Türkiye kabuklarını kırmalı

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Doğan 'Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi' siyaset ihtisas atölyesi dersinde konuştu. Doğan: 'Türkiye artık kabuklarını kırmalı, 95 yıl önce Türkiye'ye biçilen sistem değişmeli. Bu şekilde daha güçlü ve istikrarlı bir yönetim olmalı' dedi.

T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Medeniyetin Burçları Derneği’nin birlikte düzenlediği “Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi” siyaset ihtisas atölyesi dersini AK Parti Milletvekili Adaylarından Yrd. Doç. Dr. Ahmet Doğan ve Doç. Dr. Havva Talay Çalış verdi.

“Koalisyon, ülkeyi yönetemedi”

İlim Yayma Cemiyeti Şehit Furkan Doğan Öğrenci Yurdu’nda gerçekleşen programda Ahmet Doğan, Türkiye’de milletvekili olma sürecini anlatarak ülkemizin yakın tarihinde yaşanan siyasi gelişmeleri aktardı. Doğan, şuanda parlamenter sistemin koalisyonlara çok açık bir sistem olduğunu söyleyerek: “Dolayısıyla çoğunluğu sağlayamadığınız zaman tek parti iktidarı bu ülkeyi yönetemez duruma geliyor. Bu sefer koalisyonlar ortaya çıkıyor. Parlamenter sistemin ülkelerde istikrar sağlayamamasının önlerindeki nedenlerden birisi koalisyonlara izin vermesidir. Türkiye’nin geçmişinde de bu çok olmuştu. AK Parti’den önceki hükümet de koalisyon hükümetiydi. 2002’den önceki hükümet DSP, MHP ve ANAP 3’lü koalisyonuydu. Bunlar ülkeyi yönetemediler. Borç batağına sürüklediler. Bütçe açıkları çoğaldı. Bunun sonucunda süreleri dolmadan biz bu ülkeyi yönetemiyoruz diyerek istifa ettiler ve koalisyon hükümeti dağıldı. Koalisyon eğer anlaşamıyorsa hiçbir zaman bir ülkede istikrarı ve güvenli bir geleceği sağlayamaz. Çünkü koalisyonu oluşturan partiler bakanlıkları paylaştığı gibi tüm devlet kurumlarını da paylaşırlar. Bu nedenle devlet bir bütün halinde tek amaç doğrultusunda çalışamaz hale geliyor” dedi.

“Türkiye artık kabuklarını kırmalı”

Türkiye’de yıllardır bunun örneklerini gördüğümüzü kaydeden Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “O yüzden önümüzdeki dönemde AK Parti diyor ki: Türkiye artık kabuklarını kırmalı, 95 yıl önce Türkiye’ye biçilen sistem değişmeli… Bu şekilde daha güçlü ve istikrarlı bir yönetim olmalı… Başkanlık sistemi özünde parlamenter sistemden çok farklı değil. Sadece parlamentodan yürütme organı seçilmeyecek. Devlet başkanını seçeceğiz. Ama bakanlar meclisten değil, meclis dışından özel uzman olan kişiler olacak. Bir milletvekili bakan olunca oy kaygısıyla biraz popülist davranacaktır. Bu nedenle konunun uzmanı bir kişinin bakan olmasıyla bir milletvekilinin bakan olması arasında çok fark olacaktır. Başkanlık sistemi bu tür avantajlara sahip. Başkanlık sistemi olduğu zaman popülist politikalar yerine daha gerçekçi ve Türkiye’nin gerçekleriyle daha uyumlu politikalar izlemek mümkün olur. Koalisyon da olmadığı için çok daha düzgün ve uzun vadeli kararlar alınabilir. Gelişmiş ülkeler yüz yıllık planlar yapıyorlar. Bu planlar hangi hükümet ve parti gelirse gelsin aynı politikaları uyguluyor.”

“Barışı seven bir toplumuz”

Havva Talay Çalış ise konuşmasında çözüm sürecine dikkat çekerek:Biz barış içerisinde yaşamayı seven bir toplumuz. AK Parti dışında hiç kimse bunu çözmeye kalkışmadı. 2002’den beri iktidarda olan bir hükümet ve değişik etnik grupların bir arada yaşamasını istiyor” şeklinde konuştu.

AK Parti’nin 2023 ve 2071 hedeflerini de hatırlatan Çalış: “Bunlar bizim için önemli yıllar. 2023 Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılı olacak. 2071 Anadolu’ya gelişimizin 1000. yılı olacak. Bunlar Türkler için önemli tarihlerdir. Biz bu tarihlerde dünyada önemli bir yere gelmek istiyoruz. Bunun için de ekonomik hedefler koyduk. Ekonomik hedeflerimizi gerçekleştirmemiz için de yasama ile yürütmeyi ayırmamız gerekiyor. 80 yılda yapılanların 3 katını AK Parti yaptı. Ama bazen yasama ve yürütmenin aynı yerde olmasından dolayı hizmetler noktasında kısıtlamalar oluşuyor. AK Parti bunu çözmenin yollarını aradı. Bu nedenle yeni anayasa ve başkanlık sistemini gündeme getirdi” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme