Türkmenlere 'evinize dönün' çağrısı
Kayseri'de 'Telafer Türkmenleri' istişare toplantısına katılan Kerkük Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip, Türkmenlere terk etmek zorunda kaldıkları Irak'ın Telafer şehrine geri dönerek topraklarını korumaları ve orada söz sahibi olmaları çağrısında bulundu. Salondaki Telafer Türkmenlerine 'Irak Türkmencesi' lehçesiyle konuşan Nakip, 'Eli silah tutan erler, geri dönün ve topraklarınızı müdafaa edin' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Irak Türkmenleri Başdanışmanı, ERÜ eski öğretim üyesi ve Kerkük Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip’in “Telafer Türkmenleri” istişare toplantısı Gültepe Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda yapıldı. Kerkük, Musul, Telafer’deki işgalci güçlerin hedefinde orada yoğun bulunan Türkmenleri bölgeden uzaklaştırmak olduğunu dile getiren Prof.Dr. Mahir Nakip, Türkmenlere çağrıda bulunarak, Telafer’e geri dönüp topraklarına sahip çıkmalarını istedi.
Telafer Türkmenlerinin çoğunlukta olduğu toplantıda ‘Irak Türkmencesi’ aksanıyla konuşmasına devam eden Nakip, ”Türkmenlerin Irak’ta bin yıllık tarihi var. Bizler Osmanlı torunlarıyız. Telafer şehri Kerkük kadar güçlüdür. Telafer’i hiç kimseye teslim etmemeliyiz. Telafer Türkmenleri tarih boyunca bu bölgede emperyalistlere karşı verdiği mücadelelerle destan yazmıştır. Hesaplamalarımıza göre DAEŞ terör örgütü işgal ettiği toprakları mayıs ayında terkedecek. Terör o bölgeden çıktıktan sonra boşalan yerlere Kürtler yerleşmeye, söz sahibi olmaya başlayacak. O boşalan bölgeler yeniden sizin topraklarınız olmalı. Doğduğunuz, emek harcadığınız topraklara geri dönerek oralarda mücadele vermeniz gerekir. Orada petrolün üçte birine sahip olabilmemiz gerekir. Kerkük Musul, Telafer’in üçte birine sahip olmamız, bölgenin hâkimiyetini elimizde tutmamız gerekir. Hiç bir Türkmen DAEŞ’ten korkmaz. Korkmayacak. Gerekli mücadeleyi verecektir” dedi.
Mezhep kavgalarına girmeyin
Türkiye’de 50 bin kadar Telafer Türkmeninin yaşadığını hatırlatan Mahir Nakip ”Taş öz yerinde ağırdır. Gün birlik olma zamandır. Telafer, Türkler için hayati bir şehirdir. PKK, PYD ve Yezidilerin kurduğu Kürt gruplar bu bölgede toplanır ve birikirlerse, Türkmenleri bu topraklardan dışlarlar. Birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız. Tarihini bilmeyen bir topluluğun geleceği olmaz. Milletimiz ve Müslümanlarla birlikte hareket edersek, Türkiye ve kardeşlerimiz hep yanımızda olur. Mezhep kavgalarından uzaklaşmamız gerekir. Sünni ve Şii’ler aynı Allaha ve Peygambere inanıyor. Neden bir ayrımcılık olsun. Bu tür kavgalar içinde olmayın. Bölgedeki Arapların sizleri bu şekilde bölmeye çalışmalarına izin vermeyin. Sünni ve Şii olarak bölünürsek Türkmen ve Türklüğümüz kaybolur. Bizleri mezhep olarak görürler. Oysa bizler Türk olarak daha güçlü oluruz. Mezhep mantığıyla hareket edersek kaybolur, güç kaybederiz” şeklinde konuştu.
Okuyun! Çoğalın! Koruyun!
