Tersine beyin göçü ERÜ'de meyvelerini vermeye başladı
Uzun yıllar Amerika'da bilimsel çalışmalar yapan ve Rektör Prof. Dr. Keleştemur'un daveti üzerine Erciyes Üniversitesi'ne dönen Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı geliştirdiği aşı ile bütün dünyanın gözlerini Kayseri'ye çevirmesine neden oldu.
Erciyes Üniversitesi bünyesinde kurulan Genom ve Kök Hücre Merkezi ve Biyogüvenlik Seviye 3 Laboratuvarı gibi önemli araştırma merkezlerinde başlatılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Araştırma merkezlerinin teker teker faaliyete geçmesi, tersine beyin göçünün başlamasına da yol açtı.
Uzun yıllar yurt dışında bilimsel çalışmalar yapan ve Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur’un daveti üzerine Türkiye’ye dönerek bilimsel çalışmalarını Erciyes Üniversitesi’nde yürüten Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı geliştirdiği aşı ile bütün dünyanın dikkatlerini Erciyes Üniversitesi üzerinde toplarken, yurt dışındaki önemli merkezlerde bilimsel çalışmalar yürüten Türk bilim adamları Erciyes Üniversitesi bünyesinde kurulan araştırma merkezlerinde çalışmak ve Türkiye’ye dönmek için harekete geçti.
Erciyes Üniversitesi’nde aşı geliştirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi için kurulan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen standartlar çerçevesinde çalışma yapan “ERÜ Biyogüvenlik Seviye 3 Laboratuvarı” akreditasyon işlemlerini de tamamladı. Bu akreditasyon işlemi, Türkiye üniversiteleri arasında ilk ve tek Biyogüvenlik Seviye 3 Laboratuvarı olma ünvanı kazandı.TÜV SÜD Cleancert GBMH tarafından sertifikalandırılan Biyogüvenlik Seviye 3 Laboratuvarı’nda çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. H. Fahrettin Keleştemur, Erciyes Üniversitesi Araştırma Merkezleri’nin önemli bilimsel çalışmalar başlattığını ve bu çalışmaların önümüzdeki dönemlerde sonuç vermeye başlayacağını belirterek, Erciyes Üniversitesi’nin “Araştırmacı Üniversite” kimliği ile insanlığa büyük hizmetler sunacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Keleştemur, yeni kurulan Biyogüvenlik Seviye 3 Laboratuvarı ve başlatılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
“Erciyes Üniversitesi bünyesinde temel olarak aşı geliştirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi yanında güncel infeksiyöz hastalık etkenlerinin araştırılması ve temel çalışmaların yapılması amacıyla Biyogüvenlik Seviye 3 (BSL3) laboratuvarı kurulumu ve akreditasyonu tamamlanarak faaliyetine başlamıştır. Hizmete giren Biyogüvenlik Seviye 3 (BSL3) laboratuvarının yapımına 2012 yılında Eylül ayında başlanmış 2013 yılı Ağustos ayı itibariyle bir yıl gibi kısa bir sürede laboratuvarların yapısal kurulumu ve uluslararası akreditasyonu tamamlanmıştır. Yine aynı süreçte laboratuvarda araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılacak demirbaş ve sarf malzemelerin temini gerçekleştirilmiştir. Biyogüvenlik Seviye 3 (BSL3) laboratuvarında yapılacak çalışmaların uluslararası çalışma standartlarına uygun olarak sürdürülmesi ve güvenli çalışma koşullarının oluşturulması amacıyla BSL3 standart operasyon planı (SOP), risk değerlendirme çalışmaları, acil eylem planları gibi destek belgeleri hazırlanarak laboratuvarda çalışacak personele eğitimler düzenlenmiştir.
