ÜMMETTEN Bİ HABER

Erciyes üniversitesinde okuyan bir grup Müslüman genç, Sivas'taki Müslüman kardeşlerini ziyaret ettiler.

Modernite dayatmasının hat safhada olduğu bir dönemde Müslümanların birbirine ihtiyaç duyduğu bilincine varmak ve kardeşlik hukukunu pekiştirmek için başlanan yolculuk Sivaslı kardeşlerin samimi duruşlarıyla sıcak bir ortama dönüştü.
Sivas’lı kardeşlerimizin rehberliğiyle başlayan gün kardeşlerle yapılan keyifli bir çay sohbetinden sonra öğlen Özgürder Sivas temsilciliği tarafından Kent meydanında gerçekleştirilen Ortadoğu İntifada süreci ve Pararel yapı başlıklı basın açıklamasına katıldık.
Özgürder Sivas temsilciliği adına konuşan Sinan Ceran açıklamalarında şunlara değindi;
‘MÜSLÜMAN MAHKUMLAR SERBEST BIRAKILSIN!’
Sivas olayları 1993 yılında yaşandı. O yıl Ergenekon’un en güçlü olduğu, bir cumhurbaşkanının zehirlediği, meşhur ve etkili bir yazarı havaya uçurduğu, bir generalin uçağını düşürdüğü, silahsız ve savunmasız 33 erin öldürülmesini seyrettiği bir yıl olmuştur. O yıl Kürt sorunu barıştan birden uzaklaştırılıp karmaşıklaştırılırken , Alevi-Sünni meselesi tekrar kaşınmıştır. Yapı o kadar güçlüydü ki 4yıl sonra 28 Şubat darbesi gerçekleştirilecekti. Bu darbenin ilk mağdurları Sivas davasından içeride tutulan Sivaslılar oldu. En fazla 17 yılla yargılanan insanlar ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırıldı. Siyasallaşan yargının bu kararını  imzalayıp kalem kıran Orhan Karadeniz sonraki yıllarda da Danıştay saldırısının Ergenekon’la birleşmesini istemeyerek başka skandala imza atacaktı.
‘PELSİLVANYA’DAN SURİYE KATLİAMI GÖRÜNMÜYOR MU?’
Bu arada, Suriye’de 3yıldır devam eden katliamlar ve 10 bin günahsız çocuğun katline ıh demeyen Derin Cemaatin Derin Hocasının, Berkin’in ölümü vesilesiyle yayınladığı taziye mesajı gözlerimizi yaşarttı doğrusu. Hadi bu günlerde Ak Parti başlangıcında, ABD’nin muhalefete ters bakmaması nedeniyle olsa gerek, olumsuz bakmıyorlardı muhaliflere.
Hatırladığım kadarıyla bu hoca, ABD’nin Mart 2003’te başlayan Irak’ı işgali sürecinde işlediği tecavüz, zulüm ve katliamları göremezken, Saddam’ın İsrail’e fırlattığı birkaç Skud füzesinden yaralanan İsrail bebeleri için gözyaşları dökmüştü. Aynı Hoca Mısır’da darbesi Sisi’ye  el altından tebrik mesajları gönderirken, cuntacıların meydanlarda katlettikleri 5000 civarında şehit için hiç sesi çıkmamıştı nedense.
Son zamanlarda STV’ninFilistin’deki Müslümanlara çirkin ithamda bulunan konuyada değinen Sinan Ceran şu ifadeleri kullandı;
Samanyolu TV’nin ‘İsrail hava kuvvetleri, terör örgütlerine ait yedi hedefi vurdu’ manşetiyle haber yapan ve kardeşlerimizi terörist, zalim ve işgalci İsrail’i masum gösteren Samanyolu yayın grubunu kınıyor, izzeti zalimlerin yanında değil, Allah’ın ve ümmetin safında aramaya davet ediyoruz. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, yaptığı açıklamada, Samanyolu TV’nin Filistin’deki direniş grupların ‘terörist’ olarak nitelendirmesini kınayarak, ‘bu garip bir nitelendirme ve Türkiye’nin hükümet ve halk olarak Filistin davasına, direnişine verdiği asil destek ile çelişen bir tutum’ dedi. Zuhri, ‘ biz kendimizi savunuyoruz. Asıl terörist, toprağımızı işgal eden, çocuklarımızı öldürenlerdir’ ifadesini kullandı. Ayrıca Kemalist dikta özlemiyle yanıp tutuşan gezici zihniyetin, her fırsatta diriltmeye çalıştığı vesayet geleneğini kabul etmediğimizi, her daim inançlarımızın, değerlerimizin savunucusu olacağımızı belirtmek istiyoruz. Açıklamalarında bulundu.
Grup basın açıklaması ardından Anadolu Platformu’nun düzenlemiş olduğu ‘ŞEHEDAT GECESİ’ programına katıldı.
Şehedat gecesi programı başlamadan bizler yerlerimizi aldık.Ve  program sözlerin en güzeli olan kur’an tilavetiyle başladı
 Anadolu platformu gençlik hareketinin tanıtımı ve Kardeşlerimizin  bu programı yapmalarının amacı anlatılarak başladı.
Şehitler insanlık tarihinin yüzakı şahsiyetleridir. Onları unutmamak ve hatırlatmakta bizler için bir vefa borcu olsa gerek. Kardeşlerde  bu programı  yapabildikleri kadarıyla şehitleri, şehadeti ve  bir de Çanakkale’yi bir kez daha gündeme taşıdılar.
Programda şiirler, konuşmalar, video gösterileri ve en sonda programı düzenleyen kardeşlerin ezgiler söylemesi ile program bitti.

Programdan sonra Sivas’lı kardeşlerimizle Yardım Eli derneğinegeçerek , Sivas’taki son çaylarımızı yudumladık ve kardeşlerimizle vedelaşarak Kayseri’ye doğru yola koyulduk.
Günümüzde baktığımızda Müslümanların kendi dertlerinedüştüğünü , biz kavramı ve kardeşlik kavramlarından uzaklaşarak, ben ve pragmatist bir yapıya büründüğü zamanda, biz bu oluşumu yıkmak kardeşlerimizin yanında olmak biz kavramını ve kardeşlik kavramını yaşatmak için Sivas’lı kardeşlerimizin bu ilk ve özel programında yanlarında olmak istedik. Çok şükür amacımıza ulaştık. İnşallah bu tarz kardeşlik gezilerimizi hep yaparak Müslümanların iyi yada kötü günlerinde yanlarında olacağız inşallah.
Muhammed Safa Asaroğlu.


Bakmadan Geçme