Toplumsal gelişmenin izi sürülecek
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Medya ve Kültürel Çalışmalar Yüksek Lisans Programı bahar dönemi kayıtları devam ediyor. Bu program kapsamında insani, toplumsal ve kültürel gelişim, değişim ve dönüşüm, iletişim ve medya olguları ekseninde ele alınacak. Bu çerçevedeki akademik çalışmalarla insanlığın ve toplumun gelişim sürecine katkı yapılması amaçlanıyor.
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Medya ve Kültürel Çalışmalar Yüksek Lisans Programı ile insanal, toplumsal ve kültürel gelişim, değişim ve dönüşümü, iletişim ve medya olguları ekseninde ele almak, alanda kapsamlı akademik çalışmalar ortaya koyarak insanlığın ve toplumun gelişim sürecine katkı sağlanması amaçlanıyor.
Medya merkezli çalışma alanı
Programla ilgili bilgi veren Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, şunları söyledi:
“İletişim ve kültür İnsanal ve toplumsal gelişmenin iki sihirli kavramı. Özellikle de değişim ve dönüşüm dönemlerinde merkezi konumdadırlar. Toplumsal kaos dönemlerinde, değişim ve dönüşüm süreçlerinde medyanın, ürettiği anlamlarla, aktardığı bilgilerle insanlar ve toplumlarda nasıl bir etki yarattığı üzerinde düşünmek, ayrıntılı ve derinlikli çalışmalar yapmak bu programın öncelikli amaçları arasında yer almaktadır. Medya ise insan ve toplum yaşamında gerek eş zamanlı gerekse ardışık zaman içerisinde anlam üretiminin ve bilgi aktarımının hiç kuşkusuz en önemli alanı ve aracı olarak işleyiş gösterir. Medya ve Kültürel çalışmalar programı ise iletişimin ve kültürün bu merkezi öneminden hareketle açılmış bir programdır. Programda yer alan derslerde öncelikle medyanın yapısı, işleyişi, içerik üretimi, anlam üretim alanı olarak medya, medya izleyicisi, iletilerin ve anlamların alınması, algılanması ve anlaşılması, toplumsal ve kültürel etkileri üzerinde ayrıntılı olarak durulmaktadır.
Alana katkı yapan düşünürlerden besleniyoruz
Program, alana katkı yapan, iletişim, kültür ve de sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında düşünen, eserler ortaya koyan, ortaya koydukları düşünce, kuram ve modellerle topluma ve insanlara öncülük eden, bilimsel çalışmalara yön veren düşünürler üzerinde de ayrıntılı olarak durulmaktadır. Bu bağlamda Frankfurt Okulu düşünürleri, kültürel çalışmacılar, popüler kültür araştırmacıları, iletişimbilimciler, toplumbilimciler, felsefeciler, siyaset kuramcıları, psikoloji biliminin temel kuramcıları vb. bu programda ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.”
Temeli ilk olarak 1964 yılında İngiltere’de, Birmingham Üniversitesinde atılan “kültürel çalışmalar” alanının insanı ve toplumu anlamak için gerek teorik, gerekse metodolojik açıdan araştırmacılara, aydınlara, akademisyenlere ve de medya profesyonellerine geniş bir hareket alanı sunduğunu belirten Prof.Dr. Nazife Güngör, “Kültürel Çalışmalar, insanı anlamak ve anlamlandırmak isteyenler için çok zengin bir beslenme alanıdır. İletişim bilimleri içerisinde geliştirilmiş olan kuram, yöntem, analiz teknikleri, veri toplama ve inceleme teknikleri kullanılarak insanların, toplumların ve kültürlerin anlam üretim alanlarının derinliklerine inilmekte, anlamsal örüntüler incelenmekte ve anlam haritaları çıkarılabilmektedir. Bir başka deyişle insanın anlam dünyası deşifre edilerek, onlar tarafından oluşturulan toplumsal ve kültürel yapılar tüm ayrıntılarıyla incelenmektedir. Bu araştırma, analiz ve irdelemelerden hareketle ortaya konulan anlam haritaları ise insanal ve toplumsal gelişmenin iz sürümünü yapmamıza olanak vermektedir” diye konuştu.