Biyogüvenlik seviye 3 laboratuvarı toplam 400 m2’lik bir kullanım alanı içerisinde araştırmacıların gereksinim duyduğu ileri biyogüvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gaz sızdırmaz kapılar ve sürekli negatif basınç sağlanacak şekilde dizayn edilmiş, kontrollü erişim ve giriş, günün her saatinde izleme ve kayıt sistemi bulunmaktadır. Laboratuvar havalandırma sistemi çevreyi ve çalışanı koruyacak şekilde HEPA filtreli-eksozlu olarak dizayn edilmiştir. Laboratuvar malzeme girişler UV sterilizasyonlu değişim kutuları vasıtasıyla, ter türlü biyolojik atık çıkışları çift kapılı otoklav ile gerçekleştirilmektedir. Laboratuvar dışına çıkacak tüm sıvı atıklar herhangi bir çevresel bulaşma oluşturmayacak şekilde termo-kimyasal atık dekontaminasyon sistemiyle gerçekleştirilmektedir. Laboratuvarda çalışacak personel uluslararası standartlarda kişisel koruyucu ekipmanlar kullanarak laboratuvarda çalışmalarını devam ettirmektedir. BSL3 laboratuvarı, çalışmaların sürdürebilmesi için 3 adet sınıf II biyogüvenlik kabini, çiftkapılı otoklav, giriş kısmında giyinme soyunma ve duş kısımları, depolama ve fümigasyon odaları gibi temel gereksinimler yanında laboratuvar alanı içerisinde soğutmalı santrifüj, karbondioksitli inkubator, yüsek kapasiteli döner şişeli inkübatör , -20 derin dondurucu, - 80 derin dondurucu, çalkalamalı inkübatör gibi en son sistem alet ve ekipmanları içermektedir.
Ayrıca sistem içerisinde biyogüvenlik seviye 3 düzeyinde hayvanlar üzerinde araştırmaların yapılacağı Hayvan Biyogüvenlik Seviye 3 Laboratuvarı (Animal biosafety Level 3 ; ABSL-3) bulunmaktadır. Bu kısımda iki adet pozitif ve negatif basınçlı olarak kullanılabilen tavşan ve fare izolatörleri ile birlikte bu hayvanlarda deneysel operasyonların yapılabileceği sınıf II biyogüvenlik kabini bulunmakta bu bölümde bulunan otoklav vasıtasıyla çalışmalar sonunda oluşacak biyolojik atıklar dekontamine edilerek biyolojik olarak bulaşmaya sebep vermeyecek şekilde tesis dışarısına çıkarılmaktadır.
Biyogüvenlik Seviye 3 (BSL3) laboratuvarı bünyesinde devam ettirilecek çalışmalara destek hizmeti vermek amacıyla 2 adet sınıf II biyogüvenlik kabini, 2 adet PCR cihazı, 1 adet real time PCR cihazı, ELISA plaka okuyucu, soğutmalı ve soğutmasız santrifüjler, otoklav, saf su cihazı, jel görüntüleme sistemi gibi modern laboratuvar ekipmanlarıyla donatılmış biyogüvenlik seviye 2 laboratuvarı da (BSL-2) sistem içerisinde yer almaktadır. BSL-2 laboratuvarı, biyogüvenlik seviye 3 seviyesi gerektirmeyen ileri moleküler ve biyolojik araştırmaların yapılacağı temel bir alan olarak hizmet verecektir.
Erciyes Üniversitesi bünyesinde doğrudan üniversite imkanlarıyla kurulan Biyogüvenlik Seviye 3 (BSL3), Hayvan Biyogüvenlik Seviye 3 Laboratuvarı (ABSL3) ve Biyogüvenlik Seviye 2 (BSL2) laboratuvarları 2013 yılı Ağustos Ayı itibariyle TÜV SÜD Cleancert GbmH tarafından denetlenerek sertifikalandırılmıştır.
Erciyes Üniversitesi BSL2, BSL3 ve ABSL3’den oluşan integre laboratuvar sistemi Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği standartlarda çalıştığı belgelendirilen, ülkemizdeki üniversitelerde bulunan ilk ve tek BSL3 laboratuvarıdır. Ülkemiz genelinde ise 2012 yılında BSL3 sertifikasyonu alan TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nden sonra sertifikasyona sahip 2. BSL3 laboratuvarı konumundadır.”