• Haberler
  • SİMURG ATEŞİ BAFRA'DA YANDI…

SİMURG ATEŞİ BAFRA'DA YANDI…

'…Kalplerine Nişan Alın… Gönüllerinden Vurun… Özlerine Dokunun…' 'SEVGİSİZ HAYAT BAHARSIZ YIL GİBİDİR'

Simurg Ateşi Grubu’ndaki gül yürekli kardeşlerimle yeniden bir araya gelmek için yine bize yol görünmüştü. Bu ay ki durağımız Bafra/Samsun’du. 25-26 Haziran 2014 günleri Karadeniz’in bu güzel ilçesinde Süleyman ALTUNBAŞ kardeşimin misafiri olacaktık. Bafra’ya gitmek için Salı günü saat 23.00 da Kayseri Otogarından yola çıktım. Sivas, Tokat, Amasya, Samsun’u geçerek sabah saat 08.00 civarından Bafra Otogarına sağ selamet ulaştım.

2014 yılının Ocak ayında ilk olarak Antalya’da Şafaknur YALÇIN kardeşimin ev sahipliğinde yaktığımız Simurg Ateşinin bu ay ki durağı Karadeniz’in şirin ilçesi Bafra’ydı. 40 yıl önce Kayseri’de liseden sınıf arkadaşım Süleyman ALTUNBAŞ kardeşimin misafiriydik. Gül yüreği, güler yüzü ve candan dostluğunu yakından gördük. Engin misafirperverliğiyle bizlere çok güzel iki gün yaşattı. Kendisine ve değerli eşi Sonay hanıma çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Emeklerine ve yüreklerine sağlık.

Ocak ayında Antalya ile başlayan bu güzel kervan Şubat’ta Yozgat, Mart’ta Soma/ Manisa, Mayıs’ta İzmir, Haziran’da Bafra/ Samsun’daydı. Rabbim nasip ederse Eylül’de Ankara, Ekim’de Tokat, Kasım’da Nevşehir ve Aralık ayında Kayseri’de yapacağız.

Bu yıl için Antalya’dan Şafaknur YALÇIN, Ankara’dan Gülay Coşkun ALTINSOY, Nevşehir’den Ayşe PASLANMAZ, İzmir’den Birgül Sevil TEKİNAY, Somadan Mehmet Metin BAŞ, Yozgat’tan Ahmet SARGIN, Tokat’tan Hasan AKAR, Bafra’dan Süleyman ALTUNBAŞ ve Kayseri’den Ali ÖZKANLI olarak devam ediyoruz.

Zaman zaman grubumuza misafir olarak katılan değerli kardeşlerimiz de oldu. Antalya’dan Kaliteli Yaşam Uzmanı Burdur eski Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Sayın Süleyman COŞKUNER, Kayseri’den Kayseri Ozanlar Kültür Derneği Başkanı Turgut AYDIN, Antalya’dan Ayşe Pekcan TURAN, Ankara’dan Gülay YALÇIN bizlerle birlikte olup şeref verdiler.

“Ben değil, Biz varız” düşüncesiyle bir araya geldiğimiz Simurglara, önümüzdeki yıllar içinde değişik şehirlerden değerli şairler Simurg (30 Kuş) olmak için bu kervana katılacaklar. İlk yıl çıkardığımız SİMURG ATEŞİ Antolojisinden sonra her yıl bir vadinin adıyla bir antoloji çıkaracağız inşaAllah.

Grubumuzun değerli üyesi Manisa/Soma’dan kardeşimiz Mehmet Metin BAŞ‘ın yokluğunu hissettik. Mazeretinden dolayı bu ay ki toplantımıza katılamadı. Bedenen yanımızda olmasa da manen gül yüreğiyle yanımızda olduğunu hissettik.  Simurg Ateşi Grubu olarak “Ben değil Biz” sloganıyla şiirde yeni bir ses, yeni bir soluk olma, ilim, erdem, edep ve edebiyat çizgisinde yer almak için yola çıktık. Rabbim hayırlara vesile etsin inşaAllah.

