Saadet Partisi, İsrail'e suç duyurusunda bulundu
Saadet Partisi Kayseri Teşkilatı, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. SP Hukuk İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Recep Güngör, 'Gazze'de yaşayan sivillerin evlerinin, şehri terk etmeye çalışan insanların araç konvoylarının ve özellikle hastane katliamının failleri ile ilgili Türk ceza kanunu 13. maddesindeki yargılama yetkisine binaen Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuyoruz' dedi.
Saadet Partisi Kayseri Teşkilatı tarafından İsrail’in Gazze-Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği soykırıma ilişkin suç duyurusunda bulundu. Kayseri Adliyesi önünde gerçekleştirdikleri açıklama ile suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin açıklama yapan Saadet Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Recep Güngör, “7 Ekim 2023 gününden bu yana işgalci İsrail güçleri, silahsız ve savunmasız Gazze halkını havadan ve karadan, hedef gözetmeksizin bombalama başlamıştır. İşgalci İsrail, hava saldırısı ile yetinmeyip, Gazze halkına giden insanı yardımları durdurduğu gibi İsrail Savunma Bakanı 9 Ekim 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin tam ablukaya alınacağını ve böyle elektrik, yakıt ve su sağlanmayacağını kamuoyuna duyurulmuştur. Bu süreçte İsrail hiçbir hedef gözetmeksizin okul, cami, kilise ve hastane gibi savaşta dahi mutlak surette korunması gereken insanların topluca bulundukları alanları bombalama ve doğrudan sivilleri hedef almak suretiyle binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermiştir. İsrail, tüm bu savaş suçlarını işlerken havadan ve karadan yaptığı bombalama eylemlerinde kimyasal silah olarak kabul edilen ve savaşan unsurlara karşı dahi kullanılması yasak olan fosfor bombası kullanmak suretiyle açık ve inkâr edilemez bir savaş suçu işlemiştir. Uluslararası af örgütü de yapmıştır olduğu açıklamada fosfor bombasının kullanıldığını teyit etmiştir. İsrail 7 ekim’ den bugüne kadar 3 bini aşkın sivil ölümüne ve on binleri bulan yaralanmalara sebep olmuştur. Başta ABD ve batı ülkelere olmak üzere dünyadaki birçok ülkenin, küresel kuruluşların, STK ve basın yayın organlarının bu saldırıları görmezden gelmesi, İsrail’in işgal politikasının desteklemekten başka anlam taşımamaktadır” ifadelerini kullandı.
‘TÜRK CEZA KANUNU’NA GÖRE DÜNYANIN NERESİNDE VE KİM TARAFINDAN İŞLENİRSE MUHATABININ KİM OLDUĞUNA BAKILMAKSIZIN YER BAKIMINDAN TÜRKİYE’DE KOVUŞTURULABİLİR VE FAİLLER TÜRKİYE’DE YARGILANABİLİR’
Güngör, “Roma statüsü Cenevre sözleşmesi, insan hakları evrensel beyannamesi ilkeleri ışığında birleşmiş milletler ve uluslararası ceza mahkemesi gibi uluslararası kuruluşlar, fail İsrail, muhatap Filistin olunca sadece sumakla zulme göz yumaktır. İsrail devletinin İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskı, zulüm yargısız infaz, can ve mal tehditleri, İsrail’in soykırım amacına hizmet etmektir. İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik insanlık dışı saldırıları nedeniyle çok sayıda çocuk ve sivilin öldürülmesi ve bölgede barış ve güvenliğini bozulması vicdanı olan herkesi derinden etkilemektedir. Son yaşanan olaylar, İsrail’in kurulduğu günden bu yana Filistin Halkı’na yönelik uyguladığı saldırgan, işgalci ve soykırım politikalarının son örneği teşkil etmektedir. Savaş suçları ve soykırım suçu Türk Ceza Kanunu’na göre dünyanın neresinde ve kim tarafından işlenirse muhatabının kim olduğuna bakılmaksızın yer bakımından Türkiye’de kovuşturulabilir ve failler Türkiye’de yargılanabilir. Kanun gereği bu yetkinin kullanım izni adalet bakanına aittir. Bugün Açıkça Soykırım Suçuna İsrailliler Hakkında Suç Duyurusunda Bulunarak Tarih ve İnsanlık Önünde Vazifemizi Yerine Getiriyoruz. Gazze’de yaşayan sivillerin evlerinin, şehri terk etmeye çalışan insanların araç konvoylarının ve özellikle hastane katliamının failleri ile ilgili Türk ceza kanunu 13. maddesindeki yargılama yetkisine binaen Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyoruz. Ey İsrail, ne kadar zulmederseniz edin ne kadar kan dökerseniz dökün, Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü, Filistin’i bizden koparamayacaksınız. İşte biz Aksa için Kudüs için mücadeleye hazır on binler yüzbinler milyonlar olarak daima karşınızda olacağız. Tarih sahnesinden silinip gideceğiniz güne kadar sizinle mücadele edecek, kanımızın son damlasına kadar savaşacağız” diye konuştu.