Meme kanserinde erken tanı yükseldi
Acıbadem Kayseri Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Umut Özbebit, kanser tarama programlarıyla meme kanserinde erken tanı şansı yükseldiğini, cerrahi yöntemlerle de memenin tamamının alınmasına gerek duyulmayabildiğini söyledi.
Dünyada kadın kanserleri arasında ilk sıralarda yer almaya devam eden meme kanseri, ülkemizde de her 8 kadından birinin ortak sorunu. Bu nedenle, hem meme kanserine yakalanmak, hem de kanser nedeniyle memesini kaybetmek kadınların korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Ancak bu konuya karamsar yaklaşmayı engelleyen güzel gelişmeler de yaşanıyor.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Umut Özbebit, kanser tarama programlarıyla meme kanserinde erken tanı şansı yükselirken, cerrahi yöntemlerle de memenin tamamının alınmasına gerek duyulmayabildiğini söylüyor. Buna paralel olarak gelişen ve tedavinin önemli bir parçası haline gelen onkoplastik cerrahiyle kadınların memeleri korunarak yaşam kalitesi yükseliyor.
Meme kanseri, erken tanıyla tedavide başarılı sonuçlara ulaşılabilen kanserlerden biri. Özellikle son yıllarda yürütülen farkındalık çalışmaları ve mamografi, ultrason, MRI gibi kanser tarama yöntemleri de erken tanı şansını yükseltiyor. Bununla birlikte tedavide çok önemli yeri bulunan cerrahi uygulamalardaki gelişmeler de önceki dönemlerde yaşanan organ kayıplarının oranını giderek azaltıyor. Meme koruyucu cerrahi yöntemler ile günümüzde meme kanserli hastaların çoğunda memeyi ve meme derisini korumak mümkün olurken, memenin tamamının alınmasına da gerek kalmayabiliyor.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Dr. Umut Özbebit, bu gelişmelere paralel olarak, onkoplastik cerrahinin meme kanserine yönelik modern cerrahi tedavinin önemli bir parçası haline geldiğine işaret ediyor. Eğer kanser erken teşhis edilmişse ve yerleştiği bölge açısından sorun oluşturulmayacaksa genel cerrahi uzmanları sadece kanserli bölgeyi çıkartarak tedavi tamamlanıyor. Bu sayede meme dokusunun büyük bir kısmı korunmuş oluyor. Meme kanseri cerrahisiyle birlikte planlanan onkoplastik cerrahi uygulamalarıyla memede daha estetik sonuçlara ulaşılabiliyor. Bu sayede tedavi sırasında meme kaybından dolayı yaşanabilecek psikolojik travmaların önüne geçilebildiği gibi hastanın yaşam kalitesi de artıyor.
En önemli kriter, kanserin evresi
Onkoplastik cerrahi, onkolojik cerrahi ile plastik cerrahi girişiminin birlikte planlanması olarak tanımlanıyor. Kanser ameliyatıyla eş zamanlı yapılması, estetik sonuçlar ve ikinci bir ameliyat gerektirmemesi gibi özellikleri nedeniyle sık tercih ediliyor. Ancak her hasta meme rekonstrüksiyonuna (onarımına) uygun olmayabiliyor. Dr. Umut Özbebit, hastalığın evresi, cerrahi işlemin genişliği, cerrahiye ek kemoterapi ve radyoterapi alma ihtimallerinin rekonstrüksiyon (onarım) seçeneklerini ve imkanını sınırladığını söyledi.
Meme protezleri mi, flepler mi?
Onkoplastik meme cerrahisinde hastanın durumuna göre implant ve flep (doku kaydırması) gibi farklı uygulamalar yapılabiliyor. Hastanın ek hastalıkları, kilosu, kullandığı ilaçlar, flep bölgesinin uygunluğu ve oluşacak defekt cerrahi planlamayı değiştirebiliyordu. Umut Özbebit uygulamalarla ilgili şu bilgileri verdi:
Silikon, salin (serum fizyolojikle doldurulanlar) ve şişirilebilen tipte olmak üzere farklı tür implantlar kullanılabiliyor. Küçük ve orta büyüklükte memelerde simetriyi sağlamak için halk arasında silikon olarak bilinen meme protezi uygulaması hızlı ve pratik bir çözüm önerisi olarak sunuluyor. Görece daha büyük memeler için flep (doku kaydırmaları) seçeneği uygulanabiliyor.10 yıllık geri bildirimlerin olduğu araştırmalara göre, implant bütünlüğü silikon implantlarda yüzde 50 oranında bozulabiliyor. Dr. Umut Özbebit, salin tiplerde bu oranın daha düşük olduğunu belirterek, “Ayrıca silikon implantlarda kapsül kontraktürü denen bir komplikasyon ile protezin etrafında bir tür sert doku yığılımı oluşabiliyor” dedi.
Bunun seçimi ise cerrahın deneyimi ve hastanın durumuna göre değişkenlik gösteriyor. En yaygın kullanılanı ise bir kas deri flebi olan TRAM. Bu ameliyat sırasında, tekniğin bir getirisi olarak, hastaya aynı zamanda estetik karın germe ameliyatının da yapıldığını söyleyen Dr. Umut Özbebit, “Aynı zamanda, Latissumus dorsi flebi halen kabul gören bir flep türü. Genelde silikon meme implantlarıyla birlikte kullanılıyor” diyor.En küçük cerrahi girişimde bile komplikasyon yaşanabileceğini hatırlatan Dr. Umut Özbebit, bu cerrahide yaşanabilecek en ciddi komplikasyonun ise, flebin tamamen kaybı olduğunu söylüyor. Oluşan komplikasyonlara göre farklı cerrahi yöntemler yeniden denenebiliyor.
Kurum Haberi