Turan Derneği Kırım Sürgünü'nü unutmadı

Turan Derneği ve Turan Evleri Yönetimi, 18 Mayıs 1944'de yaşanan Kırım Sürgünü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. 'Soykırımda hayatını kaybedenlere yüce Yaradan'dan rahmet diliyor, o acı günleri yaşamış olan değerli büyüklerimize büyük sabır niyaz ediyoruz' denilen yazılı açıklamada, Eurovizyon Şarkı Yarışması'na Ukrayna'yı temsilen katılan ve Kırım Soykırımı'nı anlatan 1944 adlı şarkısıyla birinci olan (aslen) Kırım Türkü Cemile de(Jamala) başarısından ötürü kutlandı.

 Turan Derneği ve Turan Evleri Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Yavuz adına yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;

“Bugün 18 Mayıs, Türklüğün büyük yaralarından birinin bir kat daha kabuklaştığı kara gün… 72. yıl önce eli silah tutabilen erkeklerinin cephede Alman kuvvetlerine karşı savaşırken masum Kırım Türklerinin vatanlarından sürüldüğü acı gün… Yıllar süren baskı ve zulüm dolu uzun yılların sonunda yaşlıların, kundaktaki bebeklerin, 15 yaşını görememiş çocukların, iffetini koruma ve çocuklarına kol kanat germe derdindeki Türk analarının bir gecede saatler içinde trenlere bindirilerek evlerinden koparıldığı o gün… Kan dökme yarışında tek rakibi Hitler olan Stalin’in sürgüne tabi tuttuğu 191.014 Kırım Türkü’nü vatanlarından göç ettirirken öldürerek tarihi masum insanların kanına buladığı gün… Bugün 1780’lerden başlayarak 2014 Şubat’ında da Kırım’ın hukuka aykırı şekilde Rusya topraklarına katılması ile tekrar can bulan Kırım Soykırımı’nın en unutulmaz günü…

1780lerde başlayan Kırım Türklüğünü sindirme ve yok etme çabaları 2. Dünya Savaşı öncesinde adını dünya tarihine kanla yazmış olan Stalin canisinin Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme hareketi ile tekrar alev almıştır. 2. Dünya Savaşı’nda erkekleri vatan savunması için cephede olan Kırım Türklerinin çocuk-kadın-yaşlı demeden bir gecede saatler içinde trenlere bindirilmesiyle başlayan ızdırap dolu yolculuk ile en yüksek noktasına çıkmıştır. 20 günden fazla süren bu yolculuklarda göçe tabi tutulan 180 bin Kırım Türkü hayvan ve yük taşımak üzere yapılmış vagonlarda sonuçları ancak felaketlerde görülen büyük bir kıyıma tabi tutulmuştur. Trenlerle vatanlarından sürülen 7889 Kırım Türkü havasızlıktan ve temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktan ötürü hayatını kaybetmiştir. Vagonlarda öldürülen bu masum Türk evlatlarının cansız bedenleri tren yolu kenarlarına atılarak ölüye duyulan saygı da ayaklar altına alınmıştır. Sürgün dışında bırakılan 6 bin Kırım Türkü Sovyet ordusunda askere alınmış ve Almanlara karşı ön saflarda çarpıştırılmıştır. Yine sürgüne tabi tutulanların haricinde 5 bin Kırım Türkü Moskova Kömür Madenleri’nde zorla çalıştırılmıştır. Toplamda 191.014 Kırım Türkü ailesinden, ocağından ve vatanından koparılmış soykırıma uğramıştır. Dünya tarihinde bir benzeri daha görülmemiş olan bu soykırımı kutladıkları 19 Temmuz 1944 tarihinde bir kutlamayla anmaktan çekinmeyerek bugün “insanlık masalı” adıyla süsledikleri maskeleri altındaki gerçek yüzlerini tarihe en koyu harflerle yazmaktan çekinmemiştirler. Sürgüne dahil etmeyi unuttukları Arabat Köyü’ndeki Kırım Türklerini ise bindirdikleri bir gemiyi denizin ortasında batırarak, gerçekleştirdikleri soykırımı canlılar alemi içinde ancak kendilerine yakışan ve kendi imzaları olan şekilde mürekkebi kan olan bir kalemle atmaya hiçbir mahzur görmemişlerdir. Soykırıma uğrayan Türk evlatlarının tek suçu ise Türk olmaktır.

