"17 Nisan'da akıbetleri belli olacak"

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, AK Parti'nin "ağır abilerine" göndermede bulundu ve akıbetlerinin 17 Nisan'da belli olacağını söyledi.

Referandum öncesi oldukça sessiz olan Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Ahmet Davutoğlu gibi isimleri ima eden Dilipak, şu ifadeleri kullandı:

Bir arkadaş soruyor, AK Parti’nin kurucu kadrosunda yer alan, bakanlık yapan isimler şimdi neredeler, ne yapıyorlar. Referandum sürecince hiç sesleri çıkmıyor. Bu hiç doğru değil.. Söylenti, en tehlikeli, gerçekten daha tahripkar olabilir..

Madem “Milli Görüş geleneğinden geldik” diyorsunuz, o zaman SP’ye gidin. “Hayır” diyorlar.. O da olmaz. Orada Oğuzhan Asiltürk var. Siz de kendi partinizi kurun.. O da olmaz. Onlar AK Parti’yi istiyorlar.. Ama Erdoğan varken o da olmaz.. Erdoğan’a karşı çıksalar bütün şanslarını kaybederler. Erdoğan’ı destekleseler onun yanında olmaları gerek. O zaman bekleyecekler. Uluslararası sistem Erdoğan’ı tasfiye edecek, onlar da AK Parti’yi sahiplenecekler. Ama söyleyeyim, Erdoğan sonrası da onlara bu partiden ekmek çıkmaz. Eğer onlar bir şekilde partiyi ele geçirirlerse, sonuç ANAP’ta Özal sonrası Mesut Yılmaz dönemine benzer.
Herkes “ağır abiler”i soruyor.. Ama çok da özlediklerinden değil.. Ağır abileri savunanlar da “Erdoğan fazla geriyor” diyorlar. Onlar adına birileri konuşuyor. “Senin etin ne, budun ne” diyorlar. “Sana mı düşmüş uluslararası düzene kafa tutmak”. “FETÖ ile yeniden barışmaktan söz ediyorlar. Bazı girişimleri “riskli bir macera” olarak görüyorlar. Ama söyleyeyim, bunlar toplumda kabul gören şeyler değil.
Zor zamanda meydanda olması gerekenlerin, başka bir zaman ortaya çıkması durumunda onları alkışlamayacaklarını bilmeliler..

Hani söyleyecekleri bir söz, yapacakları bir iş varsa, buyursunlar kendi partilerini kursunlar, programlarını ortaya koysunlar, ellerini tutan mı var.. Susarak siyaset yapılmaz..
Sonuç artık belli olmaya başladı.. Geçen haftalardaki belirsizlik havası dağıldı..

Bu arkadaşlar önümüzdeki pazar günü sandığa gidecekler mi, gitmeyecekler mi? Gideceklerse basın sorunca ne diyecekler. “Hayırlısı olsun” mu diyecekler.. “Milli iradenin tecelligahı olan sandıktan çıkan iradeye karşı boynumuz kıldan ince” mi diyecekler. Eğer öyle ise 17 Nisan’da gidip Erdoğan’ı kutlayacaklar mı? Binali beyi kutlayacaklar mı? Eğer bu milli iradenin temsilcileri ile olaya aynı pencereden bakmıyorlarsa ve aynı şeyi görmüyorlarsa, o zaman bu tabanla birlikte nasıl siyaset yapacaklarını zannediyorlar..

Yoksa 17 Nisan’da herkes kendi yoluna gidip, yeni bir rota mı izleyecek..

Bu kapak, bu tencereye uymuyorsa, yapacak başka bir şey de yok..

17 Nisan sadece CHP’nin değil, AK Parti’nin derin ve ağır abilerinin de akıbeti hakkında bir işaret olacak.. FETÖ için de aynı şekilde..

Bakmadan Geçme