• Haberler
  • 'Ramazan, okumak ve yazmak ayıdır

'Ramazan, okumak ve yazmak ayıdır

'DÜŞÜNDÜREN HİKAYELER, VAHYİN AYDINLIĞINDA TAVSİYELER, YİRMİ ÜÇ HADİS VE İMTİHANIN ADI YUSUF İLE ZÜLEYHA' kitaplarının Yazarı Furkan Yılmaz ile yazmak, okumak ve Ramazan üzerine…

Bütün nebiler ve tarihe adını yazdıran öncü müminlerin çağa ya da çağlarına kalem ve kitap ile seslendiklerini belirten Furkan Yılmaz; “Çünkü onların söyleyecek sözleri vardı” diyor. 21.Yy. Müminlerinin de çağa söyleyecek sözleri varsa ellerinde kitap ve kalem olması gerektiğini aktaran Yılmaz ile yazmak, okumak ve Ramazan üzerine söyleştik.    

Yazmayı ve okumayı Ramazan ekseninde değerlendirir misiniz?

Yazı ya da yazmak bir eylemdir. Okumakta bir eylemdir. Yazılan şey vahyin aydınlığında yazlıyorsa o zaman yazmak; kutsal bir eyleme dönüşür. Benim için yazmak kutsal bir eylemdir. Vahyin, ilk ay veya yıllarında kalem ve satırlardan bahsetmesi buna bir işarettir. Bu anlamda Allah (cc), başta peygamberler olmak üzere insanlarla iletişimini yazıyla kurmuştur. İnsanlarda okuyarak bu iletişimde yer almıştır. İşte bunların adı suhuf ve kitaptır. Bu çerçevede kalem ve kitap; çağa söyleyecek sözleri olanlar için kuşanılması gerek en önemli unsurdur. Aynı zamanda ramazan; okumak ve yazmanın adıdır. Diğer bir ifadeyle ramazan: okumak ve yazmak ayıdır. Ramazan kitabı ve kalemi kuşanma ayı olmalıdır Müslümanlar için.    

Okumanın zaman ve mekân sorunu var mıdır? Okumak bir alışkanlık mıdır?

 Birçok insan kitap okumaya alışamadığını söyler. Hâlbuki okumak ihtiyaçtır. Alışkanlık olarak değerlendirilmesi son derece yanlıştır. Yemek yeme, su içme alışkanlık olarak görülmüyor bir ihtiyaç ve yaşam için zorunluluk kabul ediliyorsa; okumak hele Kur’an-ı okumak olmazsa olmaz bir davranış biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kitap okumanın zaman ve mekân sorunu olduğunu düşünemiyorum. Zamanım yok şartlar uygun değil gibi mazeretler bana çok ciddi gelmiyor. Kitapla hemhal olmak için yıldızlı otel odaları gibi mekân düşlemek ya da beklemek çok garip olmalı. Vahyin ilk nazil olduğu yer; bir dağ ve bir mağara olduğu unutulmamalıdır. Âşıklar maşuklarıyla buluşmak için değil mekân ve zamanı anı ganimet sayarlar. Üstelik oku emrinin ve kitabın ilk ayetlerinin ramazan gecesinde indiği düşünülecek olursa okumanın; ramazanın ruhunu ihya eden ve çok kutlu bir eylem olduğu anlaşılacaktır.

İslam Medeniyeti okuma ve yazmanın neresindedir? 

İslam medeniyeti kitap medeniyetidir. Kalem medeniyetidir. İlk peygamber ve ilk insan yeryüzüne elinde kitapla (suhuf) ayak basar. Sayıları bilinmeyen binlerce peygamber, kavimlerini ilahi sayfalarla muhatap alırlar. Bu anlamda; Zebur, Tevrat ve İncil kitap medeniyetinin en önemli göstergeleridir. Ve son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (sav) kıyamete kadar gelecek bütün insanlara kitapla yani Kur’an-ı Kerimle hitap eder. Aslında özelde son nebinin (sav) genelde ise bütün peygamberlerin elinde kılıçtan önce kalem ve kitap var olmuştur. Kılıç olmazsa olmaz durumlarda kullanılmıştır ki oda imha hareketi olarak değil bir ihya hareketi ve rahmet vesilesi olarak, kötülüğü önlemek için devreye girmiştir. Bütün nebiler ve tarihe adını yazdıran öncü müminler çağa ya da çağlarına kalem ve kitap ile seslenmişlerdir. Çünkü onların söyleyecek sözleri vardı. 21.Yy. Müminlerinin de çağa söyleyecek sözleri varsa ellerinde kitap ve kalem olmalıdır.      

Ramazanı nasıl okumak ve yaşamak gerekir?

Ramazan bütün güzelliklerin ve iyiliklerin kaynağıdır. Ramazan canlı, capcanlı bir olgudur. Onu anlamak, onu yaşamak ve onunla konuşmalıyız. Cebrail’in (as) yeryüzünü ziyaret ettiği bir ay. Kur’an’ın baharı olan, tek kelime ile kutsal ve ilahi bir ay: Ramazan. Öyleyse bu ayda Allahın (cc) ayetlerini okuyan bir kimse, mukabele yapan bir mümin Cebrail (as) ile birlikte olduğunun farkında olmalıdır. Karşılıklı okuma bilinci. Sanki Kur’an kendisine iniyor! Cebrail ve mümin. Ne büyük ihtişam. Ve ayetlerin sayfalardan çıkarak hayatın her alanında mücessem hale gelmesi. Allah (cc) ve Hz. Peygamberin muradı da bu değil mi? Beklenilen şey… Müminlerin varlık nedeni.   

Ramazan ayı insanlık için neyi ifade etmeli?

Ramazan ayı diğer aylar gibi mevsimlerin belirlenmesinde rol almak için gelmemiştir. Bu ay insanlık tarihini ikiye ayıran bir başka ifade ile çağ açan çağ kapayan bir aydır. Yani insanlık tarihi ramazan ayı baz alınarak önce ve sonra diye tanımlanmalıdır. Hz. Peygamber öncesi ve sonrası insanlık tarihi. Bu anlamda bireylerin, ailelerin, kabilelerin, toplumların ve kavimlerin değişime uğradığı ve uğrayacağı ay ramazan. Gününün son demini yaşayan ihtiyar dünyaya, getirdiği ilkelerle hayat üfleyen Ramazan; değişimin İslami değişimin üssü olmuştur. Bu ilahi ve kutsal ay değişim rolünü, yani uğradığı her yerin İslamileştirilmesini; her yıl olduğu gibi bu yılda bu ramazanda Allah ve Resulünden yana olduğunu söyleyenlerden beklemektedir. Değişmeyi ve değiştirmeyi…

Son sözünüz?

Son sözüm; vahyin ilk ayetleri.

TEŞEKKÜR EDERİZ.

Bil mukabele…

Bakmadan Geçme