Molu 'ERBAKAN GERÇEK BİR PROJE ADAMIYDI' 
TEK AMACI ANADOLU'NUN SANAYİLEŞMESİYDİ:
TEK AMACI ANADOLU’NUN SANAYİLEŞMESİYDİ: DSP Kayseri Milletvekili adayı, sosyal demokrat eğilimli Kayserili sanayici Faruk Molu ilginç tespitlerde bulundu. Kayseri OSB tarafından yayınlanan Marka dergisinin son sayısında kendisi ile yapılan bir söyleşi yayınlanan Molu, Milli Görüş’ün kurucusu ve lideri rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan için “
Gerçek bir proje adamıydı. Tek amacı Anadolu’nun sanayileşmesiydi. Adamlar alay ettiler, 'gittiği yerde temel atıyor' falan diye… Ama Kayseri, G. Antep ve K. Maraş gelişmişliğini ona borçludur. O’nun kanalıyla Türkiye’de yatırımlar tekrar canlandı.” dedi.
Kayseri OSB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden gelen ekibin yaptığı geniş söyleşide Faruk Molu, Erbakan ve diğer siyasiler hakkında şu tespitlerde bulundu;
“Tüm Başbakanlarla çalıştım”
“Ben, aslında devlette sanayiciydim. Devlet Planlama Teşkilatının üst düzey yöneticisiydim. Devlet planlama teşkilatının yetkileri çoktu. Hatta bakanlardan da üst düzeydeydim. Çözülmeyen bir takım sorunları hep bana gelirlerdi, çözmeye çalışırdım.
Yüksek Planlama Kurulu vardı. Bu kurulun da başkanı Başbakandı, ben de üyesiydim. Diğer partilerin başkanları da üyeydi. İçlerinde mesela Necmettin Erbakan, Alpaslan Türkeş vardı, ben de aşağı yukarı onların seviyesindeydim.
Erbakan da yatırımlar dolayısıyla benim de bilgim olduğu için bütün genel müdürleri toplardı, beni de yanına alıp hesap sorardı; 'şu yatırım ne safhada, bu yatırım ne safhada?' diye. Onlara derdi ki; 'para lazım, insan gücü lazım, şu lazım, bu lazım' diye. 'Bakın, yanımda Faruk Molu oturuyor, bu sizin kırmızı telefonunuz… Sıkıştığınız zaman, neye sıkışıyorsanız telefon açın, halleder' derdi. Tek amacı Anadolu’nun sanayileşmesiydi. Anadolu’nun sanayileşmesi ile ilgili kitap hazırladım çok hoşuna gitti. Beni de bu yüzden yanında tutardı. Adamlar alay ettiler, 'gittiği yerde temel atıyor' falan diye. Ama Kayseri, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ın falan sanayileşmesini sağlayan adam O'dur. Gerçek bir proje adamıydı. O’nun kanalıyla Türkiye’deki yatırımları tekrar canlandırıp harekete geçirdim. O zaman devletin üst düzeyindeydim, kaynaklar ayırdım, valileri işçi şirketlerine soktum, özel idareleri ortak ettim. Belirli bir disiplin kurdum, bazıları kurtuldu.
Süleyman Demirel ve Erbakan güçlü adamlardı. Türkeş’in hiç sesi çıkmazdı, hep dinlerdi. 'Bu adamın özelliği ney?' dedim. Sonradan anladım ki, hiç değişmeyen hedefi varmış, yıllarca mücadele etti.
Süleyman Demirel çok büyük bir adamdı; hiçbir şeyi unutmazdı. Karsu’nun açılışına geldi, giderken kalabalıkta kafamdaki projeyi anlatıyorum. 'Hidroelektrik santrali kurmak istiyorum', diye anlatıyorum. 'Faruk dikkat et, oranın ekonomisi sınırlı', diyor. Aradan epey zaman geçti, gene bir açılışta karşılaştık. Sanırım amfi tiyatro açılışıydı. Çıktı amfiye, 'nerede buranın ışıklandırması?' dedi. Sonradan bir yerde ben hidroelektrik santralinden bahsettim, 'sen orayı daha yapmadın mı?' dedi. Korkunç bir kafası vardı. Yolda giderken anlattığımı bile unutmamış.
1982 yılına kadar devlette çalıştım. Turgut Özal dâhil, başbakanların hepsi ile çalıştım. Erbakan, Demirel, Çiller… Tansu Çiller Kayseri’ye geldiğinde konuşmasını dinledim. Türkiye’yi tanımıyor, iktisat profesörü olduğu halde iktisadı da bilmiyor. Sonra planlamanın kuruluş kanununu değiştirdiler, yetkilerini ellerinden aldı Özal. 'Seçilenlerin önceliği var', dediler. Ayrıldım geldim buraya, Karsu’nun kuruluşunda ve büyümesinde yardımcı oldum.”
(Kayseri Gündem)