MAZLUMDER SEMİNERLERİNE DEVAM EDİYOR

3 Ocak 2015 günü saat 12.00 -13.00 arasında MAZLUMDER Kayseri Şubesindeki insan hakları seminerinin konusu, 'Hak Aramada Sivil Toplumun Rolü' konuşmacısı ise Yazarlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Vedat Sağlam idi.

MAZLUMDER üye ve gönüllülerinin katıldığı programa ilgi oldukça yoğun oldu. Vedat Sağlam, modern dünyada bireyin devlet karşısında yalnız olduğunu, güç karşısında tek başına kalan insanın hakkını almak konusunda sıkıntılar yaşadığını vurgulayarak, modern dünyada ferdiyetçiliği, tek başına yaşamayı seçen birey sadece kendi önceliklerini ön plana alarak yaşama, mutlu olma gayretindedir. Devlet, şirket, derin yapı gibi devasa kuruluşlar karşısında haksızlığa uğradığı anda da neden kimse yanımda değil diye feryat etmektedir. Halbuki bir başkası haksızlığa uğradığında kendisi de bir diğerine yardımcı olmamıştı. Hal böyle olunca modern dünya ve modern yapılar karşısında bireyin tek başına yaşaması, haksızlıklar karşısında hakkını araması mümkün görünmemektedir. Birey, eğer ki hakkını almak, uğradığı hukuksuzluğa çözüm bulmak istiyorsa, kendisi de diğer bireylerle birlikte güç haline gelmelidir. Bunun yollarını aramalıdır. Mücadele ancak böyle yapılmakta, devlet de bireyleri değil, kitlileri, gücü önemsemektedir. Birer Sivil toplum örgütleri olan derneklerin, vakıfların, sendikaların ve diğer kuruluşların haksızlıklar karşısında bireyleri korumak için uygun kuruluşlar olduğunu ve MAZLUMDER’in de bunlardan biri olduğunu sözlerine ekledi.  Ayrıca Türkiye’de insan hakları konusunda faaliyet gösteren birçok sivil toplum örgütü olduğunu vurgulayan Yazar Vedat Sağlam, örnekler vererek, diğer STK’lar hakkında da bilgi verdi.

10 Ocak 2015 Cumartesi gününün seminer konusu Vakıf, Dernek, sendika ve platform kurmak, üye olmak hakkı, konuşmacı ise MAZLUMDER Kayseri Şube Başkanı Ahmet TAŞ idi.

 Vakıfların İslam tarihindeki geçmişinin Hz. Peygambere kadar dayandığını belirterek sözlerine başlayan Ahmet TAŞ, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde vakıfların sayısının oldukça arttığını, Osmanlı döneminin vakıf medeniyeti olduğunu, hayırseverlerin kurdukları vakıflarla insanlara, hayvanlara, ağaçlara ve tabiata büyük hizmetler verdiklerini dile getirerek bugün yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymemiş her vatandaşın hukuki şartları taşıması durumunda vakıf kurabileceğini bunun önünde her hangi bir engel bulunmadığını söyledi.

Türkiye’de 2000’li yıllardan sonra yapılan hukuki düzenlemelerle dernek kurmanın kolaylaştığını söyleyen TAŞ, belirlenen hukuki şartları yerine getiren her insanın dernek kurmak ve derneklere üye olma hakkının bulunduğunu, derneklerin tek amaçlı veya çok amaçlı olarak kurulabileceğini sözlerine ekledi. 

Sendika kurmanın tarihinin ülkemizde 1960 ihtilalinden sonra geliştiğini söyleyen TAŞ,  önceleri işçi ve işçi sendikaları var iken 1990’lı yıllardan sonra memur sendikalarının da kurulmaya başladığını söyleyen TAŞ, bugün Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşunun Memur Sen adlı memur sendikası olduğunu söyleyerek sendikalara üye olmanın isteğe bağlı olduğunu bildirerek bu konuda herhangi bir zorlamanın olamayacağını sözlerine ekledi.

Platformların vakıf, dernek, sendika gibi sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek oluşturduğu çatı oluşumlar olduğunu bildiren Ahmet TAŞ, her sivil toplum kuruluşunun platform kurma, platforma üye olma ve üyelikten ayrılma hakkının bulunduğunu bu çalışmaların tamamen isteğe bağlı olduğunu söyledi.

Türkiye’de cumhuriyet döneminde sivil toplum kuruluşları kurma ve üye olmayı belirleyen hukuki düzenlemelerin Avrupa Birliğine girme uyum yasaları çerçevesinde hız kazandığını söyleyen TAŞ, darbe dönemlerinde sivil toplum kuruluşlarını kapatma ve mal varlıklarına el koymanın devletin ayıbı ve gasp edilen insan hakkı olarak tarihteki yerini aldığını sözlerine ekledi.

Katılımcıların yoğun ilgisiyle devam eden MAZLUMDER “İnsan Hakları Seminerlerinin”  ocak ayı sonuna kadar her hafta cumartesi günleri 12.30 da başlayarak devam edeceğini bildiren MAZLUMDER yetkilileri daha sonra bu seminerlerin lise ve dengi okullarda devam edeceğini bildirdiler.

Bakmadan Geçme