• Haberler
  • O UMUDA ÖZENİP SÖYLENECEK EZGİLER VARDIR

O UMUDA ÖZENİP SÖYLENECEK EZGİLER VARDIR

Bir gün elbet, celltların seslerinden utanıp da sevgi ırmaklarına daldığına ve zamanın gül çağına selam durduğuna, beslediği yüce bir umuda yaslanarak ve haklı olarak şahitlik etmeyi yeğliyor Sel albümüne adını veren Sel ezgisinde Tamer Duman. Dünyanın ve devranın bir değirmen misali döndüğünü ve nihayetinde kazancın sarsılmayanlara ait olacağının umudu ağır basıyor burada bitmezcesine.

İman nimetine ermiş olanların, kaybetmeleri ve terk etmeleri mümkün olmayan ve dahi sözkonusu bile edilmeyecek vasıflarından birisidir umut/ümit etmek. Yüce Rabbimiz aziz ve kerim olan kitabı Kur’an’da, kullarını her daim umut ve korku/havf ve reca halinde olmaya yöneltir. Mutedil olup sınırları aşarak haddi zorlamamaya yani.

Mümin yüreklere sahip olan sanatçılarımızın var olageldiğini cümle âlem bilir. İşte bu kıymetli sanatçılarımızın, yıllardan beridir sözlerinden sazlarına yol aldırdıkları ezgilerinde, bu umut sancağını barizce göndere çektiklerini fark ediyoruz. Allahu Teâlâ’dan, yalnızca kâfirlerin ümit keseceğinin bilgisini verir bizlere Kitabımız yine. Şu halde, bu mümince tavrın, ezgilerimizde de yer bulması gerekirdi. İman ettikten sonra salih amellere sarılmalarının ve birbirlerine hakk ile sabrı tavsiye etmelerinin şuurundaki ehl-i sanat sakinlerimiz, 80’lerden bu tarafa iş başındadırlar karınca kararınca.

Grup Kıvılcım, Ayrılık Türküsü albümlerinde öyle bir umut iklimine girmişlerdir ki; umudun silahlarda, savaşlarda, akan kanlarda ve şehidlerde olduğunu haykırmışlardı Umut adını verdileri ezgilerinde. Aydınlığın gelmesi için, karanlığı def etmenin mücadelesinde yemin edenlerdir onlar. Ve bunun için de mallarını feda etme, kanlarını toprağa dökme sevdasındadırlar. Onların umudu, aydınlığadır sözmezcesine.

Yarınlara umut ektiklerini ve yılmadan yürüdüklerini, sonra da dikenli tüm yollarda sabırları büründüklerini haber veriyordu Grup Kardelen, Kardelen Türküleri ’96 albümlerinin Sitemim Dağlara ezgilerinde. Ne kadar da sitem dolu sözlere sahip gözükseler de, yarınlarda sevdalarının yeşerip filiz vermesi adına ve andına ve aşkına, umudun burçlarında yer edinmiş ışıldayan gözleri. Onların umutlarında sessiz çığlıkların gür sese dönüşmesi, yağmurların sel getirmesi, rüzgârların estikçe esmesi var durmazcasına.

Kalksam ve Dirilsem ezgi albümünde, İbrahim Tanrıkulu’nun o naif sesinden Ağlar ezgisinde dinliyoruz gariplerin, öksüzlerin ve yetimlerin ağıdını. Enginlerde büyütülen en büyük umuttur bu güzellerin gülümseyecekleri güne ermek, gülümseyeceklerini görmek hiç ağlamazcasına.

Bir gün elbet, cellâtların seslerinden utanıp da sevgi ırmaklarına daldığına ve zamanın gül çağına selam durduğuna, beslediği yüce bir umuda yaslanarak ve haklı olarak şahitlik etmeyi yeğliyor Sel albümüne adını veren Sel ezgisinde Tamer Duman. Dünyanın ve devranın bir değirmen misali döndüğünü ve nihayetinde kazancın sarsılmayanlara ait olacağının umudu ağır basıyor burada bitmezcesine.

Grup Mavera, gönlümüzün doğu bağrından Umuda Ağıt yakmış olsa da Azad Türküler’inde; biliriz ki, o ayağından kan damlayanların, susuzluktan ölecek güllerin akıbetini bitmeyen umutlar belirleyecektir. Mezarlara sığmayacaktır gömülmek istenen anılardaki o hep taze duran umutlar. Onları, azmiyle sabır sabır toprağa işleyen bozulmamış kalp sahipleri menziline kavuşturacak yılmazcasına.

Sonra, umudu albümlerine isim yapan sanatçılarımız var bizim. Aykut Kuşkaya Umut Sancısı diyerek saz’ına/ud’una sarılmışken yarınların güzel olması için bir vakitler; ağlayarak dağları delmek, haykırarak fırtınalar koparmak isterken; çaresizliğin bitmesini, gözyaşların dinmesini beklerken yorulma getirmeyecek dirençli bir yekinmeyle ayağa kalkıyordu umuda el uzatarak.

Grup Genç ise, Yarının Adı Umut adını layık görmüşlerdi albümlerinin birinin adına. Dünlerde kalmanın çare olmadığını, yarının umut ve sevinç namını taşıdığını, uykularını kıyametlerin böldüğü dertlilere sesleniyorlardı. Geçitler dar, seferler zor olsa da; elde ve dilde ve hep gönülde umut gibi ulvi bir imkân vardır müminler için.

Grup Yürüyüş de, varsa yoksa umut dedikleri, direniş dedikleri, meydanlarda el-İntifada diye yumruklarını yükselttikleri -aynı zamanda ilk albümleri olan- Umuda Yürüyüş’ü sevenlerine kavuşturmuşlardı ciddi ve sevdalı bir yürüyüş seansında. Ol yürüyüş ki, heybesinde her daim umut gibi bir misafir bulundura, hiç ama hiç bırakmazcasına.

Hasılı, tüm umutlu ezgilerimizden anlıyoruz ki, gece veya gündüz fark etmeden bitmez bizim savaşımız… Müslümanlar için güzel günler oldukça ve pek yakın; iş, kalkıp dirilmekte ve direnmektedir a can!

 Fatih Pala yazdı...

Bakmadan Geçme