Mehmet Ayman'dan 'Gazli'de Bilgi Sistemi ve Şüphe'

Yazar Mehmet Ayman tarafından Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde yüksek lisans tezi olarak hazırlanan, daha sonra da kitap olarak yayınlanan 'Gazli'de Bilgi Sistemi ve Şüphe' adlı kitap, Gazli'nin düşünce safhalarında şüpheyi ne oranda kullandığını ve şüphe olgusunun onun, hakikate ulaşmasında bilgiye ve imana kavuşmasındaki rolünü inceliyor.

 
İslam kültür ve medeniyeti tarihinin önemli şahsiyetlerinden birisi olan Hüccetü’l -İslam Lakabıyla bilinen Ebu Muhammed el Gazâli’nin gerek ilmi şahsiyeti gerekse eserlerinin İslam ilim ve kültür hayatı açısından önemi çoğumuz tarafından bilinip takdir edilmektedir. Gazâli’nin etkisi sadece İslam dünyası ile sınırlı kalmamış, İslam coğrafyasının dışına da taşmış ve neredeyse yüzyıllardır, doğulu, batılı birçok araştırmacının araştırmalarına konu olmuştur. İslam tarihinin ilmi ve kültürel açıdan en zengin devirlerinden sayılabilecek bir zaman ve ortamda yaşayan Gazâli, devrinin fıkıh, kelam, tefsir, hadis, tasavvuf gibi yaygın ve etkin olan ilimlerini küçük yaştan itibaren tahsil etmeye başlamış, daha sonraları da özellikle Kindi, Farabi, İbni Sina gibi İslam düşünürleri tarafından İslam dünyasına sokulan felsefe ve mantık gibi ilimleri tahsil etmiştir. Gazâli’nin eserlerinin içerikleri iyice incelenince tahsil ettiği tüm bu ilim dallarındaki yetkinliğinin farkına varılacaktır.
Gazâli’nin eserlerinin çoğunluğu zamanımıza kadar ulaşmıştır. Bu eserlerden bir kısmı Türkçeye kazandırılmış ve okurun istifadesine sunulmuştur. Fakat bu tercümeler yapılırken daha çok tasavvufla ilgili olanlar öne alındığından, yanlış bir anlama sonucu Gazâli’nin sadece mutasavvıf yönü belirginleşmiş, hatta daha da ileri gidilerek Gazâli’nin neredeyse felsefe düşmanı ilan edilmesine neden olunmuştur. Bu yanlış kanıya varılmasında elbette ki Gazâli’nin filozofları eleştirisinin, özellikle de felsefe tarihinde önemli bir yer işgal eden Tehâfüt el Felâsife’nin çok etkisi olmuştur. Fakat bu eser Gazâli’nin aynı zamanda iyi bir filozof olduğunun da göstergesi değil midir?
Gazâli’nin bir kısım eserlerinin Türkçe çevirilerinin yayın tarihleri belki onbeş yirmi yıl öncesine kadar gider. Fakat bu zaman zarfında sevindirici başka bir şey daha var ki o da Gazâli ve fikirleri üzerine yapılan akademik çalışmaların sayılarının günden güne artıyor olmasıdır. Bu çalışmalardan birisi de birinci baskısı“ Gazâli’de bilgi Sistemi ve Şüphe” adıyla “insan yayınları” tarafından İkinci baskısı da “Çizgi yayınları” tarafından yayınlanan kitaptır.
Kitap 3 bölümden oluşuyor
Mehmet Ayman tarafından Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde yüksek lisans tezi olarak hazırlanan, daha sonra da kitap olarak yayınlanan çalışma toplam üç bölümden oluşmaktadır. Eserin giriş bölümünde genel olarak şüphe olgusu, şüphecilik ve tarihsel süreçte şüpheci filozoflarla bunların şüpheye dair fikirleri üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda Pyrhonculuk, Akademi Şüpheciliği, Dialektik Şüphecilik ve Deneysel Şüphecilik ile bu ekollere bağlı filozofların epistomolojik anlamda şüpheyle ilgili fikirlerine yer verilmiştir. Birinci bölümde Gazali’den önce İslam dünyasında şüpheyi kullanan düşünür ve ekollere zikredilecek, Tekafüül edilleciler (Delillerin denkliğine inananlar), İhvan-ı Safa, Batıniler, Mutezile, Sümeniyye ve Eşarilerin görüşlerine yer verilmiştir.
Konu Gazâli’nin doğru bilgiye ulaşma çabaları ve hangi tür bilgilerden şüphe edilebileceği, buna ilaveten Gazâli’nin bilgi sistemi ve bu konuyla ilgili kavramlara ne tür anlamlar yüklediği olduğundan dolayı eserin ikinci bölümünde Gazali’ye göre bilgi problemi işlenmiştir.
Bilgi olgusu, bilgilerin kaynağı sorunu (iç ve dış algı güçleri ve algı mertebeleri) ile akıl, kalp, Nefs ve Ruh sözcüklerinin anlamları ve bu kavramların birbirleriyle ilişkileri üzerinde durularak, bilgilerin değeri konusuna açıklık getirilmiştir. 
Bu bölümde şüpheye konu olan ve olmayan bilgi türleri birbirlerinden ayrılmış ve sonuç bölümüne bir hazırlık yapılmıştır.
Kitabın üçüncü ve son bölümünde Gazâli’nin hakikat arayışında şüphenin yeri konusu işlenmiştir. Bu konuyla ilgili olarak Gazâli’nin hakiki bilgiyi ararken içine düştüğü şüphe krizlerinden birincisi yani teorik şüphe dönemine yer verilmiş, duyulur bilgilerden ve evveliyat (ilk ve temel bilgiler) dan nasıl şüphe ettiği, bu şüphe krizinden sonra safsata/şüphe haline nasıl düştüğü , aklın varlığını keşfederek bu krizden nasıl çıktığı da anlatılarak çalışmaya son verilmiştir.
Eserin sonuç ve değerlendirme bölümünde ise Gazâli’nin içine düştüğü bu şüphe krizlerinin başlangıçta zikredilen şüpheci ekollerden hangisine daha yakın olduğu ve şüphesinin isimlendirilmesi kıyaslamalar ve karşılaştırmalar yapılarak çözümlenmeye çalışılmıştır.
Kitabın sonuna eklenen Bibliyografya ve geniş bir kişi ve yer adları dizini ile genel dizin kitabın kullanımını kolaylaştırmak ve bu konuyla ilgili çalışma yapacak araştırmacılara kolaylık sağlayacağı düşünülerek olsa gerek oldukça geniş hazırlanmıştır.
İlim ve kültür hayatımıza küçük de olsa bir katkısı olur ümidiyle Çizgi Yayınları tarafından yapılan ilaveli ikinci baskısını okuyucuların takdirine sunuyoruz.


(Kayseri Gündem)
 

Bakmadan Geçme