Uluslararası Öğrenciler İstanbul'un tarihi zenginliğine hayran kaldılar

Ankara'da 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'ne katılan öğrenciler düzenlenen bu önemli programa da iştirak etmiş oldular.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, Başkanlığın çalışma alanlarıyla ilgili bilgi verdi. Başkan Kudret Bülbül, YTB’nin üç büyük iddiasının bulunduğunu, bunların ise güçlü diaspora, soydaş-akraba topluluklarla yakın ilişkilerin tesis edilmesi ve uluslararası öğrencilere yönelik gerçekleştirilen çalışmalar olduğunu vurguladı. Bülbül, 182 farklı ülkeden Türkiye’ye gelen uluslararası öğrencilerin Türkiye’de ve Türkçede geleceklerini aradıklarını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ise bu yıl okullarından mezun olan uluslararası öğrencilerle birlikte toplamda 60 bin Türkiye mezununa ulaştıklarını söyledi. Kurtulmuş, “Bugün dünyanın birçok bölgesine gittiğimizde Türkiye mezunlarını, dostlarımızı, kardeşlerimizi görüyoruz” ifadelerini kullandı.

 UGANDALI CEMİL'İN HİKAYESİ DUYGULU ANLAR YAŞATTI 

Programda YTB tarafından hazırlanan “Ugandalı Cemil’in Hikâyesi” isimli kısa film büyük bir ilgi topladı. İzleyenleri oldukça duygulandıran film Türkiye Bursları aracılığıyla ülkemize gelen Ugandalı Cemil’in hayat hikâyesini anlatıyor. Filmin gösteriminin ardından hikâyenin kahramanı Cemil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a filmde anlatılan Türk Bayrağını hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ugandalı Cemil ismindeki öğrencinin kendisine hediye ettiği Türk bayrağını öperek aldı.

Ankara'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle diplomalarını alan, ülkemizde öğrenimlerini tamamlayan Uluslararası Öğrenciler daha sonra Bolu ve İstanbul'u kapsayan geziye katıldılar. Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi ve Medeniyetin Burçları Derneği tarafından organize idelin geziye diplomalarını alan öğrencilerin yanısıra diğer akademi öğrencileri de katıldı. Gezi kapsamında yaklaşık 100 öğrenci Bolu ve İstanbul'un tarihi ve doğa güzelliklerini daha yakından tanıma imkanı buldular.

 BOLU GÖLCÜK'TE DOĞA İLE BAŞ BAŞA

Bolu'nun yaklaşık 13 km. güneyinde ormanlar arasında suni olarak yapılmış küçük ve şirin bir set gölü olan Gölcük ziyareti sırasında gerçekten kartpostal güzelliğinde manzaralar izleme ve burada hatıra fotoğrafları çektirme imkanı bulan akademi öğrenciler burada vakit geçirmekten dolayı çok mutlu olduklarını ifade ettiler. Havanın yağmurlu ve etrafta sis olmasına rağmen ortaya çıkan eşsiz manzaralar öğrencilerin doyumsuz anlar geçirmesine vesile oldu. Denizden yüksekliği 1206 m, olan gölün alanı 4,5 hektar çevresi ise 1300 metre kadardır. Etrafı sarıçam ve göknar ağaçları ile kaplı gölün her mevsim görüntüsü gerçekten muhteşemdir. Etrafı sarıçam ve göknar ağaçları ile kaplı gölün her mevsim görüntüsü muhteşemdir. Doğanın olağan üstü güzelliğiyle kaplı olan gölün hemen kenarında Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi olan şirin bir ev bulunmaktadır. Gölün etrafında bu tesisten başka kır gazinosu adıyla bir restaurant  vardır. Göl ve etrafı “Orman İçi Dinlenme Yeri” olarak Milli Parklarca koruma altındadır. Çok şirin ve küçük olan bu göl çevresine araçla girilmemektedir. Gölde yılın belirli zamanlarında ücret karşılığı sportif olta balıkçılığı yapılabilmektedir.Yılın her mevsiminde bölge halkı ve yurdun her yerinden günübirlik gezmek, görmek, dinlenmek ve piknik yapmak amacıyla bir çok ziyaretçi gelmektedir.

