İşte o yazı;
Operasyonun ayrıntıları yavaş yavaş belli oluyor. Ağaoğlu’ndan Taş Yapı’ya, Halk Bankası’ndan Ebru Gündeş’in kocasına, oradan siyasilere uzanan bir sanık listesi..
İlk bakışta kel alaka bir liste. Ama işin ayrıntılarına inince başka bir fotoğraf çıkıyor ortaya..
Daha önce sormuştum, sen kim oluyorsun da yeni bir kanal projesi ile Montreux’u tartışmaya açıyorsun. Sen kim oluyorsun da bağımsız Nükleer ve Uzay teknolojileri peşinde koşuyor, Ruslarla, Çinlilerle iş tutuyorsun.
Sen kim oluyorsun da Barzani’yle anlaşıp Musul petrollerini Türkiye’ye akıtmaya kalıyorsun.
Buralar onların sömürgesi ya, efendilerden izin almadan olur mu öyle şeyler.. Bizler de beyaz efendilerin Tom amcalarıyız, iyi eğitim görmüş halayıklar..
Sen kim oluyorsun da kurulu dünya düzenine karşı çıkıyor, “dünya beş’ten büyüktür” diye insanların fikirlerine tehlikeli zehirli fikirler yayıyorsun. Sen kim oluyorsun da, 110 ülkede 7 milyar dolar dağıtıyorsun..
Sen kim oluyorsun da Alman hava yollarını zarara sokarak İstanbul’u dünyanın en büyük hava aktarma merkezi yapmak için İstanbul’a 3. bir hava alanı yapmaya kalkıyorsun..
Zararına da olsa, 110 noktaya uçarken, maksadın ne senin kardeşim..
İslam birliği sana mı kalmış, Laik bir ülkesin sen, otur oturduğun yerde..
Koca BM, AB, ABD varken sana ne oluyor da, Somali’ye gidiyorsun, Afrika’da büyük elçilikler açıyorsun, maksadın ne senin.. Şanghay’a katılmak ne demek! Ne demek istiyorsun..
3. köprü, otomotiv, Boraks ve daha bilmem neler.. 110 ülkeden öğrenci alacak ve 110 ülkeye öğrenci göndereceksin, yanına bırakırlar mı, Mevlana senin neyine.. Hollandalı papaz Erasmus dururken. Erasmus’a karşı Mevlana! Yerler mi?
Birileri, Türkiye’nin laik İslamcı bakış açısını, Türkiye’yi rol model olarak kullanarak dünyaya pazarlamaya çalışacak, bunun için milyarlarca dolar harcanacak, sen kalkıp, Dünyadaki İslam halklarını batının kontrolü dışında yeni bir medeniyetin ihya ve inşası için işbirliğine çağıracaksın.. Affetmezler!
Ankara’da birileri büyük hayaller kuruyor.. Buna bir “dur” demek gerekiyordu. Ve uluslararası sistem bu kez derin bir mutabakat sonucu, bürokratik oligarşi içindeki işbirlikçileri ile, paralel devlet yapılanması üzerinden, emniyetteki “iyi çocuklar”ı kullanarak, eklemlenmiş kanun teknisyenlerinin rol alacağı bir kurgusal süreç sonucu iktidara ayar verecekti.. Ancak Gezi’yle başlayan süreç, dersaneler konusu ile bazı derin planların eşiğinde olduğumuzun işaretlerini veriyordu. Seçim öncesi düğmeye bastılar..
Benim, dün derin devletin söz dinlemeyen çocuklarına karşı yapılan operasyona karşı çıkarken, zihniyet ve bazı uygulamalar dışında benim TSK ile temel bir sorunum yoktu. Bu gün de cemaatle, kripto ilişkiler içindeki çevrelerin hesapları dışında, fikri ayrılıklar dışında benim bu arkadaşlarla sorunum yok. Aslında dün kimle sorun yaşadı isem, bu gün de yine aynı kadroların operasyonel güçleri ile benzer sorunlar yaşıyorum. Sorun yaşadığım kişilerin, elbiselerinin renginin laci mi, haki mi olduğu, ya da erkeklerinin, bıyıkları ya da başlarının örtülü olup olmadıkları beni çok da ilgilendirmiyor.. “Beyaz Türkler”le de işim yok, “Green Jön Türkler”le de!
Siz önce şu habere bakın: Amerikan Hazine Bakanlığı Terör ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı David Cohen İstanbul’a geldi. Cohen Halkbank konusundaki rahatsızlığı ile biliniyor. Bu ziyaret önemli.. Sen kim oluyorsun da bölgeden ülkeye gelen paralara kapı açıyorsun. Paranın gideceği yer belli, İsviçre, Londra ne güne duyuyor.. Avrupa’nın Of Shoreleri niye var, Hadi sizin dinciler de Dubai’ye gitsin, sana ne oluyor Ankara! İşte kendini dünya derin devletinin komiseri zanneden bir zat gelir seni hesaba çeker..
İran’a ambargonun kaldırılma sebeplerinden birinin de bu operasyonla ilgili olduğunu biliyor mu idiniz.. Halk Bankası’nın İran ve Irak’la ticaretteki kilit rolünü, son olarak balkanlardaki banka alma girişimlerini, Musul petrollerinin Türkiye’ye akıtılmasında üsleneceği rolü, bir de Halk Bankası, Vakıflar ve Ziraat Bankalarının yakında 3 yeni faizsiz finans kuruluşunu hayata geçirmek için hazırlık yaptığını biliyor mu idiniz? Kamudaki fonlardan, Ziraat Bankası üzerinden köylü, ziraat ve hayvancılık kesimi, Halk Bankası üzerinden KOBİ’ler ve esnaf, Vakıflar Bankası üzerinden diyanet, Vakıflar ve dini vakıfların tasarrufları fonlanabilecek ya da fon kaynaklı destek programlarından yararlanabilecekler...
Kara parayı soruşturmak isteyenler İsrail’e gitsinler.. Cemaat de bunu fazla kurcalamasın. Sonra “cer”lerde toplanan paraların, nasıl muhasebeleştirildiği ve kimler üzerinden nerelere nasıl transfer edildiği soruşturulmaya başlanırsa, yazık olur.. Birileri Avrupa’da, Afrika’da, Asya’da ve Amerika’daki bazı şaibeli kişilerle ve örgütlerle kurulan ortaklıklarına da bu vesile ile dikkat etsin. Başkalarının gözünde çöp arayanlar, önce kendileri bir aynaya bakmalı..
Selam ve dua ile..