- Haberler
- Kültür Sanat
- Şiir kamerayla da yazılır!
Şiir kamerayla da yazılır!
Tanınmış senarist, yapımcı ve yönetmen Mesut Uçakan, İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şubesi'nde Medya Atölyesi'nin konuğu oldu.
“Reis Bey, Anka Kuşu, Sevda Kuşun Kanadında” gibi film ve dizileriyle tanınan ünlü yönetmen Uçakan, İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şubesi Furkan Doğan Erkek Öğrenci Yurdu’nda Medya Atölyesi öğrencileriyle bir araya geldi. Programı İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Oğuz Memiş de izledi. Sinemayla olan yolculuğunun nasıl başladığına kısaca değinen Uçakan, tecrübelerini öğrencilerle paylaştı ve şiirin sadece kalemle değil kamerayla da yazılabileceğini söyledi.
“Dava diye bir şey kalmadı”
“Sinemamız bilim kurguyu kaldırmaz”
“Yeşilçam içine kapanık bir dönemdi”
Haber: Furkan Yılmaz-Meryem Pancar- Fatma Ural
İçinde bulunduğumuz dönemi sinemada ideolojinin olmadığı dönem olarak nitelendiren Uçakan: “Şu an sinemada ideolojinin olmadığından en çok şikâyet ettiğimiz dönem. 28 Şubat’tan önce gençlerde ve toplumlarda ideolojik bir yapılanma vardı. Sağcısında da, solcusunda da, ülkücüsünde de, komünistinde de, İslamcısında da ‘ülkeyi kurtaracağım’ fikri vardı. Komünist sosyalizmi, İslam’ı okurdu, bizimle tartışırdı, biz okurduk; ‘sosyalizm nedir?, Rasyonalizm nedir?’ Kitapla,r konferanslar, tartışmalar vardı. Dolu doluydu, samimiydi. Hâlâ o dönemin kahramanlarını yiyip bitiriyoruz. Neden? 28 Şubat’tan sonra o dava eridi yok oldu, Sekülerleşme başladı. Bunu buram buram yaşadık. Dava diye bir şey kalmadı. Sosyal sebep ya da siyasal sebep olabilir. Seyirci ya ‘beni hüngür hüngür ağlat’ diyor ya da ‘kah kah güldür’ diyor ama eğlendirirken ‘dinime mi küfrediyorsun, vatanıma mı? Küfrediyorsun ne yaparsan yap ama beni eğlendir’ diyor.” dedi.
Türkiye’de bilim-kurgu filmlerinin neden yapılamadığına da değinen ünlü yönetmen: “Şimdi bilim kurgu çok pahalı. Siz bir Avatar’ı izliyorsunuz ama 10-15 yılda yapılan, yüksek bütçeli filmler. Bizim sinemamız bunu kaldırmaz. Dünya pazarına girmemiz lazım. Yerli pazarda ne çekersen çek ‘bilim-kurgu mu bana ne bilim-kurgudan, tarih mi bana ne tarihten, ahlaksızlık mı bana ne ahlaksızlığından’ diyen izleyici sadece ‘beni eğlendir’ diyor. Cem Yılmaz da oradan boşluk yakalıyor eğlendiriyor. Bilim-kurgu benzeri çektiği filmlere de öyle bakmak lazım.” diye konuştu.
Sinemada “Yeşilçam” diye adlandırılan döneme de değinen Uçakan: “Yeşilçam, içe kapanık bir dönemdi. Televizyonun olmadığı, başka hiçbir yayıncı aracın olmadığı, seyirciyi sürükleyip götüren, senede 400 film çekilecek hale gelinen bir dönem. Şimdiki dönem çok daha farklı” diyerek sözlerini tamamladı. Uçakan daha sonra gelen soruları cevaplandırdı.