilerimizin tarlalarını daha kolay ekebilmeleri, zaman ve yakıt tasarrufu sağlayabilmeleri maksadıyla İzmir’de 565 bin dekar alanda toplulaştırma çalışmalarımızı tamamladık" dedi.
Ormancılık sektöründe de durmadan dinlenmeden çalıştıklarını aktaran Bakan Pakdemirli, "İzmir’de son 17 yılda; 114,5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Arıcılığı geliştirmek maksadıyla 15 adet bal ormanı tesis ettik, böylece bal üretiminde yaklaşık yüzde 20’lik bir artış sağladık. Ayrıca İzmir’imize 3 şehir ormanı ve 70 mesire yeri kazandırdık. Orman mahallelerinde yaşayan 3 bin 623 aileye, yaklaşık 47 milyon lira ORKÖY kredisi ve hibe desteği sağladık. '5000 Köye 5000 Orman Projesi' kapsamında, İzmir’de 205 mahallede 582 bin adet gelir getirici tür fidanı diktik. Geçtiğimiz yıl milli bir seferberliğe dönüşen, 'Geleceğe Nefes' kampanyasını Guinness Rekoruyla taçlandırdık. 11 Kasım’ı da Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 'Milli Ağaçlandırma Günü' olarak ilan ettik. İzmir’de, 'Geleceğe Nefes' kampanyasında 46 lokasyonda 1 milyondan fazla fidan dikildi" şeklinde konuştu.
Anlık hava durumlarının vatandaşlara sunulması maksadıyla, 63 adet Meteoroloji Gözlem Sistemi kurduklarını bildiren Bakan Pakdemirli, "2019 yılında İzmir’de yaklaşık 75 bin 300 gıda denetimi gerçekleştirdik. Mesele vatandaşımızın sağlığı olunca, biliyorsunuz kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz. Tarım Kredi Kooperatiflerimiz aracılığıyla 2019 yılında 317 milyon liralık tarımsal girdiyi ortaklarımıza ve üreticilerimize ulaştırdık. Yaklaşık 15 milyon lira tutarında ürünü, çiftçilerimizden değerinde alarak tüketicilerimize ve fabrikalara ulaştırdık. Bildiğiniz gibi İzmir’imizin de içerisinde yer aldığı 4 pilot ilimizde, Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesini başlatmıştık. Bu kapsamda, İzmir’den 25 projeyi destekleme kapsamına aldık ve hibe sözleşmelerinin imzalanması aşamasına geldik. İzmir’de 7 ilçemizde kuracak olduğumuz Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin müjdelerini daha önce sizlerle paylaşmıştım. Sürekli çalışan, üreten, üretenin yanında olan bir bakanlık olarak, bu ihtisas alanlarında çalışmalarımızın tüm hızıyla devam ettiğini de söylemek isterim. Bütün ilçelerimizde yer seçim çalışmalarımıza başladık. Dikili ilçemizdeki Organize Saniye Bölgesine tüzel kişiliğini kazandırdık. İnşallah Bayındır ve Menderes’te bu yıl sonunda Aliağa, Bergama, Kınık ve Kiraz OSB’ler için de tüzel kişilik çalışmalarını önümüzdeki yıl içerisinde tamamlamış olacağız. Üretimin her aşamasında İzmirli hemşerilerimin yanında olduğumu biliyorsunuz. Sağ olsunlar, onlar da her zaman üzerine düşeni yapıyor" dedi.
Coğrafi işaretli ürünlerin kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve markalaşma noktasında büyük avantaj sağladığını söyleyen Bakan Pakdemirli, "İzmir’de 18 adet coğrafi işaret tescilli ürünümüz var. Ayrıca İzmir’e ait 18 adet ürünün ise coğrafi işaret tescil başvurusu bulunmakta. Bu noktada İzmir’imize her zaman sahip çıkacağımızı da bilmenizi isterim" ifadelerini aktardı.
