Savaşlar, en çok kadınları etkiliyor
Kayseri İHH İnsani Yardım Derneği Kadın Kolları Başkanı Hatice Kurt, Ǝ Mart Kadınlar Günü' dolayısıyla yaptığı açıklamada: 'Afrika ve Asya ülkelerinde büyük güçlerin çıkar savaşları ve sömürgeciliğin devam eden etkileri, yoksulluk ve geri bırakılmışlığın sonuçları en fazla kadınları etkilemektedir' dedi.
Kayseri İHH İnsani Yardım Derneği ‘8 Mart Kadınlar Günü’ dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı yapan İHH İnsani Yardım Derneği Kadın Kolları Başkanı Hatice Kurt, insanı tek bir nefisten yaratan yüce Allah’ın sağlıklı bir toplum inşasını ailenin varlığına bağlamış olduğunu söyleyerek: “Bu çerçevede kadın ve erkeğe sorumluluk ve vazifeler eklemiştir. İslam dinin temel kaynağını teşkil eden Kur’an’ı Kerim ve sünnette en kapsamlı şekilde ele alınan meselelerin başında aile hukukunun gelmesi bu müessesenin ehemmiyetini gösterir.
Kur’an’ı Kerim sağlıklı bir aile inşasında kadına hukuki bir rol biçer. Kadın, insanlık tarihinin kara sayfalarından olan cahiliye çağında diri diri gömülüp, mirastan mahrum edilirken, yahut rızası alınmaksızın evlendirilip hatta alınıp, satılan bir meta olarak değersizleştirilirken, bir başka ifadeyle hemen hemen her türlü insani haktan mahrum yaşarken Allah’ın emaneti bir evlat, Saliha bir eş ve Cennet’in ayakları altına serilen bir anne olarak yüceltilmiştir. Hz. Havva, Hz. Hatice, Hz. Meryem, Hz. Ayşe ve Hz. Fatıma örneklerinde görüldüğü gibi tüm insanlık için rol model olarak takdim edilip, büyük güçlerin ahlaklı ve erdemli bir yaşamın kurucu ögesi olarak öne çıkartılmıştır” dedi.
Kurt, “Böylesi bir zemin üzerinde yükselen İslam Medeniyeti’nde ilme düşkünlükleriyle, hayır-hasenatlarıyla, takvalarıyla ebeveynlerine, eşlerine ve çocuklarına karşı fedakârlıklarıyla topluma faydalarıyla daima tüm insanlık için örneklik teşkil eden hanımlar başka medeniyet havzalarıyla kıyas edilemeyecek denli üstün bir makama kavuşmuşlardır. Hz. Ayşe’nin en çok fetva veren sahabelerden olması, Hz. Hatice’nin malını Allah yolunda tasadduk etmekten çekinmeyen bir tacir olması Rabiatül Adeviyye’nin dünya zevk ve nimetlerine karşı Allah’ın rızasını tercih eden bir hanım evliya oluşu, bu açıdan İslam Medeniyeti’nin yüz akı mesabesindeki örneklerdendir” ifadelerini kullanarak sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Savaşlar en çok kadınları etkilemektedir”
“Medeniyetimizin altın çağlarının oldukça uzağına düştüğümüz bu günlerde İslam Medeniyeti dünyasında yaşanan problemlere bağlı olarak, kadınların mağdur edildiği ciddi sorunlar gün yüzüne çıkmıştır. Afrika ve Asya ülkelerinde büyük güçlerin çıkar savaşları ve sömürgeciliğin devam eden etkileri, yoksulluk ve geri bırakılmışlığın sonuçları en fazla kadınları etkilerken Ortadoğu’da yoğunlaşan çatışma alanları da başta Suriye, Filistin ve Irak olmak üzere yüzlerce kadını dul bırakmış bir o kadar kadını hapishanelerde mahkum hale getirmiş ve kadınları zor şartlar altında mülteci statüsüne düşürmüştür. Özellikle yanımızdaki yakın coğrafya Suriye’de 4 yıldır yaşananlar, Suriye toplumunu ve komşu ülkeleri etkilemektedir. Savaş nedeniyle 15 bin Suriyeli kadın hayatını kaybederken binlerce çocuk öksüz kalmıştır. 6 bin Suriyeli kadın tecavüze uğramıştır. Suriyeli kadınlar kaçırılmakta, insan tacirleri tarafından kullanılmakta, hapse atılmakta, psikolojik saldırılara maruz kalabilmektedir. Halen yüzlerce Suriyeli kadından haber alınamamakta sağ mı ölü mü? Oldukları bilinmemektedir. Yine akıbeti belirsiz yüzlerce Suriyeli kadının hapishanelerde türlü işkencelere maruz kaldığı, Esed rejiminin askerleri ve Şebbihaların Suriyeli kadınlara uyguladığı muameleler tamamen insanlık suçu kapsamına girmektedir. Diğer yandan 145 bin Suriyeli kadın eşleri hayatta olmadığı için ailelerinin geçimini sağlamak durumundadırlar. Bu gün Suriyeli kadınların maruz kaldığı tüm bu hak ihlallerinden başta İran olmak üzere Esed rejimine destek veren tüm devletler, kişi ve kuruluşlar sorumludurlar.”
“Mağduriyetler her zaman gündemde tutulmalı”
Ülkemizde son zamanlarda yaşanan kadın cinayetleri ve şiddet vakıaları ise İslam medeniyetinin kadına verdiği paye ile tam bir tezat oluşturmaktadır. Tüm halkımız derinden sarsan Özgecan Aslan cinayeti ülkemizin binlerce kadının karşı karşıya kaldığı vahim toplumsal sorunun son örneklerindendir.
İnsan hak ve hürriyetleri açısından bakıldığında da gerek ülkemizde gerekse komşu coğrafyalarda kadınlar yoksulluk, savaş ve işgal nedeniyle oluşan mağduriyetleri, suiistimalleri ağır bir suçun altında ezilmekte ve istismar edilmektedirler. Türkiye’de ve dünyada kadın haklarının yüksek bir sesle dile getirdiği bir gün olan ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ vesilesiyle coğrafyalarımızda ve tüm İslam coğrafyalarının farklı bölgelerinde kadınların yaşamakta olduğu istismar ve mağduriyetlerin her daim gündemde tutulmasına ve gerekli önlemlerin alınmasına duyulan ihtiyacı seslendirmek olmazsa olmazımızdır”
Haber Merkezi