Neden Simurg Ateşi… Simurg; Kafdağı'nda ki Bilge Ağacında yaşayan, gözyaşları şifa kaynağı olan,  yanarak kül olup küllerinden tekrar doğan efsanenin büyülü kuşu… Diğer adı Zümrüd-ü Anka. Simurg aynı zamanda, Farsça'da 'otuz kuş' anlamına geliyor. Simurg; Kaf Dağında İstek, Aşk, Marifet, İstiğna, Vahdet, Hayret ve Yokluk vadileri bulunmaktadır. İsteği ve sabrı az olanlar 1. Vadide kalırlar. Diğerleri Aşk Denizinden geçip Ayrılık Vadisinden uçarlar. Hırs Ovasını aşıp Kıskançlık Gölüne saparlar. 7 vadiden uça uça sayıları azalır. Yolculuklarının sonunda 30 kuş kalırlar.

Bu vadilerden geçerek yokluğa ulaşma aslında yaşadığımız hayatın zor şartlarında bütün engelleri aşmamız gerektiği, gönül aynamızı temiz tutabilme, Rabbimizin tecellisinin aynamıza tam berrak olarak yansıması, Peygamber Efendimizin (s.a.v) hayatını okuyup onun yaşantısını kendi hayatımıza aksettirip gönül aynamızı daima paslardan ve kirlerden uzak tutarak kendimize yaptığımız yolculukla Allah’ı (c.c) bulma yolculuğudur aslında…

Programın yapılacağı Bafra Hüseyin Kurumahmutoğlu Gençlik Merkezine giderek  yapılan hazırlıkları yakından gördüm. Daha sonra Bafra Öğretmenevine geçtim. Bafra Öğretmenevinin temizliği, personelin ilgi ve alakası bizleri çok memnun etti. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum. Bizden önce gelen arkadaşlarımızla kahvaltımızı yaptık. Daha sonra diğer arkadaşlarımızda geldiler. Ve bir aylık aradan sonra yeniden gönül dostu şair arkadaşlarımızla hoş sohbete başladık. Bafra Öğretmenevi bahçesinde içilen çaylar eşliğindeki sohbet sonrası saat 13.00 civarında Süleyman kardeşim bizleri meşhur Bafra pidesi ikramı için “Halil Usta Pide Salonu”na götürdü. Salata ve ayran eşliğinde nefis pideleri afiyetle yedik. Allah kesesine bereket versin.

Salona geldiğimizde kapıda bizleri özgeçmişlerimizin yazıldığı büyük afişler karşıladı. Kardeşim bununla kalmamış, yaka-masa kartları ve salona asılan dev Simurg Ateşin pankartları mükemmel bir görüntü oluşturuyordu. Ayrıca zahmet edip şairler için özel plaketler hazırlamış. Saat 14.00 civarında başlayan programda Simurg Grubundaki şairler sahnede yerlerini aldılar. Tanıtılan her şair Simurg vadisindeki anlatacağı konuyu işledi. Sonra da Süleyman ALTUNBAŞ kardeşimizin sanata ve şiire bakışı ve her şair arkadaşımız şahsıyla ilgiyle görüşlerini dile getirdiler. İstek, Aşk, Marifet, İstiğna, Vahdet, Hayret ve Yokluk vadileri birer birer anlatıldı. Şairin şiirlerinden örnekler verildi.

Programa Bafra Belediye Başkanı Sayın Zihni ŞAHİN, Bafra İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Mehmet Ali KATİPOĞLU, Öğretmenevi Müdürü Nevris Sayın SEKMEN ve personeli, Samsun Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı Yazar Sayın İsa ABANOZ, Hüseyin Kurumahmutoğlu Gençlik Merkezi Müdürü Sayın Fatih HATİPOĞLU, Dr. Fikret DÜNDAR, Bafra’dan Eğitimci Şair Yazar Oktay ZERRİN, Terme’den Eğitimci Şair Yazar Ahmet SEZGİN, Eğitimci Şair Yazar Yılmaz İMANLIK, Eğitimci Sayın Cevdet BALABAN, Eğitimci Yazar Sayın Musa ÖZCAN, Eğitimci Sayın Osman Zeki ÖĞRETEN, Şair Sayın Alaeddin DURSUN, Yazar Sayın Nermin EKER, Radyo “Bafra BARIŞ FM “ Sahibi Sayın Nihat KALE, eski dj Sayın İsa ARI, Sayın Taner Bey ve Haber Bölüm Sorumlusu, Radyo Programcısı, Yorumcu İsa ŞEN,  Sayın Naile Hanım, Sayın Ayşe Hanım ve tüm personel, Bafra Ülkü Ocakları Başkanı Sayın Hakan EROĞLU ve Yönetim Kurulu, Ressam, Şair, Yazar Sayın Bedriye Hanım, Çilek Spor Merkezi Sahibi Sayın Kezban ÇOLAK, Danışman-Proje Uzmanı Sayın Hüseyin Kemal ERBAY, etkinliğe ekonomik destek veren İş adamlarımızdan Sayın İsmail BAŞARAN Bey, Sayın Turgut ŞAHİNOL Bey, Sayın Osman PARLAK Bey,  değerli öğretmen arkadaşlarımız ve şiire sevdalı Bafra halkı katılarak şeref verdiler. Katılımlarından dolayı çok teşekkür ediyoruz. İsmini unutup yazmadıklarımız olduysa haklarını helal etsinler.

