MEB'den aceleci ve plansız davranış

Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın aceleci ve plansız davranarak, hukuki ve kanuni dayanağı olmayacak biçimde, öğretmene, öğrenciye ve eğitime somut hiçbir katkısı bulunmayan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koyduğunu söyledi.

Öğretmen Performans Değerlendirme ve Aday Öğretmenlik İş ve İşlemleri Yönetmeliği Taslağı’nın, eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağı, aksine kurumsal bütünlüğü, çalışma barışını ve iş birliğini zedeleyeceğini belirten Kalkan, performans sisteminin motivasyonu düşüreceğini ifade etti. Kalkan, “Kamu hizmeti ile kamu görevlileri arasında hizmet süresince bulunması gereken liyakat, güven ve sadakat temelli ilişkiyi ölçen, puanlayan ve bunlara dayalı iş ve işlemler üreten Sicil Sistemi 2011 yılında kaldırılmıştır. Aradan geçen sürede ise ne genel ne de kurumlar bazlı “bunun yerine ne konulabilir, bir sistem ikame edilmeli mi” şeklinde bir soru ya da ihtiyaç vurgusu ortaya konmadı. Hâl böyle iken, bugün bir anda bir yönetmelik taslağı ile öğretmenin performansının ölçülmeye kalkışılması, kamu yönetimi ve kamu hizmeti teorisi ve pratikleriyle örtüşmemektedir. Motivasyon üretmek yerine, olan motivasyonu bitirmek ve kamu görevlilerini tehdit etmek sonucu üreten bir içerikle, performans sistemi kurulacağını düşünmek hem yorucu hem de yıpratıcı süreçlere kapı aralar” diye konuştu.

“MEB, paydaşlarını dikkate almıyor”
MEB’in karar alma sürecinde paydaşları dikkate almadığını vurgulayan Kalkan, performans sisteminin bir başka eksikliğinin amaçsızlık ve belirsizlik olduğuna dikkat çekti. Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öğretmenlerin yeterlilik ölçütlerinin, görev tanımlarının henüz yapılmadığı, öğretmenlerden, eğitim yöneticilerinden, eğitim hizmetinin okul, sınıf düzeyindeki sunum zemininde görev alan diğer kamu görevlilerinden hizmet noktasında, verimlilik ve kalite bağlamında, sorumluluk ve yetki çerçevesinde ne istendiği halen belirsizdir. Bütün bunların olmadığı bir zeminde başarıyı, performansı ölçme iddiası ve bunun üzerinden hizmeti sunanlarla ilgili başarı ilanı ya da başarısızlık ithamı yapmaya dönük sistemi hayata geçirme aceleciliği ‘ben yaptım oldu’ mantalitesinin somutlaşmasından başka bir sonuç doğurmaz.
Eğitim sistemine özgü bir performans sistemi oluşturma gayreti, eğitimin insan-insan temalı bir ilişki ve iletişim hizmet alanı, insanı inşa etme zemini olduğu gerçeğini ıskalamayı beraberinde getirir. Bu konu, sosyal, siyasal ve ekonomik risklerin yanında, bunun çok ötesinde ve bunlardan çok daha önemli olarak eğitimin ‘insan-hikmet’ temasını sağlama niteliğini göz ardı etmekle sonuçlanacak daha tehlikeli ve daha uzun erimli etkileri de ardıl alan olarak barındırmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığının siyasi ve idari üst düzey yöneticilerine, farklı unvanlarda politika belirleme görevini üstlenen Bakanlık personeline, eğitim yöneticilerine, öğretmenlere ve diğer eğitim çalışanlarına ‘eğitim hizmetlerini sunanların performansını ölçerken temel veriler ne olmalıdır’ sorusunu ya da daha yalın bir dille “eğitimde performans neye tekabül eder” sorusunu sorsak, soruya yüklenen anlamda da soruya verilecek cevaplarda da hiçbir uzlaşma/ortaklaşma yakalanamayacağı açıktır.”

“Cezalandırma değil teşvik ve ödül düşüncesi olmalı”
Kamuda, özel sistemde uygulanan performans kriterlerinin başarı getirmeyeceğini savunan Kalkan, “Performansının düşük olduğu düşünülen memuru aramak yerine, fedakârlığı ve bireysel başarısı görülmeyen memuru aramak daha iyi bir kamu hizmetinin anahtarıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, yakın tarihte gerek performansı öne çıkaran Öğretmen Strateji Belgesi’ne gerekse bu doğrultudaki pilot uygulamaya karşı çıkmış, performans değerlendirme süreçleri kapsamında yapılacak değerlendirmelerde, tüm değerlendirme kriterleri bazında tüm eğitim çalışanlarına tam puan verilmesi yönünde eylem kararı almıştık. Ekim 2017 tarihli Kurum İdari Kurulu Çalışma Raporu’nda da, ‘pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi’ konusunda çalışma yapılması imza altında alınmıştı. Bakanlığa, performans değerlendirmesini gündeminden çıkarma çağrısında bulunuyor; yönetmelik taslağının yürürlüğe konulması hâlinde, süreci işletilemez hâle getirecek eylem kararı almaktaki kararlığımızı bir kere daha vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
Kurum Haberi
 

Bakmadan Geçme