Öksürüğün sonu gelmiyorsa dikkat!

Central hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öznur Yılmaz Gondal özellikle bebeklerde görülen ve yaşayabildiği krup hastalığı adı verilen rahatsızlığın uzun süre geçmemesi halinde mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğini söyledi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öznur Yılmaz Gondal, çocukların sıklıkla yaşayabildiği krup hastalığı hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Erkek çocuklar daha fazla risk altında
En fazla parainfluenza isimli virüsün sebep olduğu krup sendromu, gırtlak ve çevresini tutarak akciğere hava girişini önleyen viral bir hastalık olarak tanımlanır. Krup sendromu, büyük çoğunlukla bebeklerde görülür. Bu sendrom ilk olarak soğuk algınlığı belirtileri ile kendini gösterirken, ilerleyen günlerde köpek havlaması şeklinde kaba bir öksürüğe dönüşür. Son aşamada öksürük, nöbetler halinde gelmeye başlar. Bu duruma bir de bebeğin ağlaması eklendiğinde sendrom daha da şiddetlenir. Çünkü gırtlakta ve ses tellerinde oluşan ödem çocuğun nefes alma güçlüğü yaşamasına neden olur. Kış mevsiminde salgın olarak ilerleyen krup sendromu, genellikle 1 ile 6 yaş arasındaki çocukları etkisi altına alır. Fakat bu sendromun en fazla rastlandığı dönem 1,5 ile 2 yaş aralığıdır. Çocukların yüzde 3-5 ‘i en az 1 kez krup atağı geçirir. Bu çocukların yüzde 5’inde tekrarlayıcı krup görülür. Ayrıca erkek çocuklar, kız çocuklarına oranla krup sendromundan daha fazla etkilenir.
Öksürük ve hapşırmayla bulaşıyor
Üst solunum yolu enfeksiyonu gibi belirtilerle başlayan, zamanla da nefes borusu ve bronşları sarabilen bu hastalık, toplum arasında “yalancı kuşpalazı” olarak adlandırılır. Krup sendromunun altında aslında en sık parainfluenza adı verilen viral bir enfeksiyon yatar. Bu virüs, enfeksiyon taşıyan kişinin öksürmesi veyahut hapşırması sonucu etrafa saçtığı tükürük damlacıklarıyla ya da kişiyle yakın temas ile geçebilir. Bunların yanı sıra nezleye ve soğuk algınlığına yol açan İnfluenza, RSV, Adenovirüs gibi birçok virüs de krup sendromuna zemin hazırlayabilir.
Krup sendromunun, hafif, orta ve ağır olmak üzere çeşitli belirtileri olabiliyor. Hastalığın semptomları çoğunlukla gece vakitlerinde daha kötü bir hal alabiliyor. Yani gayet huzurlu bir şekilde uykuya dalan bir çocuk, hasta olarak uykusundan kalkabiliyor. Çocukta hastalık belirtisi olarak nefes almada zorlanma, havlamayı andıran tiz ve hırıltılı sesler çıkarma, öksürme ve ses kısıklığı gözlemlenir. Ayrıca çocukta rahat nefes alabilmek için uygun bir pozisyon seçme ve bu pozisyonu değiştirmeden uyuma isteği de görülebilir. Bu durumlara hafif ateş, boğazda ağrı, tükürüğü yutamama ve salya akıtma da eşlik edebilir.
Acil tedavi şart!
Krup sendromu yaşayan vakalarda gündüz vakitlerinde herhangi bir sorunla karşılaşılmazken, gece saatlerinde solunum problemleri ortaya çıkabilir. Bu durum ise 5-6 gece sürebilir. Ancak şikayetler giderek azalma gösterir. Yapı olarak çocukların hava yolları yetişkinlere oranla daha dar bir yapıya sahip olduğundan hastalık 3 yaştan önce daha ağır seyredebilir. Çocukta solunum yetmezliğine yol açabilen bu sendrom, acilen tedavi gerektirir. Eğer çocukta nefes almada ve yutkunmada güçlük başladıysa, ağzı açık ve salyası akıyor veya halsizlik-bitkinlik olup, normalden hızlı nefes alıp veriyorsa, ağız çevresi ve tırnak gibi bölgelerde morarma başladıysa çocuk hemen hastaneye yatırılmalı ve acilen tedavisine başlanmalıdır. Ayrıca bu hastalığı taklit edebilecek yabancı cisim aspirasyonu da mutlaka sorgulanmalıdır.
Krup sendromunda teşhis konulabilmesi için herhangi bir özel teste ihtiyaç duyulmaz. Tanı, muayene ve klinik tabloya göre konulur. Bazı durumlarda ön ve yan boyun grafileri ayırıcı tanıda yardımcı olur. Tedaviye ise ilk olarak çocuğun solunumunun rahatlatılmasıyla başlanır. Daha sonra çocuğun hava yolları açık tutularak oksijen desteği sağlanması gerekir. Yükselen ateşin normale çekilebilmesi için de çocuğa ateş düşürücü ilaçlar verilir. Bu tedavi uygulamalarının yanı sıra soğuk veya ödem çözücü ilaçlar içeren buharlarla da çocuğun rahatlamasına yardımcı olunabilir. Bakteriyel enfeksiyon düşünülmedikçe antibiyotik verilmez.
Tekrarlayabiliyor!
Ev ortamında aileler, serin havaların hakim olduğu mevsim gecelerinde kısa bir süre pencereyi açarak çocuğun dış havayı solumasına destek olabilir. Sıcak havaların yaşandığı yaz aylarında ise anne babalar, buzdolabının buzluk kısmını açarak çocuğun soğuk havayla temas etmesini sağlayabilir. Böylece çocuğun solunum sıkıntısını rahatlatılabilir. Ayrıca çocuk, beslenirken sıkıntı yaşıyorsa serum desteği verilebilir. Eğer çocuğun solunum problemi belirgin seviyedeyse kas içinden ya da ağızdan kortikosteroid içerikli ilaçlar kullanılabilir veya adrenalin uygulaması yapılabilir. Krup sendromunun tekrar edebilen bir hastalık olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır. Her an müdahalede bulunabilmek için evde bir buhar cihazının olması faydalı olacaktır. Tekrar eden krup sendromunun bazı durumlarda reflüye bağlı veya alerjik kaynaklı olduğu da görülebiliyor. Alerjik sebepli sendroma spazmodik krup adı verilir. Bu sendrom genellikle geceleri görüldüğü gibi aniden de ortaya çıkabiliyor. Böyle durumlarda krup sendromunu tetikleyici sebebi bulabilmek için iyi bir gözlem, bazen de alerji testlerine ihtiyaç duyulabilir.
Çocuğun beslenme düzeni ve hijyen kuralları önemli
Krup sendromuna zemin hazırlayan virüs, çocuğun hava yoluyla enfekte olmuş damlacıkları solumasıyla bulaşır. Bulaşıcı bu virüs partikülleri oyuncaklar üzerinde dahi canlı kalabilir. Eğer çocuk, bu oyuncaklara temas ettikten sonra göz, burun veya ağzına dokunursa hastalığı almış olur. Çocukları bu sendromdan koruyabilmek için mümkün olduğunca kalabalık ortamlarda bulunulmamalı, hasta kişilerden de uzak durulmalıdır. Ayrıca gereken hijyen kurallarına uyulmalı, beslenme düzenine dikkat edilmelidir. Çocuğun bol sıvı almasına da özen gösterilmelidir.
(Haberturk.com)
 

Bakmadan Geçme