Ayrıca programa genç müzisyen kardeşlerimiz okudukları güzel eserlerle programa renk kattılar. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Programı çok güzel bir şekilde sunan Sayın Osman SİVRİ Üstadımıza programa verdiği emek ve güzel şiir yorumlarından dolayı için çok teşekkür ediyoruz. Simurg şairleri Simurg Ateşi Antolojisini, Süleyman ALTUNBAŞ kardeşim de kitaplarını imzaladı. Programın başından sonuna kadar çektiği fotoğraf kareleriyle güzel anları ölümsüzleştiren Oktay ZERRİN hocamıza, Alaeddin DURSUN üstadımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Simurg Grubunda benim anlatacağım vadi AŞK’tı. Yıllardır Tv, radyo, gazete, dergi, site ve sohbetlerimde sevgi, muhabbet ve aşk konusunu işleyen biri olarak programda dilimin döndüğünce aşkı anlatmaya çalıştım. Konuşmaya başlamadan önce Kayserili gönül dostlarımızın üzerimizde emanet olan Erciyes yüceliğindeki selamlarını ilettik.  Çok kısa ana başlıklarıyla değindiğim konuyu şöyle özetlemek istiyorum.

Simurg; Kafdağı'nda ki Bilge Ağacında yaşayan, gözyaşları şifa kaynağı olan,  yanarak kül olup küllerinden tekrar doğan efsanenin büyülü kuşu…  Diğer adı Zümrüd-ü Anka. Simurg aynı zamanda, Farsça'da 'otuz kuş' anlamına geliyor. Bizler edebiyat dünyasının Simurg’u olma yolundayız. İstedik ki sonsuza kadar devam edecek bir güzelliğin ilk ateşini bizler yakalım. Kapılar her zaman iyilik ve güzelliklere açılsın. Yaktığımız bu ateş hiç sönmesin. Söndüğü sanıldığı anda küllerinden yeniden doğsun. Hakikat yolunda hizmet kervanı hep yürüsün. Gözleri güzellikler bürüsün. Erdem, edep ve edebiyat sonsuza kadar sürsün. Şimdi dilimizin döndüğünce AŞK VADİSİ’ni anlatmaya çalışalım…

Öncelikle ömrünün büyük bölümünü eğitim yolunda harcamış bir eğitimciyim. Sevginin kalpler fethettiğini çok iyi biliyorum. Gönüllere girilmeden bu iş olmuyor. Her işin başı sevgidir. Çocuklarımızın gönüllerini kazanmanın yolu sevgiden geçiyor. TRT de izlediğim son zamanların en güzel dizilerinden biri olan “7 Güzel Adam”ı hem bir öğretmen hem de şiire ilgili biri olarak zevkle izledim. Diziden çıkarılacak çok önemli dersler var. Satır araları iyi okunursa alınacak mesajlarla hayırlı güzel işler yapabiliriz. Dizi de rahmetli Erdem BEYAZIT’ın babasıyla yaptığı bir konuşma beni çok etkiledi. Babası öğretmen olan oğluna geçlerin yetişmesiyle ilgili altın değerindeki şu sözleri söylüyordu. “Birbirine taş atanlar hep başa nişan alır ama siz kalbe nişan alın. O çocukları gönüllerinden vurun. Özlerine dokunun, kendi özünüzü hatırlatın çocuklarınıza.”