Bolu'da Gölcük gölünün ziyaret edilmesi ile başlayan bu bölgedeki gezi de daha sonra Aladağlar'da bulunan kamp merkezinde bir gece konaklama imkanı bulan Uluslararası öğrenciler buradaki doğal güzelliklere hayran kaldılar. Özellikle yeşilin her tonunun hüküm sürdüğü bu Batı Karadeniz'in incisi olan bölgeyi daha yakından tanıma imkanı buldular.

İSTANBUL'DA ÖNCE ÇAMLICA TEPESİ VE YEREBATAN SARNICI GEZİLDİ

Bolu gezisinin ardından İstanbul'a geçen öğrenciler burada da birinci gün Çamlıca Tepesi'nden muhteşem İstanbul manzarasını izleme imkanı buldular. Çamlıca tepesinde İstanbul manzarası önünde hatıra fotoğrafı çektirme imkanı buldular. Çamlıca tepesinin büyüleyici İstanbul manzarasına hayran olduklarını ifade eden öğrenciler Çamlıca tepesinden çok memnun ayrıldılar.

Daha sonra Cuma namazını da Sultanahmet Camiinde kılan öğrenciler buradan Yerebatan Sarnıcı'nı gezerek geçtiğimiz yüzyıllarda burasının İstanbul için taşıdığı önemle ilgili bilgi alma imkanı buldular. Yerebatan Sarnıcı; İstanbul'un görkemli tarihsel yapılarından birisidir. Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Bazilika Sarnıcı’dır. Bizans imparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan bu büyük yeraltı sarnıcı, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir. Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir Bazilika bulunduğundan, Bazilika Sarnıcı olarak da anılır.

Sarnıç, uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçiminde bir alanı kaplayan, dev bir yapıdır. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar, her biri 28 sütun içeren 12 sıra meydana getirirler. Sarnıcın tavan aralığı kemerler vasıtasıyla sütunlara aktarılmıştır. Çoğunluğu daha eski yapılardan toplandığı anlaşılan ve çeşitli mermer cinslerinden yontulmuş sütunların büyük bir kısmı tek parçadan, bir kısmı da iki parçadan oluşmaktadır. Bu sütunların başlıkları, yer yer farklı özellikler taşır. Bunlardan 98 adedi Corint üslûbu yansıtırken bir bölümü de Dor üslûbunu yansıtmaktadır. Sarnıcın tuğladan örülmüş 4.80 metre kalınlığındaki duvarları ve tuğla döşeli zemini, Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiştir. Toplam 9.800 m2 alanı kaplayan bu sarnıç, yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir.

 TOPKAPI SARAYI, AYASOFYA VE SULTAN AHMET CAMİİLERİNE HAYRAN KALDILAR

Yerebatan Sarnıcı'nın gezilmesinden sonra, Topkapı Sarayı'na geçen öğrenciler, Topkapı Sarayında bulunan tarihi eserleri ve tarihi mekanları görme imkanı buldular. Öğrenciler bu ziyaretlerinde tarihi mekanlarla ve tarihi konularla  ilgili çeşitli bilgiler aldılar. Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır. Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478’de yaptırılmış, Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar yaklaşık 380 sene boyunca devletin idare merkezi ve Osmanlı padişahlarının resmi ikametgahı olmuştur. Kuruluş yıllarında yaklaşık 700.000 m.² lik bir alanda yer alan sarayın bugünkü alanı 80.000 m² dir.

Topkapı Sarayı, saray halkının Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve diğer saraylarda yaşamaya başlaması ile birlikte boşaltılmıştır. Padişahlar tarafından terk edildikten sonra da içinde birçok görevlinin yaşadığı Topkapı Sarayı hiçbir zaman önemini kaybetmemiştir. Saray zaman zaman onarılmıştır. Ramazan ayı içerisinde padişah ve ailesi tarafından ziyaret edilen Kutsal Emanetler Dairesi’nin her yıl bakımının yapılmasına ayrı bir önem verilmiştir.

