Oruç tutanlara bağışıklığı güçlendiren altın tüyolar
Ramazan ayının pandemi dönemine denk gelmesiyle birlikte oruç tutmanın bağışıklığı azaltıcı etkisi olup olmadığı da merak edilmeye başlandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Diyetisyen Aysun İpek, 'Sanılanın aksine 'sağlıklı oruç tutma kuralları' uygulandığı takdirde oruç tutmanın bağışıklık sistemine herhangi bir olumsuz etkisi bulunmamaktadır" dedi.
Ramazan ayında bağışıklığı düşürmeden oruç tutmak için tüyolar veren Beslenme ve Diyet Kliniği'nden Diyetisyen Aysun İpek, iftar sırası, iftar sonrası ve sahurda dikkat edilmesi gereken beslenme kurallarını anlattı. Dyt. Aysun İpek, iftarda yiyeceklerin iyi çiğnemeye dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak yemekle birlikte 2 bardaktan fazla su içilmemesi uyarısında bulunarak, “Bir çırpıda tüketilen aşırı miktarda suyun vücuda hiçbir yararı yoktur (hatta zararı vardır) ve gün içi susuzluğunuza hiçbir katkısı bulunmaz” diye konuştu.
GECE UYKUSUNU ATLAMAYIN
ARA ÖĞÜNLERDE CEVİZ, FINDIK, BADEM TÜKETİN
Diyetisyen İpek şu bilgileri verdi:
İftar sonrası için öneriler: İftardan 1 saat sonra su içmeye başlayın ve uyuyana kadar devam edin. İftardan hemen sonra meyve, tatlı tüketmeyin. İftardan hemen sonra spor yapmayın. Meyve veya tatlı tüketmek istiyorsanız, iftardan 2-2,5 saat sonrayı bekleyin. Evde düzenli spora devam etmek istiyorsanız, sporunuzu iftardan hemen önce veya iftardan 2,5 saat sonra yapabilirsiniz. İftar sonrası ara öğün yapmaya özen gösterin. (2-2,5 saat sonra).
Sahur için 7 altın tüyo: Sahurda kahvaltılık alternatiflere ağırlık verin. Her sahurda mutlaka omlet, menemen, çılbır veya haşlama usulü yumurta tercih edin. Sahurda tuzlu gıdalardan uzak durun. Sahura kadar içmeniz gereken suyu tamamlayın, sahurda aşırı su tüketmeyin. Herhangi bir saatte bitki çaylarınızdan faydalanmaya devam edebilirsiniz. Uyku problemi doğurmuyorsa kahve tüketebilirsiniz. Aşırı çay ve kahve tüketimi ertesi gün susuzluğa neden olacağından sınırlandırmanız gerekir.”
Ramazan ayında kilo almak istemeyenler için de öneride bulunan Dyt. Aysun İpek, “İftar masasını küçük porsiyonlar ile, sahur masasını büyük porsiyonlar ile hazırlamalısınız. Gece uykusunu atlayıp sahura kadar oturmayın. Gece uykusu vücudun hormon kalitesi için oldukça önemlidir. Gece uykusundaki yetersizlik gün içinde kendinizi daha kötü hissetmenize sebep olabilir” şeklinde konuştu.
Beslenme saatlerindeki değişikliklerin mide ve bağırsak yanıtlarında normalin dışında tepkiler oluşturabileceğini de sözlerine ekleyen Dyt. Aysun İpek, “Bu durum normaldir ve kısa bir süre sonra geçecektir. Uzun sürmesi durumunda uzmana başvurmanız gerekir” tavsiyesinde bulundu.
Sevilen baharatlara sahur masasında değil iftar masasında yer verme önerisinde de bulunan Dyt. Aysun İpek, “Kızartma yerine haşlama, fırın ve ızgara yöntemlerini tercih edin. Sahurda ve iftardan sonraki ara öğünde ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlara yer verin” ifadelerini kullandı.
“İftar sofrasında bu kurallara uyun: Orucunuzu su ve hurma ile açın. İftar öğününü iyi çiğneyerek tamamlayın. Her iftar öğününde mutlaka sebze ve yoğurda yer verin. 1 orta boy pidenin 1/8'i 1 dilim ekmek yerine geçer. Pidede porsiyon kontrolüne dikkat edin. Yemekle beraber 2 bardaktan fazla su içmeyin.