Sevgi; Her şeyi aydınlatan bir ışık, arındıran bir rahmet, birleştiren bir bağ, besleyip büyüten bir gıda, üretip çoğaltan bir tohum ve zengin eden bir sermayedir. Hadis-i Şerifte “Mü’min olamazsınız iman etmedikçe, Cennete giremezsiniz birbirinizi sevmedikçe.” Buyruluyor.  Mevlâna: “…Sevgide güneş gibi ol” demiyor mu? Sevgi, mutlu insanın sermayesidir.  Gelin şu güzel sözlere kulak verelim. “Ben gelmedim kavga için – Benim işim sevgi için - Dostun evi gönüllerdir – Gönüller yapmaya geldim…” “Gelin tanış olalım – İşi kolay kılalım - Sevelim sevilelim – Dünya kimseye kalmaz”  (Yunus EMRE) Hiç kimseye hor bakma – İncitme gönül yıkma -  Sen nefsine yan çıkma - Mevla görelim neyler – Neylerse güzel eyler (İbrahim Hakkı) Sevgiyle kaynayan öze - Sevgiyle bakan göze  - Sevgiyle söylenen söze her şey meyleder.  (Halil CİBRAN) Konuşmamdan çok kısa bir özet sumaya çalıştım.

Programdan sonra Gençlik Merkezinin hemen karşısında Bafra’nın meşhur Balkaymak Dondurmasını anlatmadan nasıl geçeyim ki… Dondurma ziyafetinden sonra öğretmenevinde bir süre dinlendik. Daha sonra akşam Bafra Belediyesi Ali Kale Tesisleri havuz başında içilen çaylar eşliğindeki sohbeti nasıl anlatayım ki… Bu saatler anlatılmaz. Ancak yaşanır diyorum… Ayrıca Ayşe PASLANMAZ kardeşimizin üniversite diploma törenini pasta ile kutlamamız görülmeye değerdi. Pasta kesildi ve çekilen fotolarla neşeli güzel bir akşam yaşadık. Geceye ayrı bir güzellik kattı. Gece yatmadan manavlar kapanmasaydı bir karpuz ziyafeti daha olacaktı ama gecenin hayli ilerlemesiyle bunu yarına bıraktık.

26 Haziran 2014 Perşembe günü sabah kahvaltısı ve öğretmeni bahçesinde yapılan hoş sohbetin ardından Samsun Gezisi… Minibüs kaptanımız Bayram KARA nezaretinde Neyzen Tevfik KOLAYLI’nın yaşadığı belde ziyareti, Derbent ve Altınkaya Barajlarında yaptığımız karpuz ziyafeti de görülmeye değerdi.

Son olarak Samsun Büyükşehir Belediyesinin sahili doldurarak yaptığı güzel park içindeki Amazon Cafe’de yapılan sohbet, yenilen ve içilenler iki günlük programın sonuna gelmiştik. Güzel ve neşeyle geçen zamanın sonunda yeniden görüşme dilekleriyle vedalaşma vakti gelip çatmıştı. Arkadaşlarla memleketlerimize gitmek üzere Samsun Otogarına bırakan sevgili Süleyman Altunbaş kardeşime ve eşi Sonay kardeşimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

Eylül ayında Ankara’da Gülay Coşkun ALTINSOY kardeşimizin ev sahipliğinde yapacağı programda buluşma dileklerimizle şair dostlarımızdan ayrıldık. Samsun Otogarından Ahmet SARGIN, Ayşe PASLANMAZ ile birlikte saat 16.00 da yola çıktık. Saat 23.20 civarında sağ selamet evimize geldik. Bafra’da geçen iki güzel günü böylece tamamlamış olduk. Kültür sanat ve edebiyat dolu günlerde buluşma dualarımla…

Yorumlar 1
03 Temmuz 2014 17:29

değerli ali bey hocam sizinle gerek ankara gerekse de bafra'da görüşmekten mutlu oldum..ilgi̇ni̇zden ve bu güzel,övgü dolu yazinizdan dolayi kutlarim.teşekkürler...selam ve saygimla..

Bakmadan Geçme