Daha sonra Ayasofya Camii'ne geçen öğrenciler Ayasofya'nın da içini gezerek, Ayasofya'nın geçirdiği tarihi süreçle ilgili bilgiler alma imkanı buldular. Öğrenciler İstanbul'un böylesine önemli bir tarihi mekanında bulunduklarından dolayı büyük memnuniyet duyduklarını ifade ederek geziye emeği geçen başta YTB (Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı) olmak üzere Uluslararası Öğrenciler Akademisi'ni Kayseri'de yürüten Medeniyetin Burçları Derneği yöneticilerine teşekkür ettiler. Sultanahmet Meydanında tarihle iç içe vakit geçirme imkanı bulan öğrenciler İstanbul'un en önemli merkezlerinden birisi olan tarihi yarımadanın merkezi olan Sultanahmet Meydanında vakit geçirmenin keyfini doyasıya yaşadılar.

 PANORAMA 1453 ve EYÜP SULTAN'DA İSTANBUL'UN FETHİNİ YAŞADILAR

Uluslararası öğrencilerin İstanbul'daki bir başka durağı ise, İstanbul'un fethini mükemmel bir şekilde tasvir edildiği ve tarihi birçok figürün mükemmel bir görsel şölenle gösterildiği Panorama 1453 oldu. 31 Ocak 2009 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılışı gerçekleşen Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılmıştır. Kuşatmanın geçtiği Topkapı-Edirnekapı surlarının karşısında bulunmasıyla da İstanbul’un tarihe açılan kapısı olan Panorama 1453 Tarih Müzesi, Kültür A.Ş. tarafından işletilmektedir. Açılışının ardından halkın yoğun ilgisine mazhar olmuştur.

Bu ziyaretin ardından da Eyüp Sultan Hazretlerinin kabrine geçen ve burada camii ve türbeyi ziyaret eden öğrencilere kısaca Eyüp Sultan Hazretlerinin İstanbul'a nasıl geldiği ve kabrinin bulunuşu ile ilgili konularda bilgiler verildi. Bu ziyaret sırasında Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in mezarını da ziyaret eden öğrenciler üstad Necip Fazıl için fatiha okuyup dua ettiler.

 BOĞAZ TURU İLE İSTANBUL'UN KALBİNI DOYASIYA YAŞADILAR

Buradaki ziyaretlerinin ardından programlarının en önemli bölümlerinden birisi olan Boğaz Turu'na çıkan öğrenciler, Boğaz Turu sırasında İstanbul Boğazı'ndaki birçok tarihi mekanı da denizden görme ve bilgi alma imkanı bulmuş oldular. Boğaz Turu'ndan oldukça memnun olan öğrenciler, İstanbulla ilgili birçok konuyu da bu tur sırasında yapılan açıklamalardan öğrenmiş oldular.

Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi öğrencilerinin bundan sonraki durağı ise Kocaeli'de akademi faaliyetlerinin yürütüldüğü Enderun Derneği oldu. Burada Enderun Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Altınışık tarafından Kocaeli'deki akademi faaliyetleri ile ilgili bilgiler verildi. Ayrıca Enderun Derneği'nin kuruluşu ve faaliyetleri ile ilgili de bilgiler alan akademi öğrencileri buradaki programın ardından Kayseri'ye döndüler.

Gezi programı ile ilgili olarak memnuniyetlerini dile getiren öğrenciler, ülkemizde bulunmaktan ve ülkemizi daha yakından tanıma imkanı bulmaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını ifade ettiler. Akademinin son haftalarında katıldıkları gezilerle Türkiye'de bulunan birçok şehri ve tarihi mekanı gezip görme imkanı bulduklarını ifade eden öğrenciler, bu durumun gerçekten kendileri için hem bilgilenme ve hem de yeni yerler görme bakımından çok faydalı olduğunun altını çizdiler. Medeniyetin Burçları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dursun'da gezilerle ilgili olarak, akademinin sonunda öğrencileri ülkemizin çeşitli yerlerine götürerek gezdirmek ve tanıtmanın uygun olacağını düşündük ve bu gezileri bu amaçla düzenlediklerini ifade etti. Dursun, Bolu ve İstanbul gezileri ile birlikte bu yıl ki Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi'ni başarıyla tamamladıklarını ve gelecek yıl ki faaliyetlere şimdiden hazırlandıklarının altını çizdi.