Şimdi tam zamanı
Prof.Dr. Nazife Güngör, “Batı dünyasında 20. Yüzyılın ortalarında doğan ve bugün önemli bir akademik ve entelektüel alan olarak gelişen Kültürel Çalışmalar, dijital iletişim teknolojilerinin geliştiği ve toplumların siyasal, ekonomik vb. çeşitli boyutlarda gidişatı üzerinde önemli etkiler yaptığı şu günlerde ihtiyaç duyulan medya ve iletişim merkezli kültür araştırmaları açığını kapatabilecek” dedi.
Günümüz dünyasında yaşanan hareketliliğin bir değişim ve dönüşüm eşiğinde olduğumuzun işareti olarak değerlendirilebileceğini belirten Prof.Dr. Güngör, “Siber uzaydaki hareketliliğin de buna eklenmesi, görünen odur ki olası değişim ve dönüşüm sürecinin hızını yükseltmek yönünde bir etki yapacaktır. Dolayısıyla da iletişim ve medya konularında ileri düzeyli araştırmalar yapmak, akademisyenler, araştırmacılar yetiştirerek söz konusu alana ilişkin sorun saptayıcı çalışmaların ortaya konulmasına, projelerin gerçekleştirilmesine, çözümlerin üretilmesine, toplumsal duyarlılık ve farkındalık oluşturulmasına katkı sağlamak açısından Üsküdar Üniversitesi bünyesinde Medya ve Kültürel Çalışmalar Yüksek Lisans Programı açılmış bulunmaktadır” diye konuştu.
Göç ve mülteci sorunu
Medya merkezli kültürel çalışmaların günümüz Türkiye’si açısından özel önemine dikkat çekmek gerektiğini belirten Prof.Dr. Güngör, “Ortadoğu’da yaşanmakta olan savaş ve ardılı olarak ortaya çıkan göç ve mülteci hareketliliği hem toplumsal hem de kültürel anlamda ülkemizde önemli bir hareketlilik oluşturmuş bulunmaktadır. Bu sürecin toplumsal ve kültürel anlamda nasıl en başarılı biçimde yönetilebileceği, söz konusu gidişatın toplumsal ve kültürel yapımız üzerinde ne tür etkiler yaratacağı, ülkemizdeki varlıklarının sürekli hale gelmesi durumunda, göçmen ve mülteci grupların toplumsal, kültürel uyumlanmalarında iletişimin ve medyanın olanaklarından nasıl yararlanılacağı gibi konularda geliştirilecek olan politikaların biçimlenmesinde Medya ve Kültürel Çalışmalar Programı kapsamında yapılması planlanan çalışmaların önemli bir etkisinin ve katkısının olacağını bekliyoruz” dedi.
Kültürel Çalışmalar herkese açık olacak
Medya ve Kültürel Çalışmalar Programı sadece akademisyen adaylarına değil, aynı zamanda medya, iletişim, kültür konularında daha disiplinli ve bilimsel temeli sağlam çalışmalar ortaya koymak isteyen medya profesyonellerine, aydınlara ve araştırmacılara da çok şey katacak.
Medya ve Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını yapacak olan öğrenciler, akademik alanda ilerlemek istedikleri takdirde iletişim bilimlerinin hemen tüm alanlarında (iletişim bilimi, medya çalışmaları, gazetecilik, halkla ilişkiler, reklamcılık, televizyon, sinema vb. ) doktora yapma imkanına sahip olacak.
Medya ve Kültürel Çalışmalar Programına, dört yıllık lisans mezunu herkes başvuruda bulunabilecek. Sosyal bilimler alanları (iletişim bilimleri, edebiyat, antropoloji, tarih, sosyoloji, felsefe, filoloji, siyaset bilimi) öncelikli olmakla birlikte diğer alanlardan mezun olanlar da programa kabul edilebilecek. Kurum Haberi