Telafer’in Irak’ın en kalabalık şehri olduğuna dikkat çeken Nakip,”Telafer, 350 bin nüfusuyla, Irakta en fazla nüfusu olan iller arasında. Vilayet yapmıyorlar burasını. Çünkü orada Türkmenler daha çok yaşıyor. Kürt ve Şii guruplar bunu istemiyor. Sizler Türkiye’de misafirsiniz. Başımızın üzerinde yeriniz var. Ama Telafer hem Türkler ve hem de bölge için çok önemli bir şehirdir. Türkmenlerin o bölgede söz sahibi olması gerekir. Kalabalık olması gerekir. Telafer Türkmenlerinin aşiret yapısı çok iyidir. Hepinizin, çokça çocukları vardır. Daha çok çocuk yapın. Erkek uşakların eli silah tutanları mücadele de sizlere yardımcı olsun. Çocuklarınız Türkiye’de okumaya devam etsin. Türkçeyi mutlaka öğrensin. Türkçe bizim öz dilimizdir. Türkmence diye bir şey yoktur. Türkçedir asıl olan. Okuyun, çoğalın ve Telafer’i bir bütün olarak müdafaa edin” çağrısında bulundu.
Ortadoğu’da aktörler değişmedi
21. Asırda Ortadoğu coğrafyasının yeniden değiştirilmeye çalışıldığını belirten Prof. Dr. Mahir Nakip konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Ortadoğu’da ülkelerin sınırlarını yeniden düzenlemeye çalışan ülkeler ve güçler var. Bunlar tarih boyunca hiç değişmedi. ABD, Avrupa ülkeleri ve Rusya değişik şekiller ve ortaya çıkardığı değişik maşalarla bölgenin coğrafyasıyla oynamaya devam ediyorlar. Kerkük, Musul, Suriye’de hedef olarak Türkmenler alınmıştır. Türkmenleri çoğunlukta yaşadığı bölgelerden uzaklaştırarak, yerlerine Kürt grupları yerleştirmeyi ve devamında da Kürtlerin idare ettiği olduğu bir devlet kurmayı planlıyorlar. DAEŞ gibi terör örgütlerine destek vererek o bölgede Türkmen gurupları hedef alıyorlar. Ancak DAEŞ bir süre sonra tamamen yok olacak. Görevini ve evrimini tamamladıktan sonra bir şekilde yok olup gidecek. Yerine başka oluşumlar başlayacak.
Kuva-yı Milliye ruhu ile…
Ortadoğu’da yaşananlar, bu bölgede yaşayanlarının gücünü aşan meselelerdir. Bu olaylar Türkiye’nin de gücünü aşan konular. Ancak Türkiye güçlü bir devlettir. Bir şekilde bu sorunların üstesinden gelecek ve sınır güvenliğini koruyacaktır. Türkiye üzerinde karabulutlar var. Ülke terör olaylarının içerisine çekilmeye çalışılıyor. Birleşmiş Milletler ve NATO yanımızda gibi görünüyorlar, ama değiller. Oradaki soydaşlarımızın ve topraklarımızın güvenliği için ne pahasına olursa olsun birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Kuva-yı Milliye ruhu içinde davranarak birlik olmalıyız. Türk Milletinin geleceği buna bağlıdır”
Uygurların tandır ekmeği ikram edildi
Türkmenlerin ve Ortadoğu coğrafyasının sorunlarının anlatıldığı toplantıya çok sayıda Telafer Türkmeni ve misafir olarak Uygur aileler katıldı. Sanatçı Tansel Ayaz’ın sahne aldığı toplantının verilen 15 dakikalık arasında misafirlere Uygur ailelerin getirdiği tandır ekmeği ve çay ikram edildi. Soğan sosu ve çörek otuyla yapılan Uygur Türklerine özel tandırda yapılan yuvarlak pide şeklindeki ekmek Türkmenler tarafından beğenildi. Uygurların çoğunlukta yaşadığı Belsin semtinde özel olarak üretilen Doğu Türkistan ekmeğinin satışının yapıldığı öğrenildi.
Haber Fotoğraf: Ahmet Bolat