'Sanat 3' iki yeni oyunla sahnelerde

İstanbul’da faaliyet gösteren Sanat 3 Tiyatro, milli ve manevi değerlerimizin, çağdaşlaşma patentiyle gözden düşürülmesine şiddetle karşı çıkan bir topluluk.  Bu bağlamda, milli ve manevi dinamiklerin yeniden yaşamın belirleyici kodları yapılmasından geçtiği bilinciyle çalışmalarını sürdürüyor. Sanat 3 Tiyatro, gerçekleştirmeyi tasarladığı özgün ve nitelikli eser ve çalışmalarla bozulan toplumsal dokuyu onarma gayretiyle hareket eden idealist bir yapılanma olarak seyirci karşısına çıkıyor.

“Hangimiz sevmedik”
Grubun yeni sezonda sahnelenecek olan oyunlarından bir tanesi William Shakespeare’in “12. Gece” adlı eserinden uyarlanan “Hangimiz sevmedik” oyunu. Eser, hikâyenin orijinalliği, dilin şiirsel yapısı ve fonetiği bozulmadan günümüz esprileri de içerisine serpiştirilerek, birbirinden farklı koreografileri ve canlı müzik performanslarıyla keyifli bir uyarlama haline getirilmiş.
Shakespeare’in her zamanki söz cambazlığıyla statü farklarına değinerek, dengeleri değiştiren, ana teması aşk olan bu oyun, aşkı için insanların ne duruma geldiğini gösteriyor. Soytarısı veya oyundaki adıyla delisi üzerinden finale kadar taşıdığı mesajlarla tek bir amaca hizmet etmekte olan oyun; aşkın sadece birine karşı kurulan bir gönül bağı olmadığını, gerçek aşkın, Yaratanın “Bilinmeyi istedim kainatı yarattım.” buyurduğu noktada başladığını anlatmak için sahneleniyor.

“Kamyon”
Grubun yeni sezonda gösterilecek diğer bir oyun ise Kamyon. İzleyiciyi gündelik hayatın stresinden uzaklaştıran, müstehcen espriler olmadan da mizah yapılır iddiasında olan oyun seyirciye diyor ki: “Kıymetli seyirciler…  Yanlış örnekler yüzünden koptuğunuz tiyatro salonlarına lütfen ailenizi de alın gelin korkmayın! Gönül rahatlığıyla izleyeceğiniz ve belaltı espriler olmadan da güleceğiniz bir mizah anlayışıyla karşınıza çıkıyoruz.”
İşte bu mesajla yola çıkan “Kamyon” oyunu seyircisini bekliyor.

Kamyon’un hikayesi ise şöyle;
Kentten kente malzeme taşırken sapa ve bozuk bir yolda bozulan kamyonun onarılması için tamirci aranıyor. Aranan tamircinin bir türlü bulunamaması ve bu süre zarfında kamyonda taşınan sandıkların can sıkıntısından tek tek açılması ile gelişen sürprizlerle dolu, bir o kadar da düşündürücü olayların yaşandığı keyifli bir komedi ortaya çıkıyor.
Kentin rekabetçi ortamında hırçınlaşmış, sabırsız, kavgacı, endişeli şoför Bahtiyar'ı, köylü saflığını/kurnazlığını koruyan, şaşkın şoför muavini Sefer’i, Karadeniz insanının sevecen ve keyifli tavrıyla Hayri'yi, konuşmaktan çok düşünen konuştuğu zaman da lafı gediğine oturtan ağırbaşlı tavrı ile Doğu’nun harbi insanını yansıtan Abuzer'i, pazar ekonomisinin acımasız koşullarına ayak uydurmaya çalışan, önceki köylü kimlikleriyle sonradan edinmeye çalıştıkları kentli kimliği arasında sıkışmış, kazancını helalinden elde etmeyi isteyen taşımacılar olarak tanırız.
Oradan bir rastlantıyla geçen, muhtemelen Ege köylüsü olan, ileride kentli tüketim alışkanlığına aday olduğunu anlayacağımız sevimli ve neşeli Raci ile Naci ikilisi de kadroyu tamamlar.
Kayseri Gündem