• Haberler
  • Sağlık
  • 'Şeker ve tatlılarda aşırıya kaçmak fazla kiloları beraberinde getiriyor'

'Şeker ve tatlılarda aşırıya kaçmak fazla kiloları beraberinde getiriyor'

İç Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Muharrem İngeç, vatandaşlara bayramda sağlıklı beslenme önerilerinde bulunarak, 'Şeker ve tatlı ikramlarında aşırıya kaçmak fazla kiloları beraberinde getiriyor' dedi.

İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Muharrem İngeç, bayramda şeker ve tatlı ikramlarında aşırıya kaçmanın aşırı kiloları da beraberinde getirdiğini söyleyerek, “Ramazan Bayramı’nın ilk günü özgür ve sınırsızca yemek, bayram ziyaretlerinin vazgeçilmezi şeker ve tatlı ikramlarında aşırıya kaçmak fazla kiloları beraberinde getiriyor, pek çok sağlık sorununa neden oluyor. Ramazan sonrasında bayramı sağlıklı geçirebilmek için bazı kurallara uymak gerekiyor” dedi.

Vatandaşların bayramda aşırı yeme hissine yenilmemesi gerektiğini söyleyen İngeç, “Ramazan bayramının ilk günü beslenme düzeninin bir anda değişmesi metabolizmayı olumsuz etkilemektedir. Ramazan ayındaki öğün sayısının 2 olması ile yaklaşık 16-17 saat süren açlık süresinin bir anda azalması beslenme alışkanlığının değişmesine neden olmaktadır. Özellikle gündüzleri devam eden açlık hissinin ortadan kalkacağı düşüncesi, aşırı yeme hissine yol açmaktadır. Bunun sonucu olarak bayram süresince aşırı yemek vücuttaki yağ oranını artırmakta ve birçok sağlık sorununa zemin hazırlamaktadır. Bayramın ilk günü hafif bir kahvaltıyla güne başlanmalıdır. Kahvaltıda mideyi yoracak kızartma, içeriğinde yağ olan kete, poğaça ve börek gibi hamur işleri ile salam, sosis ve sucuk gibi yiyecekler tüketilmemelidir. Bunların yerine; beyaz peynir ve zeytinin yanı sıra salatalık, domates, biber ve yeşillikler tercih edilmelidir. Haşlama ya da rafadan yumurta ve kepekli ekmek yenmeli, şeker içeriği yüksek hazır meyve sularının yerine çay ya da taze sıkılmış mevsim meyvelerinin suları tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Az v e sık yenmesi gerektiğini ve öğünlerin atlanılmaması gerektiğini kaydeden Uz. Dr. Muharrem İngeç, “Vücudun ihtiyacından fazla besin tüketmek hazımsızlığa, gaza, ağrıya ve bulantıya neden olmaktadır. Bayramda karbonhidrat ve yağdan zengin besinlerin çok miktarlarda tüketilmesi bağırsak sistemi rahatsızlıkları kalıcı hale getirmektedir. Bayramda ve sonrasında sağlık sorunları yaşamamak için aşırı yağlı ve hayvansal gıdalardan uzak durulmalı, bu sürede sindirim sistemini zorlamayacak sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Az ve sık yemek yenmeli, öğünler atlanmamalıdır. Ramazanda yeterli su ve sıvı tüketimi olmadığı için vücutta oluşan değişimin önüne geçebilmek için bayram boyunca en az 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Vücuda zararlı etkileri olduğu belirlenen gazlı ve kolalı içeceklerin yerine öğünlerde ayran, taze sıkılmış mevsim meyvelerinin suları, limonata ve komposto tüketilerek sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Gün boyunca süren ziyaretlerde ikram edilen kahve ve çay gibi içeriğinde kafein olan içecekler de kontrollü olarak tüketilmelidir. Bayram süresince posa içeriği yüksek lifli koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, mercimek ve nohut gibi baklagiller tüketilmelidir. Bayram süresince, bir aylık Ramazan döneminde yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için günlük egzersiz yapılması önerilir. Bayramdan sonra da spora devam edilmelidir. Oruç vücudun kimyasını ve fizyolojisini etkilemekte, hematolojik ve metabolik değerler değişmektedir. Değişen kolesterol ve kan şekeri ile kan basıncını normal değerlere ulaştırmak için beslenme ve uyku düzene dikkat edilmelidir. Ramazanda, normal zamana göre daha az içilen sigarayı bırakmak için bayram bir fırsat olabilir. Vücuda olumsuz etkisi bilinen sigaradan bayram boyunca uzak durulmalıdır. Bayram ikramlarında ağır hamur tatlıları yerine meyveli ve sütlü tatlılar ile kayısı, vişne, elma ve armut hoşafı iyi birer ikram olabilir. Ayrıca ikram konusunda besleyici değeri yüksek ceviz, fındık, fıstık ve ceviz gibi kuruyemişler tercih edilebilir” diye konuştu.
 

Bakmadan Geçme