Ahıska soykırımı

1944 yılı Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme projesinin bir başka ayağı olan Ahıska Soykırımı ile Türk tarihine izi silinemeyecek bir şekilde kazınmıştır. Kırım Soykırımı’ndan 6 ay sonra 14 Kasım 1944’te eşlerini, çocuklarını ve anne-babalarını bırakarak cepheye giden 40 bin Ahıska Türkü haricinde 138 bin Ahıska Türkü kendi elleriyle yaptıkları tren yollarında ocaklarında ve vatanlarından koparılarak saatler içinde hayatlarının en büyük acılarının başladığı o acıya katlanmak zorunda bırakılmıştır. Her iki soykırımda da Türk milletinin en savunmasız evlatları soykırıma uğramıştır. Soykırımı gerçekleştirenler ise hep aynı kanlı havuzdan aynı kana doymamış fikirlerden beslenen Türklük düşmanı kimselerdir. Ancak bilinmelidir ki Turan Gençliği içindeki bu kutlu sese kulak vermiştir:

                                                            “Tarihten eski yaşım

                                                             Harpte eğilmez başım

                                                            Toplardır can yoldaşım

                                                            Silahlar arkadaşım…”

Turan Gençliği olarak Kırım Türklüğünün ve Türkçülüğün en önemli isimlerinden İsmail Hakkı Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik!” sözünü her işimizde rehber edindik. Kırım Türklüğü yalnız değildir, Turan Gençliği Kırım Türklüğünün her daim yanındadır. Kırım Soykırımı 72. kabuğunu da bağlasa, 100. kabuğunu da bağlasa, acısını her 18 Mayısta daha 18 Mayıs 1944 sabahındaki gibi hissetmekteyiz.

Yara hala kanıyor

Bugün kanı hala daha oluk oluk akan bir yaranın yıl dönümü… Bugün Rusya’nın Kırım’ı hukuksuz bir şekilde topraklarına katması soykırım ateşi tekrar canlanmıştır. Şubat 2014’ten beri Kırım’da kaçırılmış olan 30’dan fazla Kırım Türkünden 3’ünün işkence edilmiş bedenleri bulunmuştur. Kırım’da bugün Kırım Türklerinin kaçırılması ve cinayete kurban gitmesi ile ilgili toplamda 90’dan fazla dava devam etmektedir. 1780lerde Kırım Türklüğü’ne karşı başlamış olan bu soykırma faaliyetinin açtığı yara 18 Mayıs 1944’te yaşadığımız en acı olaylarının 70 yıl sonrasında da cani eylemlerin devam etmesi nedeniyle hala daha kanamaktadır.

Bugün Kırım Soykırımı’nı andığımız kadar Kırım Türklüğünün milli kültür ve ekonomik seviyesini yükselttiği gerekçesiyle kuşuna dizilen Kırım Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti hükümeti başkanı Veli İbrahim’i de andığımız gün… Bugün 23 Haziran 1978’de vatanından tekrar zorla çıkarılmayı kabul etmeyerek “Kırım Türklerinin Ebedi Meşalesi” olan Musa Mahmut’u gözyaşlarımızla harladığımız gün…

Turan Gençliği olarak Gaspıralı’yı saygıyla tekrar tekrar anarken “Dilde, fikirde, işte birlik!” fikrince Türklüğün acılarını ve sevinçlerini en derin duygularımızla paylaşıyor ve tüm Türk Dünyası’nı bu yürekten birliğe davet ediyoruz.

Cemile’yi tebrik

Soykırımda hayatını kaybeden Türklüğün evlatlarına yüce Yaradan’dan rahmet diliyor, o acı günleri yaşamış olan değerli büyüklerimize büyük sabır niyaz ediyoruz. Bu sene yapılan Örovizyon Şarkı Yarışması’na Ukrayna’yı temsilen katılan ve Kırım Soykırımı’nı anlatan 1944 adlı şarkısıyla birinci olan (aslen) Kırım Türkü Cemile’yi(Jamala) başarısından ötürü kutluyoruz.”

(Kayseri Gündem)

                                                                                              

Bakmadan Geçme