Nitelikli olmak, nitelikli davranmak hayatı nitelikli okumakla mümkündür. Satır aralarını okumak, olayların arka planına vakıf olmak ve eşyanın hakikatine vukufiyet bütün bunlar nitelikli insanın vasıflarıdır.
Müslüman sıradan bir birey olamaz. Hayat karşısında sıradanlaşamaz. Çevresini “feraset” ve “hikmet” içerikli değerlendirir. Kitabı ve kâinatı bu gözle okur. İlahi anlamlar dünyasında varlığını sürdür.
İşte Ramazan ayı bütün güzellikleri içerisinde barındıran bir aydır. Ramazanın ilahi haritasını okumak; kalbin nurlu tepelerinde bir yolculuğa çıkmaktır. Oruç eşliğinde hikmet sofraları etrafında buluşmak; iftar vakti özgürlüğü kuşanmaktır.
“Es-siyamu cünnetün” الصِّيام جُنَّةٌ Oruç kalkandır. Son nebi (sav) böyle buyurmuş; oruç kalkandır. Şimdi kalkan üzerine bir yolculuğa çıkalım. Kalkan bir savaş / mücadele aracıdır. Saldırı, savunma ve korunma aletidir.
Tevhit ile şirkin, iyi ve kötünün mücadele ve kavga alanı insanın hayatıdır. Bu savaşı başarıyla sonuçlandırması kendisini korumasıyla mümkündür. Oda bir kalkana sahip olmasını beraber
inde getirir.
Kalkan, zırh gibi çelik cinsinden bir materyaldir. Kılıç, mızrak, topuz ve ok darbelerinden kişiyi korur. Eğer kalkanın çelik cinsinden kuvvetli koruyucu özelliği olmazsa kullanıcısını ölümden kurtaramaz.
Yani kalkan yumuşak bir metalden, ahşaptan ve kâğıttan olacak olursa sahibini saldırılardan koruyamaz. Olması gereken bir malzemeden olmalıdır kalkan.
Oruç kalkandır ancak nasıl kalkan olacaktır "Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır." Buyurmakta son peygamber (sav). Zedelenen bir oruç kalkanlık görevini yitirecektir.
Farz namazları kılmayan bir kimse orucunu zedeler, tesettürlü olmayan bir hanım orucunu zedeler, dedikodu gıybet yapan bir kimse orucunu zedeler, alkol alan ve hırsızlık yapan birey orucunu zedeler, yetim hakkı yiyen insan orucunu zedeler, kumar ve şans oyunları peşinde koşturan orucunu zedeler, adı ne olursa olsun faiz alıp vermek orucu zedeler, tağuta itaat imanı ve orucu zedeler…
Zedelenen ve onarılması düşünülmeyen bu tür oruç anlayışı sekülerizmin zaferi ile sonuçlanacaktır. Bu aynı zamanda hümanizm ve post modernizmin başarısıdır.
Bu tür davranış biçimleri ile zedelenen bir oruç kalkan olma vasfını elbette yitirir. Kâğıttan bir kalkana, günahlarla kevgire dönmüş bir kalkana dönüşür. O da sahibini aldatmaktan öteye geçmez.
Öyleyse oruçlular, ramazanın ilkelerine ve orucun kurallarına uyarak oruç tutmalı ve böylece günahlara karşı kalkanlarını kuşanmalılardır.
Oruç tutanlar; hikmet ve feraset eşliğinde orucu yeniden kuşanmalıdır. Ramazan ve orucun üstlendiği ilahi rol ekseninde hayatı inşa etmelidir.
Ramazan bunun için geldi ve oruç da bunun için farz kılındı.
Dua ile…
Gazzeli Dr İslam Aselya: 'Gazze'ye ağlamayın, siz halinize ağlayın'
AK Parti Melikgazi'de Tayyar Şahin'le aynen devam
Kayseri'de 438 öğrenci Hafızlık Belgesi'ni aldı
İngiltere Büyükelçisi Morris Büyükşehir'e konuk oldu
TFF Başkanı Hacıosmanoğlu'ndan Başkan Büyükkılıç'a ziyaret
Şaban Çopuroğlu: 'Kayserimizde ihtiyaç olan bin 500 adet eleman kazandırdığımız için mutluyuz'