Suriyeli Ailenin Dramı
Suriye'den kaçıp Kayseri'ye sığınan Suriyeli aile nüfuz cüzdanı verilmeyen çocukları için yetkililere sesleniyor
Esad rejiminden kaçıp, önce Mardin’de iş bulan sonra Suriye’ye geçip çocuklarını da almaya giderken Türk askerlerine yakalanan Suriyeli Atallah ve eşi, Suriye’de kalan çocuklarının hayırseverler tarafından evlatlık alınmalarını istiyorlar. Çünkü çocuklarının tek kurtuluş yolunun bu olduğunu söylüyorlar.
Esad rejiminden kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeli Atallah’ın çocukları Suriye hükümeti tarafından nüfuz cüzdanı verilmemesi, eğitim, ekonomik ve sağlık gibi konulardan mahrum edilmelerinden dolayı çaresiz bir bekleyiş içindeler. 9 çocuğu olan Suriyeli aileye Kayserili Hayırseverler sahip çıkıyor. Hayırseverler bazı ihtiyaçlarını karşılayarak bir nebze de olsa acılarını dindirmeye çalışıyorlar. Atallah ve eşi yapılan yardımlardan ötürü dualar edip yardımlardan dolayı çok minettar olduklarını söylerken, hiç kimseden bir şey istemediklerini sadece çocuklarının da yanlarında olmalarını istediklerini söylüyorlar. Bunun ise ancak bir nüfus cüzdanı ile olacaklarını ifade ediyorlar. Esad askerlerinin kendilerine silah vererek Türkiye’ye saldırmalarını ama bunu kabul etmedikleri için çocuklarının okuldan kaydının silindiğini, nüfus cüzdanı verilmediğini bu nedenle sınırdan da dışarı çıkamadıklarını aktaran aile, bu nedenlerden dolayı çocuklarının T.C. kimliği ile bir başkasının evlatlığı olabileceklerini söylüyorlar.
Çocuklarımız her an ölebilir
Çocuklarını açlık ve sefalet içinde bırakıldığını, kurşunla olmasa da kısa bir süre sonra açlıktan ölebileceklerini kaydeden Atallah, kısa bir zaman öncesinde Suriye’ye gelmiş Mardin’de kendine iş bulmuş ve ailesini de Mardin’e getirmeye gitmek için Suriye’ye giderken sınırda Türk Askerleri tarafından yakalanıyor. Bu sırada gözleri kapalı olan Atallah, nerelerden geçtiğini bilmiyor ve başına talihsiz bir olay geliyor. Atallah, Askerler eşliğinde götürülürken askerlerden birinin silahının yere düşüp patladığını ve kurşunun bir ayağını parçaladığını söylüyor. Biz bu olayın ısrarla kasti bir şekilde mi yapıldığını sorduğumuzda ise Atallah, gözlerinin kapalı olduğunu ateşleme esnasını görmediğini ama silahın yere düşüp sonra ateş aldığını hatırladığını söyleyerek kasti bir durumun değil, yaşanan olayın tamamen kaza sonucu olduğunu ifade ediyor. Yaşanan bu talihsiz olay sonrasında ayağında büyük bir hasar olan Atallah, Kayseri Devlet Hastanesine sevk ediliyor ve iki buçuk aydan beri hastanede tedavi görüyor. Doktorun yaptığı tetkikler sonrasında ilk önce ayağını dizinin üstünden keseceğini, daha sonra doktorun buna gönlünün el vermediğini ve Cuma günü yapılacak ameliyata alacağını kaydetti. “Doktor normalde ayağımı kesmeye karar vermişti. Ama son anda bundan vazgeçti. Cuma günü seni ameliyata alacağım. Senin için elimden geleni yapacağım gerisi Allah’ın takdirine kalmış” ifadelerine yer veren Atallah; aslında bunun da hiçbir öneminin olmadığını çocuklarının bir nüfus cüzdanına kavuşup, Türkiye’ye gelmeleri için her şeyini feda edeceğini gözyaşları içinde anlatıyor.
Suriye’de barınacak yerleri yok
Atallah; Suriye’de Esad güçlerinin yansıra İran ve Rusya askerlerinin de savaştığını ve küçük çocukların kafalarını keserek öldürdüklerini söylüyorlar. Yapılan vahşetin hiçbir Müslüman’ın yapamayacağını bu yüzden Esad güçlerinin ve bu zulmü işleyenlerin Müslümanlıkla yakından uzaktan bir ilgisi olmadıklarını vurgulayan Atallah, Esad’ın devrilene kadar, bu zulmün bitmeyeceğini söylüyor.
Ayrıca Atallah yapılan saldırılar sonucu Suriye’nin dümdüz olduğunu ne kendilerinin ne de diğer Suriyelilerin barınacak doğru düzgün bir yeri olmadığını açıklıyorlar. Bu nedenle çocuklarının akrabalarının yanında oradan oraya sürüklenerek derme çatma yerlerde kaldıklarını ve hepsinin perişan bir durumda olduklarını kaydediyorlar.
Akrabayı, Akrabaya öldürtüyorlar
Atallah bölgede yaşanan diğer bir ilginç olayı şöyle anlatıyor: “Esad güçleri, bir kısım insanı zorla bir kısmını ise parayla muhbirlik yapmaya zorluyor. Muhbirlik öyle bir hal almış ki bazen en yakın akrabanız bile onların muhbiri çıkabiliyor. Hatta bazılarına silah veriliyor. Silah verilen insanlar ise en yakın akrabasını; amcaoğlunu gidip öldürüyor.” Bu ilginç olayı anlattıktan sonra Atallah konuyu tekrar çocuklarına getirerek; “eğer çocuklarım için bir şey yapılmazsa canım pahasına da olsa bu sakat ayağımla tekrar sınırı geçip çocuklarımı almaya gideceğim. Herhangi bir kimlik verilmez ise Suriye ve Türkiye sınırının üzerine çadır kuracağım” diyor.
HABER-FOTOĞRAF: Bünyamin Gültekin
Bakmadan Geçme





