Saimbeyli ziyaret izlenimleri

AÇIK HAVA MÜZESİ OLMUŞ! EV VE İŞYERİ

Geçen yıl bu aylarda bir yazı kaleme almıştım. Yazının başlığı şöyle idi GECE GÜNDÜZ 24 SAAT AÇIK, AÇIK HAVA MÜZESİ.

Adananın Toros Dağları üzerinde eski ismi HAÇİN olan Adana Kozan, Feke, Tufanbeyli üzerinden Kayseri’ye giden karayolu üzerindeki şirin ilçesi Saimbeyli de bulunan elektrikçi Ali KARAMAN’ın dükkanı önüne açtığı Kayseri’den Adana yönüne, Adana’dan Kayseri yönüne gidenlerin 24 saat seyretme imkanı buldukları AÇIK HAVA MÜZESİNDEN bahsetmiştim.

Kurtuluş savaşı sırasında Adana’yı işgal eden Fransızlar ve onlara yardım eden yerli Ermenilerin bir müddet işgalinde kalan, Fransızların çekilmesi ile 18 Ekimde işgalden kurtulan SAİMBEYLİ, bugün şehir merkezinde 4 bin civarında nüfusu barındıran şirin bir memleket köşesi.

İlçeyi kuzeyden güneye ikiye bölen Tufanbeyli caddesi ve obruk deresinin iki yanındaki yamaçlarda sıralanmış evler ve yeşil bitki örtüsü ile kiraz, üzüm, erik ve sebze bahçeleri ayrı bir güzellik katıyor bu güzel memleket köşesine.

Geçen yıl olduğu gibi bu yılda Saimbeyli’ye yolumuz düştü. Akraba ziyareti için gittiğim Saimbeyli’de restorasyonu ile ayrı bir güzelleşen MERKEZ CAMİİ’nde vakit namazlarını kılıp koyu gölgeli asırlık ağaçların süslediği parkta akraba ve dostlarla çay içip sohbetler yaptık.

Saimbeyli’ye gelip de Ali KARAMAN’ın açık hava müzesini ziyaret edip onunla çay içip muhabbet etmemek olmazdı. Dükkanını ziyaret ettiğimde bizimle canı gönülden ilgilendi ali ağabey. Yanımdakilerle birlikte yaptığım ziyaretten oldukça memnun kaldı, cadde üzerinde 24 saat açık müzesinde yeni sergilenen antika eşyaları bize tanıttı arkasından çay ve ikram için bizi evine davet etti.

Ali KARAMAN tam bir Saimbeyli aşığı, ilçesini geçmişiyle birlikte buraya gelip giden insanlara tanıtmak için, idareden gemici fenerine, gaz ocağından kömürlü ütüye, el değirmeninden harman düvenine, yabadan ekin biçilen ellik’e kadar 60-70 yıl önceye kadar bölge ahalisinin günlük işlerinde kullandığı bulabildiği ne kadar eşya varsa dükkanının önündeki müzede sergilediği gibi, evinin bahçesini ve içini de açık hava müzesi yaparak orada sergilemeye başlamış.

Ali ağabeyle bir yandan çaylarımızı yudumlayıp ikramlarımızı alırken diğer yandan evindeki müzede sergilenen eşyaları bize tanıtmayı ihmal etmedi. Ali KARAMAN istiyor ki! Bu eşyaları çevre illere ve bölgelere de götürüp sergileyeyim. Saimbeyli’yi geçmişiyle birlikte daha fazla insana tanıtayım, böylece daha fazla insan Saimbeyli’ye gelsin, bölgeyi yerinde incelesin.

 Ali Ağabey ile sohbetimizde ona bu yıl gördüklerimi geçen yıl olduğu gibi gazetede yazmayı söz verirken müzesiyle ilgili bilgilerin Adana’da ki mahalli gazetelerde de yayınlanıp tanıtılmasına yardımcı olacağımı bildirdim. Nasip olur ise müzesinde sergilenen tarihi eşyaları Adana’da götürüp sergileyebilir veya Adana’dan mahalli gazete ve televizyonları Saimbeyli’ye davet edip misafir edebilirse onlarla yapacağı programlarla müzesini ve Saimbeyli’yi daha iyi tanıtabileceğini benim de bu konuda yardımcı olabileceğimi bildirdim.

Okuyanlara bir daha hatırlatıyorum, yolunuz Sarız Tufanbeyli üzerinden Adana’ya düşerse veya Adana Kozan üzerinden Kayseri’ye gelirseniz aklınızda olsun! Orta Toroslar’ın tepesinde yeşil ormanlar, kiraz ve üzüm bahçeleri arasında obruk çayının 2 yakasına dizilmiş inci gibi evlerin arasından geçerken mutlaka orman işletme şefliği yanında köprü başındaki Ali KARAMAN’ın dükkanı önünde açtığı 24 saat açık ve ücret talep edilmeyen açık hava müzesini mutlaka görün. Yolunuz açık, seyriniz bol olsun.

Ahmet TAŞ

Bakmadan Geçme