Ramazan'ın şifa kaynağı: Hoşaf

Kayseri Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Yurci, Türk mutfağında yer alan hoşafın, Ramazan'da bağırsak sağlığı için gerekli olan lif ve sıvıyı bir arada barındırdığını, bu nedenle iftar ve sahur sofralarından hoşafın eksik edilmemesi gerektiğini söyledi.

 Ramazan ayının bu yıl uzun ve sıcak günlere denk gelmesinden dolayı yoğun olarak sıvı açığı yaşanacağını belirten Doç. Dr. Alper Yurci, iftar ve sahur arasında bol miktarda sıvı ve meyve tüketilmesi gerektiğini ifade etti. Sadece iki öğün tüketmenin mide ve bağırsak rahatsızlıklarını tetikleyeceğini kaydeden Doç. Dr. Alper Yurci, kabızlık, ishal, karın ağrısı ve şişkinlik problemlerinin yaygın görülebileceğine dikkat çekti.
HOŞAF: HOŞ SU
Sıvı ve lifi bir arada barındıran hoşafın, bağırsak ve mide için ideal bir beslenme olanağı sunduğunu kaydeden Doç. Dr. Alper Yurci, beslenmeyle ilgili şu önerilerde bulundu:
“Hamur işlerinden, hamurlu tatlılardan, yoğun yağlı gıdalar ve kızartmalardan, gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır. Bunun yanı sıra geleneksel Türk mutfağından, ‘hoş su’ anlamına gelen, her türlü meyveyi barındıran hoşafı şiddetle tavsiye ederiz. Hem yeterince lif hem de sıvı tüketiminde hoşafın önemli olduğunu biliyoruz. İftarda ve sahurda sofrada bulunması gereken bir yiyecek olarak önerilebilir.”
RAMAZAN FELSEFESİNE UYGUN AZ VE SADE BESLENME
Doç. Dr. Alper Yurci, beslenmeye dikkat etmenin yanı sıra, iftar sonrası yapılacak yürüyüş ve egzersizin de bağırsak sağlığı için önemli olduğuna işaret etti.
Bağırsak hastalıklarının yaşlılarda gençlerden, kadınlarda erkeklerden daha fazla görüldüğünü dile getiren Doç. Dr. Alper Yurci, “Ramazanın felsefesine göre Ramazanı yaşamak gerektiğini, bunu beslenmemize de yansıtabilirsek, sağlıklı bir Ramazan geçirebiliriz. Beslenmemize, egzersizimize devam edebiliriz. Yapacağımız küçük değişiklikler hem Ramazan hem de sindirim sistemi sağlığı açısından önemli olacak” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme