Merhum Prof. Dr. Zeki Duman Anılacak

Beyan'ül Hak Tefsir kitabının müellifi, on yıl önce trafik kazasında kaybettiğimiz Prof. Dr. Zeki Duman için düzenlenen anma programında, arkadaşı, oğlu ve talebesi Zeki Duman Hoca'yı anlatacak.

Erciyes Üniversitesi ve Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi'nin ortaklaşa organize ettiği, moderatörlüğünü Prof. Dr. A.Kamil Cihan'ın yapacağı anma Programında, Merhum Zeki Duman'ın arkadaşı ve meslektaşı Prof. Dr. Celal Kırca, oğlu İ.Serdar Duman ve talebesi Prof. Dr. Şahin Güven bir konuşma yapacak.

Anma programı, 8 Kasım 2023 Çarşamba günü, saat :11.00'de Erü İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek.

 

Prof. Dr. M. Zeki Duman

Hayatı:

1952 Şarkışla Doğumlu. 1969 yılında Kayseri İmam Hatip Lisesi’nden, 1973 yılında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu. 1973-77 yılları arasında Kırklareli İmam Hatip Lisesi’nde Meslek Dersi öğretmenliği ve müdür yardımcılığı yaptı. Kısa dönem askerliğini Isparta’da tamamladıktan sonra 1977 yılında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’ne Tefsir Asistanı olarak atandı. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tefsir Bilim Dalında 1984 yılında Doktor, 1987 yılında  Doçent, 1993 yılında da Profesör ünvanını aldı. Tefsir Anabilim Dalı Başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği, Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeliği, Temel İslam Bilimleri Bölümü Başkanlığı ve Erciyes Üniversitesi Yurtdışı Takip Komitesi Üyeliği görevlerinde bulundu. Prof. Dr. M. Zeki Duman, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslâm Bilimleri Bölümü Tefsir Anabilim Dalında Öğretim Üyesi olarak ilmî ve akademik çalışmalarını sürdürmekteydi. Akademik çevre dışında şehrimizin ilim ve kültür hayatına önemli Katkıları olan Zeki Duman Hocamız, aynı zamanda İlim Yayma Cemiyeti Kayseri şubesinin kuruluşunda önemli görevler icra etmiş ve bu cemiyette mütemadiyen sohbetlerede bulunmuştu. 10 Temmuz 2013’te elim bir trafik kazası sonucu vefat eden Zeki Duman,  Evli olup üç çocuk babasıdır.

Eserleri ve Fikirleri:

Üç Ciltlik ‘Beyanu’l Hak’  Kur’an-ı Kerim’in Nüzül Sırasına Göre Tefsiri dışında, ‘Beş Sure’nin Tefsiri’, Kur’an-ı Kerim Açısından Vahiy Gerçeği, ‘Nüzulünden Günümüze Kur’an ve Müslümanlar’, ‘Kur’an ve Tıbba Göre İnsanın Yaradılışı ve Tüp Bebek Gerçeği’ ve ‘Kur’an-ı Kerim’de Adab-ı Muaşeret’  adlı eserleri kaleme aldı.
Prof. Duman, akademik çalışmalarının dışında,  kitap ve bir kısım dergilerde yayınlanan makale çalışmalarına; sempozyum, panel ve ulusal tebliğ müzakerelerinde takdim ettiği sunumlarına devam ediyor.

2006 yılında Fecr Yayınları’ndan çıkan,  hem meal hem tefsir tarzında kaleme alınmış olan üç ciltlik ‘Beyanu’l Hak’ Tefsiri, otuz iki yılı aşan meslekî hayatın, yirmi sekiz yıllık akademik geçmişin kazandırdığı tefsir bilincinin ve yaklaşık altı yıllık yoğun ve aralıksız bir çalışmanın ürünü.

Prof. Dr. Zeki Duman, yeni bir tefsire niçin ihtiyaç olduğunu ve tefsirden amacını şu şekilde özetliyor: ‘Türkiye'de yayımlanmış olan tercüme veya telif meâl ve tefsirlerden; meâllerin maksut manayı Türkçeye yansıtma ve açıklamadaki yetersizlikleri, tefsirlerinse ihtiyaçtan fazla bilgilerle uzatılmış olmaları; dolayısıyla Kur'an'ın bütün hâlinde ve tam olarak anlaşılamama sorunu, sürekli şikayet konusudur. Ayrıca tercüme ve telif meallerde surelerin sıralanışı, nüzul sırasına göre değildir. Ayetler, çoğunlukla bağlamlarından kopuk, birbirinden müstakil hatta metninden koparılmış bir cüz olarak ele alındıkları için ayetler arası siyak-sibak ilişkisi ve mana bütünlükleri göz önünde bulundurulmamaktadır. Konular Kur'an bütünlüğü içerisinde teker teker ele alınıp işlenilmemektedir. Yapılan açıklamalar, genelde bir önceki ya da bir sonraki ayeti ya da ayetleri kapsamamaktadır. Çoğu birbirinden kopya edilmiş, dolayısıyla anlayış ya da çeviri hataları da müteselsil olarak devam etmektedir. Tefsirler ise, mealler gibi, hepsi de iyi niyetin, ciddî bir gayretin ve sorumluluk bilincinin ürünleri olarak büyük emek mahsulü, son derece önemli çalışmalardır. Ancak çoğunlukla her birisinin beş-on cilt civarında olması, ayetle ilgili-ilgisiz pek çok açıklamaları içermesi ve önemli konuları bütüncül açıdan ele alıp tatmin edici açıklamalar getirmemesi; daha da ilginci, ayetlerin evrensel ve güncel niteliklerinin yeterince yansıtılmaması gibi nedenlerle okuyucuyu tatmin etmek bir yana, usandırmakta ve Kur'an'ı baştan sonuna kadar okuyup anlama şevkini ya azaltmakta ya da tamamen kırmaktadır...’

Bazı yönleriyle ülkemizde, bazı yönleriyle de İslâm dünyasında ilk olma özelliği taşıyan bu çalışma, aynı zamanda tefsir ilminde bugüne dek derli toplu olarak kaleme alınmamış olan tefsir yöntemini (uygulamalı metod bilgisini) de içermektedir.
‘Kur’an Tarihi’, ‘Kur’an İlimleri’, ‘Tefsir Tarihi’ ve ‘Tefsir Metodolojisi’, yani Tefsir İlmi konularında yoğun araştırmaları olan Prof. Zeki Duman, bu ilimlerdeki asıl hedefi şu şekilde izah ediyor: ‘Kur’an’ı doğru anlamak, yaşanabilecek şekliyle doğru anlatmaktır; Yüce Allah’ın, ayetlerinde kastedilen manaları ve erişebildiğimiz ölçüde hakikatleri kavrayıp okuyucularla paylaşmaktır.’

Prof. Duman, Kur’an Tefsirindeki maksat ve düsturunu da şu şekilde izah ediyor:  ‘Beyanu’l Hak’da üzerinde durulan konuların hepsi, öncelikle Kur’an, Sünnet ve Sahabeden itibaren tahkik ehli ilim adamlarının ve düşünürlerin görüşleri ve kendi tespitlerimiz çerçevesindedir. İlmî gerçeklere ulaşıncaya kadar Tefsir, Te’vil ve eleştirel yaklaşım vazgeçilmez düsturumuzdur. Nitekim bugüne kadar hep öyle olmuştur. Hedefimiz aklîliktir, basirettir, açıklık ve netliktir. Çünkü bizim rehberimiz ve örnek alacağımız yegane insan öyle yapmış ve öyle söylemiştir: “De ki: İşte, benim yolum budur; ben ve bana tabi olanlar Allah’a basiret üzere çağırmaktayız. Allah’ı tenzih ederim, ben, asla Allah’a ortak koşanlardan olmadım!”  (Yusuf, 12/108)
Kur’an Ay’ı Ramazan’ın ilk günlerinde vefat eden Zeki Duman Hocamızın,Kuran ve Müslümanlar konulu bir konferansında dikkat çektiği hususlara kulak verelim:

KUR’AN’I HAYATIMIZA REHBER ALMALIYIZ

‘90'lı yıllarda Kur'an-ı Kerim'i anlayarak okumamız gerekiyordu. Bu dönemde Kur'an-ı Kerim'i anlayabilir miydik sorusu gündemdeydi. Ama günümüzde insanlar artık Kur'an-ı okuyor, hatta tefsir de okuyorlar. Bu nedenle biz Kur'an-ı Kerim'i anlama faslını geçtik bundan sonra Kur'an-ı Kerim'i hayatımızın merkezine koymamızın zamanıdır. Kur'an'a göre yaşamımızı şekillendirmeliyiz. Burada Müslüman insanların hakkını da vermeliyiz. İnsanlarımız Kur'an-ı Kerim konusunda çok titiz ama yaşama noktasında sıkıntılarımız var. Bu noktada da gerekli tedbirleri kendimizde alarak Kur'an yolunu tam olarak yaşamalıyız. Çünkü yolların en doğrusu Peygamber Efendimizin yoludur. Yani Kur'an yoludur.’

‘Kur’an-ı Kerim’i okuyanlar 4 kesimden oluşur. Bu 4 kategorinin 1. kısmında; Kur'an-ı Kerim'i okuyan ve amel eden mümin yer alır. Bu kısımdaki mümin turunçgile benzer, kokusu da hoş tadı da hoştur. 2. kısımda; Kur'an okumayan ama amel eden mümindir. Bu mümin ise hurma gibidir. Kokusu yoktur ama tadı güzeldi. 3. kısımda; Kur'an okuyan ama amel etmeyen mümin yer alır. Bu mümin münafık, fâcirdir. Bu mümin Allah'ı tanıyor, helal ve haramı biliyor ama uygulamıyor. Bu insanın kokusu güzel ama tadı acıdır. Kategorinin 4. kısımda ise Kur'an okumayan ve amel etmeyen mümin bulunur. Bu mümin fâsıkdır. Hem Kur'an okumuyor hem de amel etmiyor. Ama Müslüman. Bu insan Ebu Cehil karpuzuna benzer. Ne kokusu güzeldir ne de tadı tatlıdır. Allah bizi ilk iki kısım müminlerinden eylesin. Müslümanlar olarak bu dört kategorinin hangi kısmında olduğumuzu sorgulayarak kendimize çeki düzen vermeliyiz. Peygamber Efendimiz, müminlere ya Kur'an-ı Kerimi öğreten ol ya da öğrenen ol ama sakın ha üçüncüsü olma diyor…’

Kayserili Beş Çağdaş Müfessir/ Osman Gerçek/ Kayseri Gündem Gazetesi : https://www.kayserigundem.com.tr/yazi/osman-gercek/bir-yildiz-daha-kaydi/1163/

Bakmadan Geçme