İzmir ve ilçelerinde bu yıl içerisinde toplam 46 adet Tarım Kredi Kooperatif Marketini hizmete açacaklarını bildiren ve İzmir'e yapılacak projeler hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Pakdemirli, şöyle konuştu: "26 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. 4 milyon adet fidan üreteceğiz. Kemalpaşa Nazarköy’de ormanlık alanda, 20 kilometre yürüyüş parkuru olan ve 3000 yıllık Hitit Anıtını ön plana çıkaran Ekoturizm Alanı oluşturacağız. İzmir’imizde 1 şehir ormanı, 8 mesire yeri ve 3 bal ormanı tesis edeceğiz. ORKÖY çalışmaları kapsamında, orman mahallelerinde yaşayan 240 ailemize, 8 milyon lira ferdi kredi ve hibe desteği sağlayacağız. Dünyanın en eski kültürel yerleşim yerlerinden olan, Bergama ilçemizin içerisinden geçen Selinos Deresi’ni ıslah ederek, turizme kazandıracağız. Kırsal Kalkınma Destekleri 13. Etap kapsamında İzmir’den 38 projeye toplam 23 milyon lira hibe ödemesi gerçekleştireceğiz. 200 milyon lira maliyetli Kapıkaya Barajı’nı yatırım programımıza aldık. 32 bin 530 dekar arazinin sulayacak olan Kınık Kapıkaya Barajı ile çiftçilerimize 30 milyon lira zirai gelir artışı sağlayacağız. Bütün bu müjdelerimizin İzmir’imize tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu toplantımızda da İzmir’imize yeni müjdeler vereceğiz. Her zaman söylediğim gibi; meteoroloji hayatımızın her anında ve her alanında. Bu nedenle şimdiden müjdesini vermek isterim; Selçuk Efes Havalimanı’na inşallah Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu kuruyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun. Yine şehrimizde bu yıl içerisinde 32 birimde 2/B orman kadastro çalışması yapacağız. 3 ilçemizde de 26 bin dekar alanda mera ıslah çalışması yapacağız. İzmir’de Sakız, Kıvırcık ve Pırlak koyunları ile Türk Saanen keçisini de soy kütüğü kapsamına alıyoruz. Soy kütüğü kaydı tutulan işletmelere hayvan başına 100 lira, bu işletmelerden koç ve teke alan yetiştiricilere 500 lira destekleme ödemesi yapacağız. Hatırlarsanız, kaliteli damızlık ihtiyacının karşılanabilmesi için İzmir’imize yaklaşık 1 milyon lira hibe ile Damızlık Düve Üretim Merkezini kazandırmıştık. Düve Alım Desteği kapsamında da inşallah 37 yetiştiricimize 1,2 milyon liralık destekleme ödemesi yapacağız. Tabi bu arada; taşkın ve sel felaketlerinden şahsen de zarar görmüş biri olarak, bu konunun İzmir’in ne kadar canını yaktığını biliyorum. Dolayısıyla bu kapsamda, İzmir’de toplam maliyeti 47 milyon lira olan 4 adet taşkın koruma tesisinin inşaat ihalelerini, bu yıl içerisinde yapacağımız haberini de vermek isterim. İnşaat ihalesini yapacağımız projelerimiz; Kemalpaşa Nif Çayı Islahı 1.Kısım Karaburun Küçükbahçe Mahallesi Taşkın Koruma Tesisi, Karaburun Küçükbahçe Mahallesi Kurfal ve Sulu (Eğriliman) Dereleri Islahı ve Foça Deniz Üs Komutanlığı İçerisinden Geçen Dere Yataklarının Islahı. Ayrıca Kiraz ilçemizde inşaat çalışmalarına başladığımız, Akpınar, Çınarlıdere ve Avunduk Mahallesi Çınarcık Deresi Islahı ile mahallelerimizi de taşkınlardan koruyor olacağız."
Tire’de, 14 Mart 2019 tarihinde temeli atılan 10 milyon dolar yatırım bedelli Tarım Kredi Yem Fabrikasını Temmuz ayı itibariyle hizmete almayı planladıklarının müjdesini veren Bakan Pakdemirli, "Bu büyük yatırım sayesinde, regülasyon görevimizi daha iyi şekilde yerine getirecek, çiftçimize daha ucuz ve kaliteli yem temini sağlayacağız. Bütün bu projeler ve çalışmalarımızın şimdiden İzmir’imize, ülkemize ve milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Evet, İzmir’imizin bereketli topraklarına, çalışkan insanlarına biz ne müjde versek az. Bizim tek beklentimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, 'Çiftçilerimiz, üreticilerimiz bir karış yer dahi boş bırakmadan eksinler, biçsinler, biz çiftçimizin üreticimizin arkasındayız, yanındayız, sağındayız, solundayız.' Dileğim odur ki; inşallah bütün çiftçilerimiz için bereketli, bol kazançlı ve özellikle sağlıklı, bir yıl olur" diye konuştu.
Konuşmasında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 100. yıl dönümünü de unutmayan Bakan Pakdemirli, "Bu vesileyle geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın bayramını kutluyor, İzmirli küçüklerin, bilhassa çiftçilerimizin ve emekçilerimizin çocuklarının da gözlerinden öpüyorum. Ve aziz milletimizin iradesinin tecelligahı olan yüce meclisimize de millete hizmet yolunda ebediyet diliyorum" ifadelerini kullandı.
Güçlü bir tarım ve orman alt yapısı oluşturabilmek için son 17 yılda ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini söyleyen Bakan Pakdemirli, "3. Tarım-Orman Şurasında aldığımız kararları da sizlerle birlikte hayata geçirerek, tarımsal alt yapımızı daha da güçlendireceğiz. Bugün ülkemiz tarımsal gayri safi milli hasılası açısından Hollanda, İspanya, Fransa gibi tüm Avrupa ülkelerini geride bırakarak, 48 milyar dolarlık tarımsal GSYH ile Avrupa’da lider konumuna gelmiştir. Tarım orman sektörü olarak, 2019 yılında GSYH’ye, yüzde 6,4’lük bir katkı yaparak, ülke ekonomisine de güçlü bir destek sağladık. 2017 yılında tarımsal hasılamız 189 milyar lira iken, 2019 yılında, yüzde 45’lik artış ile 275 milyar liraya çıkardık" şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından Bakan Pakdemirli, İzmir'deki sektör temsilcilerinden gelen talep, teklif ve önerileri dinledi.